Eski Tümamiral Mustafa Zeki Uğurlu ile eski Tuğamiral Ali Suat Aktürk… 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimden altı gün önce 9 Temmuz 2016’da, dönemin İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato tarafından gözaltına alınmak istendi. İzmir’deki sözde ‘Askeri Casusluk’ olarak bilinen gizli askeri bilgi ve belge bulundurma davası soruşturma süresince sahte delil üreten ve fişleme yapan ekibin içinde yer aldıkları belirtilen iki isim ifadeye gelmedi.

AYNI YIL TERFİ ALDILAR

2015’te, tuğamirallikten tümamiralliğe terfi eden Uğurlu terfiden hemen sonra ABD’ye gönderildi. Norfolk kentindeki NATO ACT- Müttefik Dönüşüm Komutanlığı’nda Komuta Kontrol Konuş ve İdame Edilebilirlik Daire Başkanı oldu. Tuğamiral Ali Suat Aktürk de 2015 Yüksek Askeri Şura’sında tuğamiralliğe terfi ettirildi. İki isim de firari. Peki bu isimlerin ortak noktaları ne? İzmir’deki askeri casusluk dosyasında kumpas kuranlar ve FETÖ’nün mahrem imamlarına yönelik açılan 102 sanıklı davada yargılama devam ederken, Deniz Kuvvetleri yapılanması imamlarından itirafçı sanık Haluk S., iki subayın da ‘imamı’ olduğunu açıkladı. Haluk S.’nin basına yansıyan açıklamalarının yanı sıra yansımayan itiraflarında, örgütün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda nasıl örgütlendiği çok daha iyi görülüyor. Nasıl mı? Örgütün 1990’lı yıllardaki imamlarından Haluk S.’nin 25 sayfalık ifadesinden okuyalım: “… Bu arada Mustafa Zeki Uğurlu’nun terfisi gereği yurtdışına NATO çerçevesinde göreve gitmesi gerekiyordu. Uğurlu bana iki ülke üç görev tercihi yapması gerektiğini, bunların İtalya Napoli, Belçika Brüksel’de de iki farklı görevleriydi. Ben de bu gitmesi gereken yerleri İstanbul’a giderek ağabey Kamil Kaya’ya aktardım.”

‘TSK’DA ZİYARET ETTİM”

Haluk S. açıklamalarına şöyle devam etti: “Kaya, Napoli’yi tercih ettirmemi istedi. Cemaat için yurtiçinde öncelikli olarak personel ile istihbarat şubeler iken yurtdışında ise NATO güçlerinin olduğu yerlerde dengeli olarak yapının yetiştirdiği elemanlarının bulunmasını istiyordu. Bundan dolayı Uğurlu’yu çalıştığı Genelkurmay Başkanlığı Plan Prensipler Daire Başkanlığı’nda ziyaret ederek kendisine İtalya Napoli’yi tercih etmesini söyledim. 2000 yılında gitti.”

Harp Okulu’nda nasıl ve kimler aracılığıyla örgütlendiler?

Fetullahçı Terör Örgütü’nün 1990’lı yıllardan itibaren askeriyede nasıl örgütlendiğini itirafçı Haluk S. şöyle anlatmış:

* Harp Okulu’na geçecek öğrenciler kesinlikle seçeceği sınıfı kendisi belirlemiyordu. Sınıf ağabeyi alt ağabeye tebliği ediyordu.

* Harp Okulu’nda takip edilen cemaatin çekirdekten yetişmiş olduğu öğrencilerden sınıflarında bulunan öğrencilerin ve ders komutanlarının istihbari bilgilerini toplaması istenir.

* İstihbari bilgilerin toplanmasının amacı, cemaate mani oluşturacak bir durumda bulunmaları sonucunda bu kişinin devre dışı bırakılması için zaaf noktalarının tespit edilmesi. amaçlıydı.

* Takip edilen Harp Okulu öğrencisi okulu bitirdikten sonra Tuzla Sınıf Okulu’na geçer, burada harp okulu takipçisi öğrenciyi sınıf okulundaki cemaatin sorumlusuna teslim eder.