'ÇOK AÇIK VE NET SÖYLÜYORUM, BU İKİNCİ KOZMİK ODA VAKASIDIR'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ekonomideki gelişmelere ilişkin şunları söyledi:"Tayyip Erdoğan çıktı dedi ki; ‘Ekonomimizdeki tablonun Amerika ile bir ilgisi yok...’ Ne zaman söyledi bunu? Milletin varını yoğunu teslim ettiği damat Berat, 'Amerikan şirketiyle çalışmaya karar verdik' dedikten sonra. Çünkü artık mızrak çuvala sığmıyor. FETÖ okullarından yetişmiş damat Berat, açıkladığı Yeni Ekonomik Programın yönetim ve denetimini Makkenzi adlı Amerikan şirketine vermiş. Hani daha düne kadar 'Türkiye'ye ekonomik savaş açtık' dedikleri Amerika'nın şirketine. Çok açık ve net söylüyorum, bu ikinci kozmik oda vakasıdır. Bu, kapitülasyonların hortlatılmasıdır! Bu Duyun-u Umumiye'nin tekrar kurulmasıdır. Sayın Erdoğan, Amerika'dan kimlerle ne konuştun da, devlet yönetimini Amerikan şirketine teslim ediyorsun? Kime neyin diyetini ödüyorsun? Böyle bir anlaşmaya neden ihtiyaç duydun? 'Ben yüzüme gözüme bulaştırdım, gelin şu işe bir el atın' diye, neden ta Amerikalardan adam çağırıyorsun? Üç Türk bir araya gelince devlet kuruyor be mübarek, bir ofisi yönetecek bir tane Türk evladı da mı yok aranızda? Hepimiz aynı gemideyiz ve gemi hızla su alıyor... Gelin, Meclisteki tüm partiler bir araya gelip, teşhis ve tedaviyi birlikte konuşalım... Sorumlusu değiliz ama sorunumuz ortak... Ne gerekiyorsa elbirliğiyle yapalım. Şunu bilin ki; İYİ Parti tüm gücüyle, bu krizin faturasının Türk milletine değil, krizin sorumlularına kesilmesi için çabalayacaktır. Sayın Erdoğan sürekli 'win-win', yani 'kazan-kazan' diyor ya, sözün anlamını da şahsileştiriyor. Sonuçta bakıyoruz sadece Erdoğan ve yandaşları kazanıyor. Kaybeden hep millet. "

Zekeriya Albayrak/ SÖZCÜ Zekeriya Albayrak/ SÖZCÜ


'KENDİNE TATAR RAMAZAN SÜSÜ VERİYORSUN AMA HER YAPTIĞINI BAŞKASININ ÜSTÜNE ATIYORSUN'
Akşener, ekonomik krizin halkı etkilendiğine dikkati çekerek şöyle dedi:"Kriz hanedana yok, hanedanın bol keseden ihale dağıtıp, semirttiği tosuncuklara yok. Ama millete var sayın Erdoğan. Çık sarayından, in şatafatlı arabandan, in 500 milyon dolarlık uçağından, halkın arasına karış da, bak bakalım kriz var mı? Bak bakalım kaç kepenk kalkmamak üzere iniyor? Kaç evde çocuklar aç yatıyor? Ekonomi buz kesti, yaptığın doğalgaz zammıyla ocaklar da buz kesiyor. Karış halkın arasına da göstersinler sana krizi. Kendine Tatar Ramazan süsü veriyorsun ama her yaptığını başkasının üstüne atıyorsun. 'Cambaza bak' diye diye buralara kadar getirdin.Son dönemde İş Bankası olayıyla gündeme gelen, sinsi bir çalışma daha var. İktidarın, bünyesinde özel sandıkları ve vakıfları olan kurumları iki hafta önce bir toplantıya çağırdığı söyleniyor... Buradan soruyorum; O vakıf ve sandıklarda biriken kaynakların hazineye aktarılmasını istediniz mi? Altı banka ve on kurumun, on binlerce çalışanı ve emeklisinin haklarına göz mü diktiniz?

'PEMBE İNCİLİ KAFTAN'I DA MI OKUMADIN?'

Meral Akşener, Katar'dan Türkiye’ye hediye edilen uçağa ilişkin şunları söyledi: "Ne diyor o meşhur uçakla ilgili; efendim biz uçakla ilgilenince Katar hediye etti. Özrü kabahatinden büyük mü diyeyim, 'şeccat arz ederken sirkatin söyler' mi diyeyim. Ne diyeyim? Ya hu, hiç mi devlet şuuru yok? Pembe İncili Kaftan'ı da mı okumadın? Türk devleti böyle bir hediyeyi nasıl kabul eder? Tabi eğer hediyeyse... Satın aldıysan zaten iki elimiz yakanda… Uçağın deposu kaça doluyor biliyor musunuz? 1 milyon 750 bin liraya.. Eski parayla 1 trilyon 750 milyar liraya… Şoför arkadaşların dediği gibi; ‘Benzini içiyor.’ Bu benzinle Amerika'ya gidip gelemiyor. Diyelim ki uçak hediye olsun. Atatürk zamanında, 1934 yılında, binlerce yıllık devlet geleneğine sahip İran'a, uçak hediye eden bir Türkiye vardı."

