Yeni kabine üyelerinin belli olmasından sonra devir teslim törenleri de arka arkaya gerçekleştiriliyor.

Maliye Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Sanayi Bakanlığı başta olmak üzere birçok bakanlıkta devir teslim töreni yapıldı. Görevi devralan yeni isimler görevlerine başladı.

YENİ SANAYİ BAKANI MUSTAFA VARANK

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, görevi eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü'den devraldı.

Bakanlığın makam toplantı salonunda gerçekleşen devir teslim töreninde konuşan Varank, Özlü'nün bakanlık dönemindeki gayret ve emeklerine yakından şahit olduğunu söyledi. Varank, "Bu vesileyle kendilerine milletimiz adına da ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Yapacak çok işimiz var, çok yoğun bir gündemimiz olacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonunu hayata geçirmek için 'bismillah' diyerek hemen çalışmaya başlayacağız. Rabbim inşallah milletimize karşı bizleri mahcup etmesin, bizlere hayırlı, faydalı hizmetler yapmayı nasip etsin." diye konuştu.

sanayi-aa AA


Faruk Özlü de 24 Mayıs 2016'dan bugüne görevi taşımaktan büyük onur ve gurur duyduğunu belirtti. Görevinin, millete ve devlete hizmet etmek için emanet edildiğini hiç unutmadığını vurgulayan Özlü, alanıyla ilgili en iyi hizmeti vermek için çalıştıklarını anlattı.

Özlü, çalışmaların çerçevesini "Bilim merkezi, teknoloji üssü, ileri sanayi ülkesi Türkiye" hedefine yönelik adımlarla belirlediklerine işaret ederek, "4 yapısal dönüşüm çalışması yaptık. Bunlardan ikisi yasalaştı, birisi Meclis'te, bir diğeri de diğer bakanlıklarla koordinasyon aşamasında. 26 ay boyunca 693 yeni Ar-Ge merkezi, 231 tasarım merkezi, 17 teknopark ve 26 yeni OSB'yi milletimizin hizmetine sunduk. İnanıyorum ki ülkemizin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşmasında önemli bir kaldıraç görevi görecek olan bu vizyon, bundan sonra da korunacak ve daha da ileriye götürülecektir." değerlendirmesinde bulundu.

sanayi-aa-2 AA


"MAKAMLAR GEÇİCİ"

Varank'a çok iyi bir altyapı bırakmanın onur ve gururunu yaşadığını dile getiren Özlü, Türkiye'nin bilim, teknoloji ve sanayi temelli kalkınma ivmesinin artarak devam edeceğine yürekten inandığını vurguladı. Makamların gelip geçici, halka hizmet aşkının ise kalıcı olduğu bilinciyle çalıştıklarının altını çizen Özlü, bundan sonra da hangi makamda olursa olsun aynı aşk, şevk ve azimle çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Özlü, görevi boyunca kendisine eşlik eden çalışma arkadaşlarına, sanayicilere, sivil toplum kuruluşlarına, bilim insanlarına, üniversitelere ve diğer tüm paydaşlara teşekkür ederek, "Beni bu göreve uygun görüp onurlandıran ve bu ülkeye Bakan olarak da hizmet etme şansı veren Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı sunuyorum. Sayın Bakanımıza görevinde başarılar diliyorum." ifadesini kullandı.

Konuşmaların ardından tebrikleri kabul eden Varank'ı, ailesi de yalnız bırakmadı. Törene Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu da katıldı.

ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME'DE DE DEVİR TESLİM GERÇEKLEŞTİ

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan bakanlık görevini yeni sistemle adı değişen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yeni Bakanı Mehmet Cahit Turhan'a devretti.

Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni sisteme geçilmesiyle beraber dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen törenin ardından hükümetin yeni kabinesini açıkladı. Yeni sistemle birlikte bazı bakanlıklar birleştirildi ve isimleri değiştirildi. Bu kapsamda "Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı" da "Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı" olarak değişti. Yeni kabineyi açıklayan Erdoğan bakanlık görevini sürdüren AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan'ın yerine Mehmet Cahit Turhan'ın Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olduğunu açıkladı.

İHA İHA


Kabinenin kurulmasının ardından bugün tüm bakanlıklarda devir teslim töreni gerçekleştirildi. Bakanlık toplantı salonunda düzenlenen devir teslim töreninde konuşan Arslan, 16 yılda bakanlık olarak 474 milyar liralık yatırım yaptıklarını dile getirerek, 25,5 ay önce Başbakan Binali Yıldırım'dan bakanlık görevini devralırken, "Biz ekip arkadaşlarımızla gecemizi gündüzümüze katarak, bu bayrağı daha yukarılara taşıyacağız" dediğini anımsatarak, "240 bin kişilik ulaştırma ailesi olarak bayrağı daha da yukarılara taşıdık" diye konuştu.

