İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesin’deki duruşmada Balyoz kumpası mağduru emekli askerler de davaya müdahil oldu.

“8 ÜYE ORGANİZE HAREKET EDİYORDU”


Duruşmaya tutuklu olduğu cezaevinden SEGBİS’le katılan İbrahim Okur, dönemin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) Ergenekon ve Balyoz davalarındaki hukuksuzluklara ilişkin gelen şikayetlerin soruşturulmasını 8 kişilik bir grubun organize şekilde reddettiğini anlattı.

Okur şunları söyledi: “2010 yılından itibaren özellikle kamuoyunda Ergenekon ve Balyoz olarak bilinen davalarda görev yapan hakim ve savcılarla ilgili şikayetler kurul önüne geldiği zaman aralarında benim de bulunduğum bazı üyeler ısrarla bu kişiler hakkında soruşturma izni verilmesini istiyordu. Ancak soruşturma izni için 12 tane üyenin evet demesi gerekiyordu. Hakkında FETÖ’den işlem yapılan 8 üye bütün dosyalarda soruşturma açılmaması konusunda oy kullanıyordu.”

“O ÜYELER FETÖ’DEN YARGILANIYOR”


Daha sonra söz alan müşteki avukatlarından Eyüp Sabri Gürsoy “Bu ülkede bir darbe girişimi yaşandı. Bu darbenin başı da Ergenekon ve Balyoz davalarıyla başlıyor. Bu davalarla tüm üst düzey subaylar tasfiye edildi, darbe yapacak subayların önü açıldı” diyerek, İbrahim Okur'dan HSYK’da FETÖ’cü hakim savcıların soruşturulmasına ret oyu veren üyelerin isimlerini açıklamasını istedi. Okur ise sürekli ret oyu verenlerden 8’inin de şu an FETÖ üyeliğinden yargılandığını söyledi.

“ERGENEKON-BALYOZ HAKİM VE SAVCILARINI KORUYORLARDI”


Okur’a haklarında FETÖ’den işlem yapılan bu 8 üyenin organize hareket edip etmediği de soruldu. Bu soruya Okur şöyle yanıt verdi:

“Özellikle 8 kişilik grubun ben organize hareket ettiğini düşünüyorum. Bu 8 üyenin toplu halde direnç göstermesi, özellikle o mahkemelerde görev yapanları koruması bende şüpheler uyandırmaya başladı. O dönem kurula Ergenekon be Balyoz davalarında görev yapan hakim ve savcılarla ilgili şikayetler gelmişti. Bu 8 üye toplu halde ret oyu verdi. Bu 8 kişi özel yetkili tüm hakim ve savcılara ilişkin yapılan şikayetlerde dahi toplu halde ret oyu kullanıyorlardı.”

O dönem Ergenekon ve Balyoz davalarına bakan mahkeme heyet ve savcılarının artık hukuki değil bir taraf gibi davrandıklarını gördüğünü aktaran Okur, bu ifadesini de şu örnekle anlattı: “Mesela eski Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları tanık mahkemeye gelmişlerdi ancak mahkeme komutanların tanıklık yapmasına izin vermemişti.”

“ÖZEL YETKİLERİ ZEKERİYA ÖZ’DEN ALIN CİHAN KANSIZ VE SAVAŞ KIRBAŞ’A VERİN” DENİLDİ


İbrahim Okur, 2007 yılında dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının, aralarında Zekeriya Öz'ün de bulunduğu 3 savcıdan özel yetkileri alınarak Celal Kara, Cihan Kansız, Hikmet Usta ve Savaş Kırbaş'ın da arasında bulunduğu 7 savcıya verilmesinin talep edildiğini anlattı.

Okur, daha sonra bu teklifi genel kurula sunduklarını ifade etti. Okur, genel kurula sundukları bu teklifte ismi bulunmasına rağmen Zekeriya Öz'ün yerinde kaldığını söyledi.

Adalet Bakanlığı tarafından 2014 yılında FETÖ ile iltisaklı hakim ve savcılarla ilgili bir çalışma yapıldığını aktaran Okur, "Belirlenen isimler kurula sunuldu. bu isimler arasında Savaş Kırbaş'ın da ismi vardı" dedi.

Okur, 2014 yılındaki ilk listede sadece Ergenekon ve Balyoz davalarına bakan hakim ve savcılarının isimlerinin yer aldığını söyledi.