(Yaşadığınız mağduriyeti yakintakip@sozcu.com.tr adresine yazın, sesinizi duyuralım)

Kimi yıllar süren evliliklerini anlaşmalı olarak sona erdirmiş, kimisi ise sadece 15 gün evli kaldığı eşine süresiz nafaka vermek zorunda kalmış... Yasal tartışmalardan geriye ise kararan hayatlar, sırf boşandığı için kabusa dönen bir hayat kalmış... İşte kendi ağızlarından 'boşanma' mağdurları...

FOTO:SÖZCÜ - Süresiz nafaka mağdurlarından İlhan Engincan, yaşadıklarını Sözcü'ye anlattı. FOTO:SÖZCÜ - Süresiz nafaka mağdurlarından İlhan Engincan, yaşadıklarını Sözcü'ye anlattı.

EVLİLİĞİ SADECE 15 GÜN SÜRDÜ


İstanbul'da özel bir şirketin idari işler bölümünde çalışan 41 yaşındaki İlhan Engincan, arkadaşı vasıtasıyla tanıştığı kadınla üç ay sevgililik yaşadıktan sonra evlenme kararı aldı. Evliliği, balayı dahil 15 gün süren İlhan Engincan, yaşadığı bunalım nedeniyle önce işini ardından da ailesini kaybetti.

15 günlük evliliği sonucu bütün yaşamı alt üst olan İlhan Engincan ise hikayesini şu sözlerle anlattı: "Eşimle ortak bir arkadaş vasıtasıyla 2015 yılının Aralık ayında tanıştık. Üç ay gibi tanışma, söz, nişan sürecinin ardından da evlendik. Bu süre zarfında evlilik adına konuşurken, onu, kendim için önemli olan bir detaydan bahsederek uyardım. Maddi durumum, ailem ile kaldığım ev dışında bir ev tutmaya uygun değildi. Zaten ailem evde kışın en fazla dört ay kalır ve sonrasında yazlığa dönerdi. İnsanların; 'eşlerinin ailesi ile birlikte yaşama sorunu yüzünden evliliklerini bitirdiklerini' hatırlatıp bu konudaki düşüncelerini sordum. Kendisi ve ailesi de bu durumu olumlu karşıladı. Asla bir sorun olmayacağını söylediler. Birkaç kez bu konuyu açtım ama evlilik öncesi her konuda olduğu gibi bu konuda da olumlu ve hoşgörülü karşılandım. Bana şart olarak sadece 'evlendikten sonra çalışmak istemediğini' söyledi."

"BALAYINDAN SONRA HER ŞEY DEĞİŞTİ"


Nişanlılık döneminde her şeyin yolunda gittiğini anlatan Engincan düğün sonrası yaşadıklarını ise şu sözlerle anlattı: "Biz kışın evlendik, balayı için çok fazla seçenek yoktu. Araba kullanmayı bilmediğim için imkanlarımız dahilinde bir yere gitmeyi teklif ettim. O ise araba kullanmayı bildiği için babamın da bizimle gelmesini, böylelikle rahat edeceğimizi söyledi. Onların bize yakın bir otelde kalmasının kendisi için problem teşkil etmeyeceğini anlattı. Onu kırmamak için kabul ettim. Balayından döndükten sonra eşim birden bire değişti. Evleneli daha 3 gün olmuştu ama o melek gibi olan kadın birden bire bambaşka biri haline dönüşmüştü. Evlenmeden önce 'Ailenle birlikte yaşarım sorun olmaz' diyen o kadın artık yoktu... 'Ben ailenle aynı evde yaşamak istemiyorum' diyerek tartışmaya başladı. Kendisine bunları bildiğini kabul ettiğini söylemem faydasız kalmıştı. Artık karşımda anlayışsız ve daha önce tanışıp konuştuğum kadından eser kalmamıştı..."