Bakanlığı döneminde yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Arslan, İstanbul Yeni Havalimanı'nın 29 Ekim'de resmen hizmete alınacağını, Kanal İstanbul ile ilgili saha çalışmalarının son aşamaya getirdiklerini, sondajları yaptıklarını, güzergahı belirlediklerini, ÇED sürecini başlattıklarını ve finans yöntemiyle ilgili bu sene "vira bismillah" denilebilecek aşamaya getirildiğini dile getirdi.

İHA İHA


TEKİRDAĞ'DAKİ KAZA ARAŞTIRILIYOR

Tekirdağ Çorlu'da istenmeyen bir kaza yaşandığını bildiren Arslan, olayla ilgili her türlü adli ve idari soruşturmanın yapıldığını söyledi. Arslan, herhangi bir hata, aksaklık olmasın diye her zaman çalışmaların yapıldığına dikkati çekerek, "Belirli periyodlarla yapılan çalışmalar var. Dar süreli, uzun ve orta vadeli periyodlarla yapılan çalışmalar var. Bu anlamda herhangi bir atlamanın eksikliğin olmadığı yönündedir. Bu, adli ve idari soruşturmalarla kesinlik kazanacaktır. Fakat o gün kriz merkezinde açıklama yapılırken, uzun soluklu kontrolün nisan ayında yapılmış olduğu ifade edildi. Nisandan bu yana hiçbir şey yapılmadı mı? Hayır, 6 aylık, 1 yıllık kontroller var. Özellikle geometrik ölçülerle ilgili gereği yapılmıştır. Aylık, 15 günlük, haftalık kontrollerin de yapıldığını, belgelendiğini vurgulamak isterim" şeklinde konuştu.

"YUVAYA GERİ DÖNDÜK"

Görevi devralan Bakan Turhan ise Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının insanın hayatını kolaylaştırma, günlük hayatında, seyahatinde ve haberleşmesinde erişilebilir ve ulaşılabilir olması konusunda büyük projelere imza attığını belirterek, 2 yıllık ayrılığın ardından yuvaya tekrar döndüğünü söyledi. Ülkeye daha güzel hizmetler vermeye devam edeceklerini ifade eden Turhan, bunun bir bayrak yarışı olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gösterdiği hedeflere ulaşmak için daha büyük projeleri, yeni bir anlayışla insanların hizmetine daha hızlı sunmak için gayret, aşk ve şevkle çalışmaya gayret edeceklerini ifade etti. Aldıkları bu bayrağı, maksadına, menzile ulaştırmak için gayret sarf edeceklerini belirten Turhan, millete ve ülkeye daha güzel, faydalı hizmetler yapılması temennisinde bulundu.

EĞİTİM ÇEVRELERİ MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NDAN UMUTLU

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Tek güvencem öğretmen arkadaşlarımız meslektaşlarımız. Bu iş yükselecekse bir bayrak yükselecekse tümüyle öğretmen arkadaşlarımızın omuzlarında yükselecek" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk oldu. Selçuk, görevini İsmet Yılmaz’dan devraldı. Selçuk, yaptığı konuşmada, "Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğini dünyayla rekabet anlamında yeni bir çağın müjdelerini ortaya koymak gibi bir gayretin içinde olduğunu görüyorum şahsım adına. Böyle bir dönemde Milli Eğitim Bakanlığını şahsıma tevdi eden cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum” ifadelerini kullandı.

Eğitim alanında emeği geçenlere teşekkür eden Selçuk, “Emek kutsaldır. Bir gün dahi bizim eğitim sistemimize emeği geçmiş olan meslektaşlarımızın hukuku bizim açımızdan değerlidir. Bu hukuk geniş kitleleri ilgilendiren bir hukuk. Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Başöğretmen büyük Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimizi,15 Temmuz şehitlerimiz dahil, Türk bayrağımın dalgalandığı her yerde şanla şerefle görev yapan şehit olan öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum” şeklinde konuştu.

