İstanbul’un Tuzla ilçesinde, 28 Mayıs 2016’da tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’yı öldürdükten sonra başkalarına ait kimlikleri kullanarak uzun süre kaçan Atalay Filiz’i, Türkiye günlerce konuştu. İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 1 Aralık 2017 tarihindeki karar duruşmasında, sanık Atalay Filiz’i öğretmen Fatma Kayıkçı’yı öldürdüğü gerekçesi ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, gerekçeli kararını da yazdı. Gerekçeli kararda, sanık Atalay Filiz’in Ankara’da işlediği cinayetler nedeniyle yakalanmamak için İstanbul’a geldiği, ardından müştekiler tarafından Tuzla’da işletilen çay bahçesinde 1 buçuk yıl çalıştığı anlatıldı.

Kimliğini öğrendiğinden şüphelenip, takip etmiş


Gerekçeli kararda, sigorta işlemleri nedeniyle maktul Fatma Kayıkçı’nın sık sık sanık Atalay Filiz’den kimlik istediği, Filiz’in vermediği, gerçek kimliğinin de Fatma Kayıkçı tarafından öğrenildiğine dair kuşkularının arttığı belirtilirken, sanığın bu nedenle Fatma Kayıkçı’yı sürekli takip ettiği ifade edildi. Sanığın bu nedenle cinayeti planladığı, 3 haftalık takip sonrası maktulün cuma günlerini işe gitmediğini tespit ettiği, 27 Mayıs 2016 Cuma günü işe gitmediğini öğrendiği maktulün evinden çıkmasını beklediği ve saat 14.00 sıralarında evinden çıkan maktulü kendi dairesinin önünden geçtiği sırada yakaladığı, kafasına birkaç kez yumrukla vurup, sesinin çıkmaması için ağzını elleriyle kapatıp birçok kez bıçakla vurarak öldürdüğü kaydedildi.

Öldürdükten sonra valizle taşımış


Sanığın öldürdüğü maktulün cesedini sürükleyerek kendi dairesine götürdüğünün belirtildiği gerekçeli kararda, maktulün cesedini önceden hazırladığı valizin içine koyduğu, kan lekelerini sildikten sonra valizle binadan çıktığı, ölenin çantası ve akıllı cep telefonu ile kan lekelerini silmede kullandığı bez parçalarını İdil Sokak üzerinde konteynıra attığı, cesedi de İSKİ Arıtma Tesisi’nin boş alanında valizden çıkarıp atarak üzerini poşetle örttüğü, döndükten sonra üstünü değiştirip İstanbul'dan ayrıldığı anlatıldı.

“Cinayeti plan dahilinde, bilinçli işlediği anlaşılmaktadır”


Maktulün vücudunda toplam 32 adet kesici delici yara izine rastlandığı, bunların 8’inin öldürücü nitelikte olduğunun kaydedildiği gerekçeli kararda, “Sanık her ne kadar eylemi tasarlayarak gerçekleştirmediğini savunmuş ise de; eylemi olay öncesinde, olay sırasında ve sonrasında belli bir plan dahilinde düşünerek bilinçli bir şekilde işlediği, suçta kullanacağı araçları seçip temin ettiği, suçu nasıl işleyeceği konusunda plan yaptığı, maktulün işe gitmediği cuma gününü seçtiği, kimliğinin ortaya çıkması durumunda Ankara’da işlediği suçların da ortaya çıkacağını düşünerek planlı bir şekilde, tasarlayarak ve önceden işlediği suçları gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak ve yakalanmamak amacı ile öleni kasten öldürdüğü anlaşılmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

“İyi hal” indirimine yer olmadığına karar verildi


Sanığın nitelikli hırsızlık suçunu işlediği yönünde delil bulunmadığı belirtilen gerekçeli kararda, sanığın, “tasarlayarak adam öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “nitelikli hırsızlık” suçundan da beraatine karar verildiği kaydedildi. Gerekçeli kararda, sanığın sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları gerekçe gösterilerek sanık hakkında, “iyi hal” indirimine yer olmadığına karar verildiği belirtildi.

Sanık Atalay Filiz’in avukatı Merve Uçanok, yerel mahkemenin kararının bozulmasını talep ederek, dosyayı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı.