Selahattin Demirtaş hakkında 18. maddenin uygulanması, AİHM'in tutuklama kararını ‘hukuki' değil, ‘siyasi' gerekçelerle verildiğine hükmetmesi anlamına geliyor. AİHM daha önce 18. Maddeyi Gürcistan ve Azerbaycan için işletmişti. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin tarafı olan, AİHM kararlarına uyacağını da Anayasası'na koyan Türkiye, karar uyarıca Demirtaş'ı serbest bırakması gerekiyor. AİHS'in 18. maddesi’nde AİHM'e taraf olan ülkelerin olağanüstü hal dönemlerindeki hak kısıtlamalarına ilişkin hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağını düzenliyor.

Türkiye, 15 Temmuz sonrasında sözleşmesinin bazı maddelerini OHAL kapsamında askıya almış, bunu da AİHM'in çatısı altında bulunduğu Avrupa Konseyi'ne bildirmişti.  Söz konusu maddede, “Anılan hak ve özgürlüklere bu sözleşme hükümleri ile izin verilen kısıtlamalar, öngörüldükleri amaç dışında uygulanamaz” ifadesi yer alıyor. Demirtaş davasında Türkiye'nin bu hükmü ihlal ettiğine karar veren AİHM, böylece mahkemelerce anılan Demirtaş'ın tutuklanmasına ilişkin kararın hukuki olmadığını karara bağlamış oldu.

FOTO:İHA- Selahattin Demirtaş, 5 Kasım 2016'da tutuklanak cezaevine gönderildi. FOTO:İHA- Selahattin Demirtaş, 5 Kasım 2016'da tutuklanak cezaevine gönderildi.

TÜRKİYE KARARA UYMAZSA NE OLUR?


Türkiye'nin Demirtaş hakkındaki AİHM kararına uymaması halinde Avrupa Konseyi'nde bir dizi yaptırıma maruz kalabilir. Avrupa Konseyi Türkiye'ye şu yaptırımları uygulayabilir;

1- İnsan hakları ihlal eden bir üye devletin konseydeki temsil hakları askıya alınır. İhlal devam ederse taraf devletin Avrupa Konseyi üyeliğinden çekilmesi Bakanlar Komitesi tarafından istenebilir
2- Avrupa Konseyi'nin Parlamenterler Asamblesi'nin iç tüzüğü ve 1115 sayılı bir kararı var. Bu hak ihlallerine ve kararlarını uygulamayan devletin denetim sürecine alınmasını öngörüyor. Parlamenterler Asamblesi üye devletin uluslararası delegasyonda yer alan parlamenterlerin yetki belgesinin iptal edebilir.
3-  Türkiye kararlara uymamayı sürdürürse, Avrupa Konseyi'nden uzaklaştırılabilir.