AA AA


“Bu iş yükselecekse bir bayrak yükselecekse tümüyle öğretmen arkadaşlarımızın omuzlarında yükselecek”

Mesleğe İstanbul’da öğretmen olarak başladığını anlatan Selçuk, şöyle konuştu:

“Yükseköğretim sistemindeki görevlerim sırasında da öğretmen olma bilinciyle hareket ettim. Ömrüm eğitim ortamlarında okullarda, üniversitelerde, ilkokullarda, liselerde geçti. Öğretmen odalarının kokusuna alışkınım. Öğretmen arkadaşlarımla beraber binlerce eğitim çalışmasında bulundum. Öğretmen arkadaşlarımın neler hissettiği düşündüğü konusunda farkındalığımın hep yüksek olduğunu vurgulamak isterim. Öğretmen arkadaşlarımın benim şahsımda Milli Eğitim Bakanlığının koridorlarında temsil edildiğini unutmamaları ve aklımızda düşüncemizde gönlümüzde onların bütün hissiyatını taşıdığımızı vurgulamak isterim. Tek güvencem öğretmen arkadaşlarımız meslektaşlarımız. Bu iş yükselecekse bir bayrak yükselecekse tümüyle öğretmen arkadaşlarımızın omuzlarında yükselecek. Kime güvenerek bu işi yapıyorsunuz diye sorsalar bana, böyle bir göreve nasıl cesaret ettiğim konusunda gerçekten hayretle bakıldığını da fark ediyorum. Akşam kabineyi duyduğumda bir heyecan oldu elbette tedirginlikle beraber. Sabah kalktım geçer zannettim ama sabah kalktım yine bakanmışım. Bu tedirginlik oluşturan bir şey aslında. Biz sanki bürokrasiyle uğraşıyoruz. Resmi görevler yapıyoruz, kendi geçim vasıtamız olan bir işle ilgileniyormuşuz gibi algılıyoruz. Bütün bu koridorlar, sokaklar, okullar, derslikler bunların tamamı çocukların hukukunu korumak ve onların gelecekle ilgili perspektifini yükseltmek için yapılıyor. Ama öyle anlar geliyor sanki bu işler bürokratik işler gibi algılanabiliyor. Her zaman kendime şu sorguyu yapmayı ihmal etmemeye çalışıyorum. Yaptığım her şey çocuğun hukuku için, onlara hürmet içindir, öğretmene hürmet içindir. Bu bağlamda da emeği geçen bütün öğretmen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Benim şahsımda 1 milyon öğretmenin aklının duygusunun düşüncesinin burada olacağını, onların temsilcisi olduğumuzu asla unutmamalarını temenni ederim.”

"Yapılması planlanan bütün çalışmalara bütün öğretmenler benim Bakanlığımın çalışmaları diyecekler inşallah" diyen Selçuk, "Anne babaları ihmal etmemek lazım. Çocukların okul hayatı, çocuğun okul dönemi boyunca geçirdiği günler haftalar yıllar düşünüldüğünde okuldan geçen yüzde 10’lar civarında. Yani sokak, sosyal medya, ev, aile çok önemli. Bunların hepsi topyekun senkronize çalışmayla belli noktaya getirilebilir. İnşallah bu güveni sarsmamaya, beklentileri karşılamaya gayret edeceğiz. Gayret olsun ki nasip olsun. Gayret olsun ki netice olsun. Ama bu sadece sözle kelamla olmayacak" açıklamasında bulundu.

İHA İHA


"BAKANIMIZDAN DAHA İYİ BİR ATAMA YAPILAMAZDI"

Görevi devreden İsmet Yılmaz ise yaptığı konuşmada, "Bakanımız hem bakanlığımızı hem de eğitim camiasını çok iyi tanır ve bilir. Yöneticisi olduğu eğitim kurumlarıyla da eğitimin her zaman hizmetinde olmuştur. Şimdi de Milli Eğitim Bakanı olarak kendisine 65 bin okulumuzu 1 milyondan fazla öğretmenimizi 18 milyona yakın öğrencimizi emanet ediyoruz. İki yıldan fazla bir süredir üstlendiğim bakanlık görevini gönül huzuruyla ehil ellere teslim ediyorum. Eğitim bakanlığına ehliyet ve liyakat ilkeleri çerçevesinde bakanımızdan daha iyi bir atama yapılamazdı. Sayın bakanımız aldığı emaneti bayrağı çok daha bir seviyede kendisinden sonra gelenlere teslim edecektir. Dualarımız ve desteğimiz kendisiyle birlikte olacaktır. Sadece biz bakanımızı desteklemeyeceğiz. 81 milyon vatandaşımızı bütün velileri, öğrencileri, bütün siyasileri bakanımıza destek vermeye çağırıyorum. Bakanımızın başarısı ülkemizin, evlatlarımızın başarısı olacaktır" ifadelerini kullandı.

Görevi aldığı günden görevi teslim ettiği güne kadar kaliteli ve fırsat eşitliği temelinde eğitimin değişilmez hedefleri olduğunu, eğitimde çok büyük mesafeler kat edildiğini her fırsattı dile getirdiğini söyleyen Yılmaz, bugün Türkiye’de eğitimde kalite konuşuluyorsa bu eğitimde altyapının büyük ölçüde tamamlanmış olmasından kaynaklandığını anlattı. Konuşmaların ardından Bakan Selçuk ve Yılmaz birbirlerine çiçek takdim etti.