Aytunç ERKİN/İSTANBUL

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) askeri yargıdaki yapılanmasına ilişkin Genelkurmay eski Adli Müşavirleri Muharrem Köse ve Hayrettin Kaldırımcı’nın da aralarında bulunduğu 21 sanığın davasında çarpıcı detaylar ortaya çıktı.

Geçen hafta, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmada Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Hukuk Hizmetleri Başkanı Albay Mehmet Yüzbaşıoğlu tanık olarak dinlendi. 10 saat boyunca tanıklık yapanYüzbaşıoğlu, 2012’de FETÖ’nün İzmir’de yürüttüğü sözde Askeri Cacsuluk Davası’yla pasifize edilmek istenmişti.
Hakim Albay Yüzbaşıoğlu sözlerine “Ben 5 duyu organımla tanıklık yapacağım. ‘Söyleniyordu, duymuştum’ değil, gerçekten gördüklerimi, bildiklerimi söyleyeceğim”  diyerek söze başladı ve şunları kaydetti: ‘ASKERİ YARGI İLE DİZAYN’ “1986’da askeri lisede öğrenci olduğum dönemde ‘Fetullahçı yapılanmaya’ ilişkin soruşturma yürütüldü ve çok sayıda kişi okuldan  atıldı. Askeri yargı yoluyla TSK dizayn edilince boş kalan karar mercilerine bugün yargılanan darbeciler getirildi. O yüzden askeri yargı bu kadar önemliydi. Bizde (adli müşavirlikte) 60 klasör bilgi ve belge var. Bunları istenildiği takdirde mahkemeye sunacağız.” Askeri savcı olarak göreve başladığını anlatan Yüzbaşıoğlu, 2004 yılında Çorlu’daki örgüte ait Şifa Hastanesi’nde askerlere sahte rapor verildiği bilgisi üzerine soruşturma başlattığını, bu kapsamda kurumda arama yaptığını kaydetti.

Kayseri’de üç astsubayın kurum bilgisayarlarına veri yüklediklerine dair soruşturma başlatıldığını dile getiren Yüzbaşıoğlu, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilecekleri sırada söz konusu astsubayların Gürcistan üzerinden ABD’ye kaçtıklarını belirtti. Yüzbaşıoğlu, “Astsubaylar tutuklanmaya sevk edilmişti, biz de bunların bir örgüt eylemi olduğuna karar verip bunlar hakkında örgütlü eyleme yönelik tutuklama kararı verdik. Bunun üzerine bize saldırılar başladı” dedi.

PATATES HATTAN TEHDİT


Genelkurmay Başkanlığı Savcısı olarak görev yaptığı dönemde tehditler aldığını anlatan Yüzbaşıoğlu şöyle konuştu: “Bir akşam polis olduğunu söyleyen biri beni aradı. ‘İzmir’den arıyorum. Savcılar yan odada, yarın sana operasyon yapılacak ya istifa et ya da pasif göreve geç’ dedi. Dönemin İstihbarat Başkanı Yaşar Güler’e olayı anlattım. ‘Olur mu öyle şey’ dedi. Beni arayan numarayı MİT’e sordu ve patates hat çıktı.” Hakim albay, darbecilerin sözde atama listesinde “Genelkurmay Adli Müşaviri” olarak yer alan sanık Muharrem Köse’yle ilgili de şöyle konuştu:  “Mesaiye doğru dürüst gelmeyen Köse, o  gün mesaiye kalıyor. Halk sokağa çıkmış, şehitler var, etrafta silahlı insanlar görülüyor. Genelkurmay Karargahı’na gidiyor ve ne olduğunu sormuyor, bilmiyor. ‘Yok, bana daha önce böyle görev verdiler’ falan demesin. Muharrem Köse darbeyi biliyor ve kabul ediyor.”

yuzbasioglu2004’TE ÖRGÜTÜ TESPİT ETTİ 2012’DE ‘CASUS’ İLAN EDİLDİ 2018’DE İSE ARTIK TANIKTI...

Hakim Albay Mehmet Yüzbaşıoğlu… Ergenekon’dan tutukluyken tahliye olan dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu’nun ardından Genelkurmay Askeri Mahkemesi’ne ikinci hakim olarak atanır. Yüzbaşıoğlu’nun ilk aldığı dosya 2009’da, Kayseri’deki “Işık Evleri”nde yetişen üç havacı astsubayın internet sistemine gerçeğe aykırı belge yüklemesi ve akabinde FETÖ’ye ilişkin Ahmet Zeki Üçok tarafından yapılan soruşturmaya yönelik tutukluluğa itiraz kararları olur. Dosyayı inceleyince, bu kişilerin “Ağabey” dedikleri kod adı kullanan kişilerle ilişkilerini tespit eder ve bunun örgüt suçu olduğuna kanaat getirir. 2009’da Albay Dursun Çiçek’in ‘Islak İmza’dan tutuklanmasını engeller. FETÖ’cü  “TSK Kulis” ve “Karanet” isimli Twitter adreslerinden karalama kampanyası başlar. Yine 2009’da, Zir Vadisi’nde bulunan mühimmata ilişkin davada mahkum edilen eski Yarbay Mustafa Dönmez’le ilgili karara direnir. 2012’de İzmir’deki sözde askeri casusluk davasına dahil edilir.