Röportaj: Yüksel Şengül

Baharı hissetmeye ve yaşamaya başladığımız şu günlerde ani ısı düşüş ve yükselişlerine eşlik eden nisan yağmurları, bahar rüzgarları ve polenler ne yazık ki çeşitli sağlık sorunlarına zemin hazırlayarak baharın tadını kaçırıyor. Bahar aylarında yaşayabileceğimiz muhtemel hastalıkları ve önlemlerini İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Acil Dahiliye Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk’le konuştuk. İşte, Erk’in yaptığı önemli açıklamalar.

İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Acil Dahiliye Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Acil Dahiliye Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk


- Öncelikle bu mevsimin en büyük sorunu olabilen polenlerden söz eder misiniz?

Baharın gelmesi ve çiçeklerin açmasıyla birlikte polenler ortaya çıkıyorlar ve bu davetsiz misafirler, insan vücudunu olumsuz etkileyebiliyorlar. Polenler aslında zararsız olsa da vücudumuzun bağışıklık sistemi bazen onları zararlı kabul ederek anormal bir cevap verebiliyor, böylece alerjik hastalıklara zemin hazırlanıyor. Ağaçlardan, çimenlerden ve çiçeklerden kaynaklanan polenler alerjik astıma, alerjik rinite yol açabiliyorlar. Baharın tadını kaçıran polenlere dikkat...

BÜYÜK KENTLERDE DAHA FAZLA...

Alerjik rinit, halk arasında saman nezlesi olarak adlandırılır. Burunda şeffaf ve sulu bir salgı oluşmasıyla ortaya çıkıyor. Burun tıkanıklığı, akıntısı, hapşırma nöbetleri, genizde, kulaklarda kaşınma hissi, gözlerde kızarma ve yanma şikayetleriyle devam ediyor. Alerjik astım, polenlerin neden olduğu alerjik bir durumdur. Nefes alma güçlükleri, peşpeşe gelen ataklar, öksürük ve hırıltı hastayı canından bezdirebiliyor. Ayrıca iltihap oluşumuyla birlikte diğer hastalıklara da zemin hazırlayabiliyor. Tedaviyi aksatmamalı ve alerjenlerden mutlaka korunmalıdır. Polen alerjileri büyük kentlerde daha fazla görülüyor. Bunda hava kirliliğinin katkısı çok büyüktür. Ayrıca küresel ısınmayla birlikte bahar ayları erken gelmeye başladığı için de alerjilere neden olan polenlerin havada kaldığı süreler çok daha uzun oluyor.

MANTAR KÜFLERİNE DİKKAT

- Alerjik astımın davetiye çıkardığı diğer hastalıklar nedir?

Özellikle nisan sonu ve mayıs aylarında polenlerin çoğalmasıyla birlikte alerjik bünyeli insanlarda kalp krizlerinin önemli ölçüde arttığını görüyoruz. Ayrıca bu dönemde migren tipi baş ağrılarıyla tansiyonda da dalgalanmalar daha sıklıkla ortaya çıkabiliyor. Polenler dışında mantar küfleri de son derece alerjendir. Baharda ortaya çıkan mantar küfleri, polenlerden daha fazla miktarda havaya yayılmaktadırlar.

- Bir ilacı var mıdır bunun?

Koruyucu önlemlerle alınan ilaçlar yetersiz kalıyorsa, ‘İmmunaterapi’ (aşı) tedavisi de uygulanabilir. Ancak bu tür alerjileri asla ihmal etmemek gerekiyor. Çünkü kalp krizlerine kadar ulaşacak büyük sorunlara neden olabiliyorlar.

- Özellikle mide rahatsızlıkları da yine baharla birlikte artıyor...

Evet, mide rahatsızlıkları baharla birlikte alevleniyor. Gastrit, reflü, peptik ülser, bağırsak sendromu gibi hastalıklarda artış gözlenebiliyor. Reflüde mide sıvısının akciğere kaçması tehlikeli olabiliyor. Midede yanma, şişkinlik, ağıza ekşi su gelmesi, bulantı, kusma ve gece uykusundan uyandıracak kadar şiddetli ağrılar görülebiliyor. Mide ve bağırsak hassasiyeti olanların öncelikle sigara ve alkolden uzak durmaları şarttır. Ayrıca kahve ve gazlı içeceklerden kaçınılmalıdır. Olabildiğince doğal, taze, organik ve temiz bir beslenme düzeni çok önemlidir.

