2008-2011 yılları arasında İstanbul Tuzla Deniz Harp Okulu’nda öğrenim gören ve son sınıftayken Balyoz kumpasları sürecinde okuldan atılan Cem Kılıç, şimdi annesi Yasemin Kılıç ile birlikte cam sanatı yapıyor.
Cam sanatını 8 yıl önce bir usta yaparken gören ve daha sonra merak eden Kılıç, hobi olarak başladığı cam sanatını mesleğe çevirdi.

FOTO:SÖZCÜ FOTO:SÖZCÜ


Camdan çeşitli hayvan figürleri, biblolar, takılar ve dekoratif ürünler yapan Kılıç, “Benim asıl mesleğim gemi makineleri mühendisliği. Cam sanatını hobi olarak başladım. Daha sonra annemle birlikte bu hobimizi
ilerlettik ve Eskişehir’de tarihi Odunpazarı bölgesinde ‘Cam Göbeği’ ismini verdiğimiz atölye ile hobimizi mesleğe çevirdik” dedi.

FOTO:SÖZCÜ FOTO:SÖZCÜ

OKULDA ATILDI GEMİ MÜHENDİSLİĞİ OKUDU


2008 ila 2011 yılları arasında Deniz Harp Okulu’nda öğrenim gördüğünü belirten Kılıç, “Balyoz ve Ergenekon davalarına ilişkin soruşturmalar nedeniyle son sınıfta okulu bırakmak zorunda kaldım. Bir terör örgütünün Deniz Harp Okulu’nda lideri olduğum iddia edildi. Bu iddialar sonrası okuldan ayrıldım. Bu olaylar yaşanmamış olsaydı şuan da subay olacaktım ve cam sanatı ile tanışamayacaktım. Bu süreçte gemi makineleri mühendisliğini bitirdim. Ben makineleri çok seviyorum. Deniz ile aram çok iyi değildir. Makineleri halen özlüyorum. Makinelere olan özlemimi sanata vererek gidermeye çalışıyorum. Cam sanatı aynı zamanda terapi gibi bir şey. Cam ile uğraşırken kendinizden geçiyorsunuz ve tamamen kendinizi işe veriyorsunuz. Ufak bir hata çünkü yaptığınız ürünü bozabilir” diye konuştu.

FOTO:SÖZCÜ FOTO:SÖZCÜ

MESLEĞE DAHA FAZLA ÖNEM VERİLMELİ


Cam işine, cam ustalığına çok eski yıllarda daha fazla önem verildiğini ancak daha sonraları bu mesleğin bitme noktasına gelmesi ile yine bir hareketlenme yaşandığını ifade eden Kılıç, “Dünyada da Türkiye’de de cam sanatı genç bir sanat. Eskiden atölyelerin sayıca azlığı ve yeterince usta yetişmemesi nedeniyle, cam işleme sanatı nesli tükenmeye yüz tutan sanatlar arasına girmişse de gidişat gün geçtikçe iyileşiyor. Bu durum hobi veya meslek olarak da cam sanatına duyulan ilginin canlanmasına neden oluyor. Hammaddemiz cam ve enerji. Hammaddemiz olan cam İtalya ve Almanya’dan geliyor. Emek yoğun bir iş olduğu için emeğimizden kısarak fiyatları tolere edebiliyoruz. Bazı üniversitelerde cam sanatları bölümleri açılmış olması bizleri sevindiriyor. Ben cam sanatına 8 yıl önce başlamama rağmen 4 yıldır bunu meslek olarak yapıyorum. Mesleği, cam ustası çalışırken izlenimlerimle öğrendim. Annemle birlikte gerekli teçhizatları alarak mesleği öğrendik ve kendi işyerimizi açtık” diye konuştu.

FOTO:SÖZCÜ FOTO:SÖZCÜ

YAPTIĞI ÜRÜNLERİ YURTDIŞINA İHRAÇ EDİYOR


Yurt dışından çubuk şeklinde gelen camları propan oksijen alevinde eriterek şekil veren Kılıç, cam çubuklardan yaptığı hayvan figürleri, takılar, biblolar ve dekoratif ürünleri Amerika, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere 10 ülkeye ihraç ediyor. Kılıç, “Yaptığımız ürünler cam olduğu için kargoda kırılma durumu olabiliyor. Buna rağmen 10 ülkeye ürün satıyoruz. Genellikle takı ve hayvan figürlerini tercih ediyorlar. Ürün yetiştirmekte zorlanıyoruz. Annemle benim haricimde 2 arkadaş bize ürün yapmamızda yardım ediyor. Ayrıca 10 arkadaşımız da yanımızda stajyerlik yapıyor. Onlara da mesleği öğretiyoruz. Bu meslekte gelecek olduğuna inanıyorum” dedi.