Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı döneminde en yakınında bulunan, İstanbul’u muhtarlarıyla da tanıyan Gürsel Tekin, SÖZCÜ’nün sorularını cevaplandırdı:

20’SİNDE AVANTAJLIYIZ

Bütün şehirlerden 20’ye yakınında CHP çok avantajlı hale geldi. AKP, kalesi sayılan İstanbul’daki ilçelerinden örneğin Bağcılar’da, Esenyurt’ta önemli ölçüde oy kaybetti. Medyada, AKP’yi eleştiremedikleri, eleştirmeleri mümkün olmadığı için hep hedefte CHP var. Partimizi eleştirmek, hakaret etmek bir terfi, ödül haline geldi.

İstanbul adayı her şeyden önce İstanbul’u bilmeli, İstanbullunun gönlünü kazanmalı. Bugün bin mahalle var. Bazılarının nüfusu 100 bin civarında. İstanbul’un başkan adayı saat 9’a 5 kala değil, erken açıklanmalı.

Aday belirlenirken kuşkusuz çeşitli kriterler kullanılacaktır. İl Başkanlığım döneminde aynı yöntemi kullandım. Örneğin birbirinden habersiz üç ayrı araştırma şirketiyle anlaştım, halkın kimi aday görmek istediğini sordurdum. İki arkadaşımı kapalı devre odaya oturtup 800 muhtarı tek tek arattım. Sonuç itibariyle bu muhtarlar milletin vekili olan kişilerdir. İlçe başkanlarını bir araya getirdiğimizde uzlaşılan isimler çıkıyor. Bu yöntemler uygulandığında kim kabul görüyorsa hepimiz arkasında duracağız.

İSTANBUL’A İHANET EDİLİYOR

İstanbul’un sorunları alabildiğine büyük. Başta kentsel dönüşüm, trafik, altyapı olmak üzere çok sorunlu bir kent. İstanbul’a çok büyük ihanetler var. ‘Yağmur yağacak’ denilince neredeyse ‘sıkıyönetim’ ilan ediliyor. İstanbul’un yüzlerce deresi vardı. Günümüzde bir tane dere kalmadı. Hepsini ranta, imara çevirdiler. Şimdi utanmadan dönüp diyorlar ki ‘şiddetli yağmur yağacak.’ Suyun akarı yok, toprak yok. Tabii ki o suyu evi, dükkanı basacak.

İstanbul sahipsiz, çaresiz. Çare olacak tek parti CHP’dir. CHP ivedilikle iç tartışmasına nokta koymalı. Benim bildiğim kadarıyla, genel başkanın seçimle ilgili çok ciddi çalışması vardı. Çalışmalar hızlı bir biçimde sürdürülmeli.

İstanbul’la ilgili olarak arkadaşlarımla İki yıldır çalışma yapıyoruz. Daha önce yaptığımız deprem, ulaşım, kentsel dönüşüm var. AKP, kentsel dönüşüm konusunda bir tane olumlu örnek gösteremez. Fikirtepe Eğitim Mahallesi'nde çadırlarda eylem yapıyorlar. Beyoğlu’nda başarısız oldular. Şu anda İstanbul’da 1 milyon kişi civarında kentsel dönüşümde mağdur olan var. Bunların yarasına derman olmak lazım. İstanbul’da, bana görev düşerse buna hazır olduğumu net bir şekilde ifade ediyorum.

450 BİN SEÇMEN AYRILDI

İstanbul tarihinde yaşanmamış olaylar yaşanıyor. Örneğin 2015 ile 2018 yılları arasında 450 bin seçmen İstanbul’u terk etmiş. Göç haritasına baktığımızda İstanbul’dan ayrılan daha çok İzmir, Aydın ve Muğla’la yerleşmiş. Aynı dönemde 650 bin seçmen İstanbul’a gelmiş. Gelenlerin başında Vanlılar var. 450 bin İstanbullu, İstanbul’dan göç ediyorsa burada ciddi sorun olduğu ortaya çıkıyor. Evet, bugünkü haliyle İstanbul yorucu ve pahalı bir şehir.

Dünya kentleri verilerine göre 15 milyon nüfuslu şehirde 100 bin polis olması gerekirken, İstanbul’da 33 bin polis var. Devlet büyüğü gelince onların yarısı onun koruması ve güvenliği için gidiyor. Maç olunca gidiyor. Polis, asli görevlerini yerine getiremeyince dolandırıcılık, hırsızlık, uyuşturucu büyük boyutlara ulaşmış durumda. Kameraları Bağcılar'a, Esenyurt’a çevirseler gerçek durumu görecekler. Ama çevrilmiyor.

YABANCILAR ŞEHRİ

İstanbul’da Sudan’dan Afganistan’a, Bangladeş’ten Senegal’e kadar 700 bin yabancı uyruklu var. Başımıza ciddi sıkıntı yaratılacak. Yabancı ülkelerden gelen ve geleceklerle bizim insanımız arasında önemli sorunlar var. Bunlar giderek büyüyor. Gün geçmiyor ki kavga, cinayet olmasın.

Yabancılar daha çok ucuza amelelik yapıyor. İnsanımızın ekmeği elinden gitti. İş adamı daha ucuz diye yabancıları tercih ediyor. Son 1,5 yılda 50 bin kişi İstanbul’a girdi. Herkes kendi gettosunu oluşturuyor. Bunların sisteme mutlaka entegre edilmesi lazım.

Son üç yılda 1 milyon yabancı uyruklu çocuk doğdu. Bunların hiç biri sağlık, eğitim hizmeti alamıyor. Kayıp çocuklar çok. Çocuk haberlerini öldükten sonra duyuyoruz. Yabancı uyruklu da olsa burada yerleşik hale gelmiş insanlar için bir devlet politikası bile yok.

SUYU OLMAYAN YÜZBİNLER

İstanbul’da 450 bin hanenin suyu yok. Allah'ın insan oğluna verdiği iki şey var: Birisi hava, diğeri su. Düşünün, evinde su olmayan 450 bin hanenin yarattığı tehlikeyi. Bunların üzerinde kimse durmuyor. Bundan daha önemli haber ne olabilir?

İstanbul’da Mart ayından Haziran ayına kadar tam 4 bin 528 iş yeri kapandı. Dünyadaki büyük şehirler içinde en az şirketin olduğu konumdayız. “