NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
- Yeterli düzeyde karbonhidrat alımı yorgunluktan korunmada önemlidir. Vücut enerjisinin yüzde 50-60’ı karbonhidratlardan sağlanır. Rafine edilmemiş karbonhidratların tüketimine ağırlık verilmeli. Bunlar taze meyve ve sebzelerde, tam buğday ekmeği ve tahıllarda bulunan karbonhidratlardır.
- Protein, dokularımızın temel taşı olduğundan diyetimizde yeterli düzeyde proteine yer verilmeli.
- Yorgunluk sorunu olan hastalarda B ve C vitaminlerinden, magnezyum, potasyum ve çinko desteğinden faydalanmalı.
- Gevşeme egzersizleri yapılmalı.
- Meyve, sebze ağırlıklı beslenmeli.
- Günlük içilen su miktarı 3 litre civarında tutulmalı.
- İyi ve kaliteli bir uyku düzenini sağlamak için stres azaltılmalıdır.
- Sigara ve kafeinden mümkün olduğunca uzak durulmalı.
- Bu tedbirler yeterli olmazsa doktor tavsiyesiyle yatarken alınan antidepresan veya uyku düzenleyen ve kas gevşeten ilaçlardan yararlanılabilir.
NE ZAMAN CİDDİYE ALINMALI?
Yorgunluk vücudun fiziksel çalışmaya, psikolojik strese, uykusuzluğa verdiği bir cevap olsa da bazı durumlarda başka hastalıkların da belirtisi olabilir. Yorgunluk uzun sürdüğü takdirde altta yatan nedenler mutlaka araştırılmalı. Kronik yorgunluğun en önemli belirtisi 6 aydan uzun süren ve kişinin toplumsal ve mesleki işlevlerini yerine getirmesine engel olacak düzeyde bir yorgunluk halidir. Yorgunluk kişinin okul veya işyerindeki performansını engelliyor veya gündelik işlevlerini bozuyorsa durum bahar yorgunluğu denip geçiştirilmemelidir. Aksi takdirde tedavisi gecikebilecek bazı psikiyatrik durumlar da olabiliyor. Uzun süren yorgunluklarda depresyon, kaygı bozuklukları, demans, birincil uyku bozuklukları, yeme bozuklukları ortaya çıkabiliyor.