Alerjik bünyeli olan polenden uzak dursun


Prof. Osman Erk, Yüksel Şengül’ün sorularını yanıtladı. Prof. Osman Erk, Yüksel Şengül’ün sorularını yanıtladı.


- Bu tür alerjileri olanlar ne gibi önlemler alabilirler?

Polenlerin ve mantar küflerinin yoğun olduğu sabah ve akşam saatlerinde alerjik bünyeli olanların dışarı çıkmamalarını öneririm. Çıkanların da kasket, gözlük ve maske takmaları gerekir. Pencere ve kapılar kapalı tutulmalı, dışardan eve gelindiğinde hemen elbiseler çıkarılıp temizlenmeli, ayrıca mutlaka duş alınmalıdır. Kısacası alerjisi olan kişiler, polenlerden olabildiğince uzak kalmalı ve korunmalıdır. Gelişmiş toplumlarda sabah sunulan hava durumu programlarında o gün havada ne miktarda polen olduğu da duyuruluyor. Dilerim en kısa zamanda Türkiye’de de bu uygulanır.

- Alacağımız besinler konusunda tavsiyeleriniz olabilir mi?

Bahar aylarında yukarda saydığımız hastalıklara ve yaz aylarında güneşin zararlı etkilerine karşı bizi koruyan besinler vardır. Sarı, turuncu, parlak kırmızı besinler sınıfına giren kavun, karpuz, havuç, bezelye, taze fasulye, ıspanak, marul, kabak, bal kabağı, turunçgiller, muz, şeftali, elma armut, nar gibi sebze ve meyveler hem bahar hastalıklarına hem de güneşin zararlı etkilerine karşı bizi korurlar. Ayrıca zencefil, zerdeçal, tarçın gibi baharatları da ihmal etmemek gerekiyor. Bu besinlerde antioksidanlarla vitaminler vardır. Zararlı olan toksinlere karşı da son derece yararlı olurlar.

Bol güneşlenin kışa stok yapın


02-gunes-20cm

- Halk arasında “Bahar yorgunluğu” adıyla geçen ve bahar aylarında ortaya çıkan halsizlik, güçsüzlük sorunları da yaşanabiliyor...

Buna bahar yorgunluğu denilse de işin içinde geride bırakılan kış mevsimi yorgunluklarının da etkisi vardır. Bu durumun neden ortaya çıktığına gelince. Vücutta olması gereken vitaminlerle minarellerin yeterli miktarda olmaması ve toksinlerin birikmesi en önemli nedenleridir. Bildiğiniz gibi kışı çoğunlukla kapalı mekanlarda geçiriyoruz. Buna aşırı alkol ve sigara tüketimiyle sağlıksız beslenmeyi de ilave edersek sorun büyüyerek bahar aylarına kadar taşınabiliyor. Havadaki ısı ve nem değişiklikleri de etkili olabiliyor. Alacağımız en önemli önlem D vitamini açığını hemen kapatmak ve bol bol güneşe çıkmaktır. Yaz aylarında 10.00-17.00 saatleri dışında bol bol güneşlenmeli, kışa stok yapılmalı.

- Hocam, konu açılmışken sormak istiyorum. Kullanılan güneş kremleriyle ilgili neler söylersiniz?

Bazı güneş kremlerinin ve koruyucuların içinde olan kimyasal maddelerin kanserojen etkisi olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyor. Bunlar deri altı dokularına nüfuz edebiliyor, bir kısmı ise kan dolaşımına karışarak ciddi yan etkilerde bulunabiliyorlar. Bu tür kimyasalları içeren güneş kremlerinden uzak durmakta fayda var.

- O tehlikeli kimyasalların isimleri nedir?

Mesela, paraben kimyasalı tehlikelidir. Ayrıca, sodyum lauril sülfat tehlikelidir. İçinde bu tür kimyasalların olduğu güneş kremlerinden uzak durmak gerekiyor.