Nazlıaka, Kahraman’a gönderdiği mektupta, ‘’ Üç dönemdir Meclis'te görev yapmış bir parlamenter olarak size hakkımı helal etmiyorum’’ dedi ve şunları yazdı:

‘’Emanet aldığınız o koltuğu Cumhuriyetin kurucularına, Atatürk ilke ve devrimlerine borçlusunuz. Bu gerçeğe rağmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anmadan yönettiğiniz oturumlar nedeniyle size hakkımı helal etmiyorum. ‘Laikliği anayasadan çıkartalım’ diyerek ilkelerimize ihanet ettiğiniz için size hakkımı helal etmiyorum. ‘Kadınlar sahneye çıkmasın’ diyecek kadar yobaz olduğunuz için, Meclis’i gerici kuşatmayla teslim almak istediğiniz için, hakkımı helal etmiyorum. Cumhuriyetin gölgesi altında yeşeren sanata olan düşmanlığınız nedeniyle de sizi affetmiyorum.

Bir kadının soyadının ancak evlilik nedeniyle değişeceği gerçeğine rağmen Sayın Akşener’e ‘Meral Kılıçdaroğlu’ diyerek ona saldırdınız. Ülkemin tüm kadınları adına size hakkımı helal etmiyorum. Sizin Başkanı olduğunuz TBMM’nin önünde bir işçi açım diyerek kendini yakarken, siz Meclis’teki odanızı kral dairesine çevirdiniz, bu nedenle de size hakkımı helal etmiyorum. Meclis’in tarihi dokusunu bozup, her tarafı tadilat alanına çevirdiniz. Size hakkımı helal etmiyorum. 25 Haziran sabahı aydınlık bir Türkiye'ye uyanmak dileğiyle’’

mektup mektup1