İşte Türk heyetinin Amerikalı muhattaplarıyla görüşerek, çözmeye çalışacağı sıkıntılı konular;

* PAPAZ BRUNSON VE TUTUKLU ABD VATANDAŞLARI- 15 Temmuz sonrasında ilan edilen OHAL kapsamında binlerce kişi terör örgütlerine üyelik ya da destek vermekten tutuklandı. Bunlar arasında ABD vatandaşları, çifte vatandaşlar ve ABD Konsolosluğu'nda çalışan iki Türk vatandaşı da bulunuyor. Kriz, yaklaşık iki buçuk yıldır tutuklu bulunan ABD Vatandaşı Evajelik Papaz Andrew Brunson'un son duruşmasında, Washington yönetiminin beklentilerinin aksine, tahliye edilmemesi ile tepe noktaya ulaştı. Brunson'un halen ev hapsinde olmasını "kabul edilemez" olarak nitelendiren ABD yönetimi, dün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nauert aracılığıyla"el arttırdı". Nauert, sadece Papaz Brunson'un değil, Türkiye'de tutuklu çifte vatandaşlar dahil, tüm ABD vatandaşları ile, Konsolosluk görevlilerinin de salıverilmesini masaya "şart" olarak koydu.

"Hukukun üstünlüğü" ve "güçler ayrılığına" Anayasa'ında yer veren Türkiye Cumhuriyeti'nin, halen Türk mahkemelerinde görülmekte olan davalar konusunda ABD'yle "nasıl bir müzakere içine girebileceği" de tüm dünya tarafından yakından izleniyor.

* İKİ TÜRK BAKAN'A YAPTIRIM KARARI- Brunson meselesinin tepe noktaya çıkardığı kriz çerçevesinde ABD, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ü, "başında bulundukları kurumların yoğun insan hakları ihlallerini" gerekçe göstererek yaptırım listesine aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da buna karşılık ABD "İçişleri ve Adalet Bakanlarına Türkiye'nin yaptırım uygulaması için talimat verdiğini" açıkladı. Ancak henüz Türkiye'nin yaptırım uygulamasının başlayıp başlamadığı konusunda Ankara'dan herhangi bir resmi açıklama yapılmadı. Erdoğan'ın yaptırım uygulama talimatını verirken söylediği "İçişleri Bakanı"nın, ABD'deki İç Güvenlik Bakanı (Homeland Security) mı, yoksa görevi ABD'nin milli parkları ve doğal güzelliklerini korumayı kapsayan İçişleri Bakanı (Secretary of Interior) mı olduğu da henüz anlaşılamadı.

* KARŞILIKLI GÜMRÜK VERGİLERİNİN ARTTIRILMASI- ABD'nin tüm dünyadan aldığı ithal çelik ve alüminyuma sırasıyla %25 ve %10 gümrük tarifesi uygulanması kararının ardından, Türkiye de ABD'den ithal ettiği 22 ürüne yaklaşık 260 milyon dolarlık gümrük vergisi koyacağını resmen Dünya Ticaret Örgütü'ne bildirmişti. ABD bunun üzerine, Türkiye'yi "tercihli ticaret sisteminden" çıkarabileceğinin işaretini verdi. ABD Ticaret Bakanlığı, Türkiye'den gümrüksüz gelen malların "incelemeye alındığını", bunların yıllık gümrük vergisi değerinin 1.6 milyar dolar olduğunu resmen açıkladı. Washington'a giden heyetin bu konuyu da masaya yatırması bekleniyor.

* HALKBANK KRİZİ- Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın New York'ta yargılanıp hapis cezasına çarptırıldığı davanın ardından gözler, ABD Hazine Bakanlığı'nın Halkbank'a çıkaracağı, milyar dolarlarla anılan para cezasının ne zaman verileceğini ve tam rakamının ne olacağına kilitlenmiş durumda. ABD'ye giden heyet, bu para cezasının olabildiğince az olması için çaba harcayacak. Ayrıca Atilla'nın Türkiye'ye iadesinin de görüşme masasında olması bekleniyor. Ceza konusu, ABD hükümetinin uhdesinde, yani siyasi bir konu olduğu için üzerinde pazarlık yapmak mümkün.

Ancak Türk heyeti "ceza daha az olsun" diye görüşmeye hazırlanırken, Zarrab davasını açan ve Reza Zarrab'ı "itirafçı" yapan New York Güney Bölge Federal Savcılığının, yeni itiraflar çerçevesinde Türkiye'ye yönelik yeni iddianameler hazırlığında olduğu haberleri sızdı. Tıpkı Türk Anayasası gibi, ABD Anayasası da "güçler ayrılığı" ve "hukukun üstünlüğünü" temel alıyor. Bu çerçevede, ABD yönetiminin de New York Başsavcılığının açtığı ve açacağı davalar konusunda, en azından resmi düzeyde, atabileceği herhangi bir adım yok.

* F-35 KRİZİ- Ankara'nın itirazlarına rağmen ABD Kongresi'nden Türkiye'nin projenin başından beri içinde olduğu F-35 Savaş uçakları konusunda yaptırım kararı çıktı. Kongre kararında, hem ABD vatandaşlarının tutuklanmaları, hem de Rusya'dan alınacak S-400 füzeleri konusunda Trump yönetiminden rapor isteniyor. Raporlar tatmin edici oluncaya kadar da, F-35'lerin Türkiye'ye gönderilmesinin durdurulması kararda yer alıyor.

* ULUSLARARASI KURULUŞLARDA YAPTIRIM- ABD Kongresi Türkiye'ye bir yaptırımı da, IMF, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlardaki ABD etkinliği üzerinden kurmaya çalışıyor. Bu çerçevede IMF, Dünya Bankası gibi kuruluşlardaki ABD etkinliğinin, Türkiye ile olan her türlü proje, eğitim, kredi işbirliğinin durdurulmasında kullanılması isteniyor.

* İRAN'A YAPTIRIM - Washington'a giden Türk heyetinin önündeki en çetrefilli müzakere konularından biri de ABD'nin İran'a yönelik tek taraflı yaptırım kararı olacak. ABD'nin İran'a yaptırımlarının ilk bölümü bu hafta başladı. Ancak Türkiye'yi asıl etkileyecek olan, ABD'nin İran'dan doğalgaz ve petrol alanında işbirliği yapan yabancı şirketlere de yaptırım uygulama kararı, Kasım ayında yürürlüğe girecek. ABD'nin İran'a daha önce uyguladığı petrol ve doğalgaz yaptırımlarında, "komşu ülke" sıfatıyla Türkiye'ye büyük oranda "ayrıcalık" uygulanmış, Türkiye'nin petrol ve doğalgaz alımına yeşil ışık yakılmıştı. Ancak Wasington yönetimi Kasım ayında başlayacak olan yaptırımlarda, Türkiye'ye "ayrıcalık vermeyeceğini" resmen açıkladı.

* SURİYE, PYD-YPG, MEMBİÇ- ABD'ye giden heyetin gündeminde, ABD ile ciddi sıkıntı yaratan bir başka konu, terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD-YPG'nin durumu da olacak. ABD yönetimi, Türkiye'nin itirazlarını dikkate alarak PYD-YPG kontrolündeki Membiç'in dış sınırlarında TSK'nın devriye gezmesi konusunda yeşil ışık yakmıştı. Ancak henüz asıl sorun dolan Membiç şehir merkezindeki PYD-YPG kontrolü konusunda herhangi bir adım atılmadı.