2 HAFTA SONRA BOŞANMA DAVASI


2 haftalık evililik macerasında karı-koca gerginliğinin giderek tavan yaptığını anlatan İlhan Engincan, "15 gün sonra babasının evine giderek boşanmak istediğini söyledi. Barışmak için elimden ne geldiğiyse yapmaya çalıştım hatta ayrı ev tutmayı teklif ettim ama nafile. 100 bin lirası maddi, 50 bin lirası manevi tazminat ve aylık 1500 lira nafaka parası isteyerek dava açtı. Neye uğradığımı şaşırdım. Bu durum işime de yansıdı. Şirketim duygusal anlamda bitik durumda olduğumu ve yaşadığım bu travma yüzünden verimli olamadığımı gerekçe göstererek işime son verdi. Boşanma sürecinde hem mutlu bir yuva hayalleriyle kurduğum evlilikten hem de işimden oldum."

"EŞİM BENİ SSK OLARAK GÖRÜYOR"


"Eşim evlendikten sonra keyfi bir şekilde işi bıraktı." diyen Engincan "Şu an benden nafaka alıyor. Ben ise işsiz olduğumu kanıtlamak için uğraşıyorum. 110 şirkete iş başvurusu yaptım. 15 gün yaşadığım evliliğin hayatıma yansıttığı faturayı hem maddi hem de manevi açıdan ödüyorum ama yetmiyor. 3 yıldır süren boşanma sürecim istinaf aşamasında hâlâ sürüyor. Ömrümün sonuna kadar boşandığım eş ile bağım kopmuyor. Eski eşim beni artık SSK olarak görüyor. Ben onun emekliliğiyim..." dedi.

Gürkan Altın bankacı. FOTO:SÖZCÜ - Gürkan Altın, 8 ay evli kaldı ama 9 yıldır nafaka ödüyor...

8 AY EVLİ KALDI 9 YILDIR TAZMİNAT ÖDÜYOR


Gürkan Altın bankacı. O da  'süresiz nafaka' mağdurlarından. Huzurlu bir yuva  kurma umuduyla yola çıkmış. Ancak şu an oldukça yorgun ve çaresiz... İşte onun hikayesi...

"Eski eşim üvey dayımın kızıydı. Ailem vasıtasıyla evlilik için görüşmeye başladık. Yaklaşık bir yıl kadar nişanlı kaldık. Eylül 2007'de ise evlendik. Bugünlerin sinyali ilk düğün gecesinde belli oldu. Düğün salonundan eve geldik birden takıları ayırmaya başladı. 'Bunu sizinkiler taktı, bunu bizimkiler taktı' diye ayırıp ayırıp bir anlamda mal paylaşımı yaptı. Şaşkınlıkla izledim. 'Sen, ben yok artık biz kavramı var artık' dedim. Şaşkındım ne yapacağımı bilememiştim. Sorun çıkmaması adına konuyu uzatmadım. 10 gün sonra sebepsiz yere 'Senin genlerinden çocuk sahibi olmak istemiyorum' dedi. On günlük bir eş olarak karımdan böylesi bir söz duymak beni yıkmıştı. Evlilik birliğinin temel unsurlarındandır çocuk... Büyük bir çıkmazda gibi hissettim kendimi ama ne olursa olsun yapıcı davranarak durumu düzeltmeli evliliğimizi bu kadar kısa süre de böylesi sebeplerle yıkılmasına göz yumamazdım..."

FOTO:SÖZCÜ - 'Mağdurlar' yasal düzenlemeleri de yakından takip ediyor... FOTO:SÖZCÜ - 'Mağdurlar' yasal düzenlemeleri de yakından takip ediyor...

