İstanbul ve Ankara’da işlediği 3 cinayetten ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Atalay Filiz’in, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullandığı gerekçesiyle “resmi belgede sahtecilik” suçundan 35 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı dava görüldü. Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya başka suçtan tutuklu bulunan sanık Atalay Filiz ile avukatı Merve Uçanok katıldı.

 

Sanık Atalay Filiz’in akıl sağlığının yerinde olmadığına yönelik birçok delil sunduklarını kaydeden avukat Merve Uçanok, “Yakın çevresi Atalay Filiz’in psikolojik sorunu olduğunun farkında. Maktul Göktuğ Demirarslan Atalay Filiz’e mail gönderip, akıl sağlığının yerinde olmadığını ve akıl hastanesine yatması gerektiğini söylüyor. Filiz’e 1997’de obsesif kompülsif bozukluk teşhisi konuluyor. Daha sonra beynine çip takıldığı düşüncesiyle, hastaneye gidip MR çektiriyor. Ayrıca kaplumbağasını mumyalaması, cezaevinde dışkısını biriktirmesi gibi sunduğumuz birçok delil var. Bunlar Atalay Filiz’in ruh sağlığının yerinde olmadığını gösteren deliller. Müşahede altına alınıp, ‘cezai sorumluluğu tam’ denirse bizce de en ağır cezayı almalı” ifadelerini kullandı.

HASTANEYE SEVK EDİLEREK, RAPOR ALINACAK


Avukat Uçanok, Filiz’in tam teşekküllü bir hastanede gerekli tıbbi uygulama çerçevesinde gözlem altına alınarak, akıl hastalığı bulunup bulunmaması konusunda rapor aldırılmasını istedi. Merzifon Askeri Hastanesi tarafından 1997 yılında obsesif kompülsif bozukluk teşhisine yönelik hazırlanan raporu değerlendiren mahkeme, Filiz’in Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilerek, akıl hastalığı olup olmadığı yönünde rapor aldırılmasına karar verdi. Daha önce ise Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesi'nden Filiz'in cezai ehliyetinin tam, akıl sağlığı yerinde olduğuna yönelik rapor gelmişti.