'YABANCI ŞİRKETLERLE KURULMAK İSTENEN PARALEL DEVLETE ASLA İZİN VERMEYİN'


Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Yunus Emre'den mesaj vererek şu ifadeleri kullandı:"Ne diyor Yunus Emre, 'Derviş Yunus, bu sözü eğri büğrü söyleme Seni sîgaya çeken bir Molla Kasım gelir.’ İşte cesurlar burada. İyiler burada' İYİ Parti burada. Makkenzi'ye havale ettiğin devlet idaresini devralacak kadrolar burada. Devletin ekonomisini ve kurumlarını, götürüp 'Üst Akıl'a teslim eden iktidarın, bu saatten sonra atacağı yanlış adamlarla ilgili olarak, buradan bürokratları da uyarıyorum; Bu Amerikan şirketiyle devletin ve kurumlarımızın kritik bilgilerini paylaşmayın… Paylaştığınız bilgiler protokol kapsamında ve kamuoyuna açık şekilde olsun. Aksi takdirde sizlerde casusluk suçu işlemiş olursunuz. Talimatı bakan da verse, mutlaka mevzuata uyun. Yabancı şirketlerle kurulmak istenen paralel devlete asla izin vermeyin."

Zekeriya Albayrak/ SÖZCÜ Zekeriya Albayrak/ SÖZCÜ


'SİZ ŞARBONSUNUZ, SİZ İTHAL SAMANSINIZ. MİLLETİN AĞZININ TADINI KAÇIRAN YAPAY TATLANDIRICISINIZ.'

"Belli ki unutmuşsun, bak sana Hz. Ömer'i hatırlatayım. Adalet timsali Hz Ömer. Adalet mülkün temelidir buyuran Hz. Ömer. İlk olarak şehirlere, valilerden bağımsız kadı atayan Hz. Ömer. İşte o Hz. Ömer, ücretini beytülmalden değil, kendi kesesinden ödeyerek bir kişi görevlendirmiş ve 'bana her gün ölümü hatırlat' demişti. Biz para mara da istemiyoruz ve hayrımıza sana hatırlatıyoruz: Ölüm var sayın Erdoğan. Hesap var sayın Erdoğan. Hepimiz için ölüm var, hepimizi bekleyen bir mizan var. Dürüst ol, adaletli ol, merhametli ol. İşi ehline ver. Şaşırma ve unutma, senden büyük Allah var. 16 yıldır yönettiğin ülkede kağıt bile üretilmiyor. Devletin resmi gazetesini basamıyorsun artık. Bir futbol turnuvasını düzenleyecek kadar bile itibar bırakmadın ülkede. Şekeri peşkeş çekiyorsun, buğdayı ithal ediyorsun, millete besmelesiz et yediriyorsun. Muharrem ayındayız. Memleketin her yanı mübarek aşure kokuyor. Ama aşurenin her malzemesi ithal. Buğday ithal, şeker ithal, pirinç ithal, badem ithal, kuru fasulyesi, nohutu, cevizi, narı, tarçını ithal.
Aşure 'ithalatın olmadığı' zamanlarda ortaya çıktı. Sayende yalnız adı bizden, içindekiler dışarıdan… Milli ve yerli diye diye memleketi getirdiğiniz nokta bu. Milli aşuremizin her tanesi ithal. Aşureyi bile milli ve yerli olmaktan çıkardı bunlar. Siz yerli ve milli değilsiniz. Siz GDO'sunuz. Siz şarbonsunuz. Siz ithal samansınız. Milletin ağzının tadını kaçıran yapay tatlandırıcısınız."

'SAYIN ERDOĞAN TÜKENMİŞLİK SENDROMU YAŞIYOR ARTIK'

"Bunun yanında, Erdoğan'ın ABD ve Almanya seyahatleri de hüsranla sonuçlanmıştır. Görünen o ki, borç batağından kurtulmak için, alacaklı ülkelere yöneltilen ‘ben batarsam sen de batarsın’ şeklindeki rehin alma teşebbüsleri de para etmemiştir. Avrupa Birliği'nden yükselen sesleri de Türkçeye 'Kendin ettin kendin buldun' şeklinden tercüme etmek mümkündür. Kısacası Türkiye'ye verilen mesaj, yaşadığımız sorunların sadece ekonomik değil aynı zamanda siyasi olduğudur. Tüm bu fakr-u zaruret içinde milletimiz bilsin ki; Geldikleri gibi gidecekler. Yola çıkışları belediyelerle olmuştu, gidişleri de belediyelerle olacak.İmar rantı uğruna katlettikleri şehirlerimizi kurtaracağız. Kirli politikalarını finanse ettikleri o hortumları kesip atacağız. Türkiye'yi iyi kent modeli ile tanıştıracağız. Devamında da muktedirin emeklilik işlemlerini başlatacağız. ‘Yeşermesi ektiğimiz tohumun haktır/İşte o gün ruhlarımız şad olacaktır.’ Sayın Erdoğan tükenmişlik sendromu yaşıyor artık. Yönetemiyor, gündem belirleyemiyor, dün ‘ak’ dediğine bugün ‘kara7 diyor. Her geçen gün Türkiye'ye maliyeti artıyor. Allah korusun, kalırsa yandık. Kalırsa ülkeyi kökten batıracak."