"ANLAŞMALI OLARAK BOŞANMAK İSTEDi"


Gürkan Altın, evliliğinin ilk günlerinde yaşadığı bu şokların devamında eşinin 3 kez evi terk ettiğini söyleyerek ''Evi her terk ettiğinde bütün çeyizini toplayarak bir daha dönmeyecek gibi gidiyordu. Ben ayrılmak için evlenmedim ki her seferinden evliliğimizi kurtarmak için çaba sarf ettim. En son yine bir sorun yaşadığımızda evi terk etti ancak bu terk ediş bize ayrılığı getirdi. 8 aylık evliliğimizde ne şiddet ne de kötü bir söz söylemedim. Tüm bunlara rağmen eşim beni terk etti... Boşanma davası daha açılmamıştı bir ay geçmişti Ramazan Bayramıydı. Ailemin yanına gittim. Evde olmadığımı fırsat bilerek evde ne var ne yoksa kamyona yükleyip gitti. Ardından avukatın bürosuna çağırarak anlaşmalı boşanmak istediğini söyledi. Yaşadığım travma ve yıkıma uğratan bu kadından artık bende boşanmak istiyordum. Bu sürecin uzamasını istediğini ve bir an önce boşanmak isteyen eşimin tüm isteklerini kabul ettim."

"İŞSİZ KALDIM, NAFAKA İÇİN HAPSE GİRECEĞİM"


Boşanma davası ile adeta yıkıldığını belirten Gürkan Altın, yaşadığı hukuki süreci ise şu sözlerle anlattı "Anlaşmalı boşanmalarda 'eşit kusurlu' sayıldığımızı sonradan öğrendim. Kurumsal bir şirkette çalıştığım için talep ettiği yoksulluk nafakasını bir an önce boşanmak istediğim için göz ardı ettim. Ancak yaşadıklarım iş hayatıma yansıdı ve bozulan ruh halim, motivasyonum yüzünden işime son verildi. Çocuğumuzun bile bulunmadığı bu evliliğin, üstüne üstlük ilerleyen yıllarda işsiz olmama rağmen artırılması söz konusu oldu. İşsizim. Hapis cezası verildi. Annem yardımcı olmasa ne o parayı ödeyip hapis cezasından kurtulabilirdim ne de nafakayı ödeyebilirim. Bu bir ceza ise sonu olmayan, önümü göremediğim bir ceza. Süresiz nafaka... 8 aylık evliliğin bedelini bir ömür boyu taşıyacağım. 14 yıllık bankacıyım hem kariyerim hem de evliliğe inancım kalmadı. 9 senedir nafaka ödüyorum ve daha ne kadar ödeyeceğim bilmiyorum. Üç yıldır da işsizim benim bu durumumdan dolayı iş görüşmelerinden olumsuz yanıt alıyorum. Genelde boşanmış erkeklerin bu durumlarından dolayı birikmiş nafaka ve borçlarından ötürü kurumlar icra gönderilmesi gibi durumlardan dolayı bunlarla uğraşmak istemiyor. Bu yüzden iş bulma şansım azalıyor. Eski eşim ise evlenmeden önce çalışmış olmasına rağmen evlendikten sonra ve boşanmanın ardından çalışmak yerine nafaka ile geçimini garantiliyor.

Melek Hanım, 'Benim ve çocuğumun suç ne' diyor... Melek Hanım, 'Benim ve çocuğumun suçu ne' diyor...

UZMAN ÇAVUŞ'UN DRAMINI İKİNCİ EŞİ ANLATTI


Sözcü'ye konuşan Melek hanım da bir Uzman Çavuş'un ikinci eşi. Melek hanımın kocası, ilk eşiyle yaklaşık 4 yıllık evli kalıp ayrılmış. Uzman Çavuş kocası, çocukları olmadığı halde ilk eşine nafaka ödüyor. Bu da halihazırdaki evliliğinde maddi sıkıntılar anlamına geliyor...

Eşinin hem eski eşine verdiği yüksek nafaka yüzünden yeni kurdukları evlerinin ve yeni doğan bebeklerinin geçiminde zorlandığını söyleyen Melek Hanım ise "Bu yasalar madem kadınları korumak için öyleyse neden benim hakkımı çocuğumun hakkını korumuyor. Eşimin maaşı hem eski eşine hem de bizlere yetecek boyutta değil. Adil bir yaklaşım olmasını istiyorum. Ortada bir çocuk yoksa neden eski eşe süresiz nafaka verilmesi söz konusudur" diyor...

Devam edecek...