Başbakan Yıldırım törende yaptığı konuşmasında, “Afrin'de güzel vatanımızın müdafaası için terörle amansız mücadele veren Mehmetçiğe buradan sevgilerimizi, selamlarımızı gönderiyorum. Allah onların yar ve yardımcısı olsun. 81 milyon vatan evladı duasıyla yanlarındadır, onların destekçileridir. Bu uğurda şehadet şerbetini içen bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize sıhhat ve afiyet diliyorum" dedi.

“SUBAYLARIN YÜZDE 72'Sİ BU ÖRGÜTÜN TUZAĞINA DÜŞMÜŞ"

Başbakan Yıldırım, “Şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri üniforması altına gizlenmiş, FETÖ mensupları milletin silahlarını, tanklarını, toplarını, tüfeklerini gasp ederek, milletin üzerine ateş açmışlar ve demokrasiyi, ülkemizin istiklalini karartmak istemişlerdir. Baş komutanımız, cumhurbaşkanımız, onun güçlü liderliği, hükümetimizin kararlı duruşu ve aziz milletimizin meydanları doldurmasıyla beraber bu alçak  teröristlerin hedefleri kursağında kalmış ve bu alçak darbe girişimi bastırılmıştır. Demokrasiye, seçilmiş siyasi iradeye sahip çıkan millet, darbe yapmak isteyen bu alçaklara hak ettiği dersi vermiştir. Milletin emanetine ihanet eden bu sefiller suçüstü yakalanmıştır. Şimdi Türk adaleti bunlara hak ettiği cezayı bir bir vermektedir. 15 Temmuz'un hemen sonrasında vesayet odaklarıyla mücadele etmek, demokrasiyi daha da güçlendirmek ve güvenceye almak için bir dizi tedbirler aldık. Hükümet olarak askeri alanda, sivil alanda ve kamu yönetimi alanında, güvenlik alanında bir çok reformu hayata geçirdik. Bu terör odaklarının ülkemize yaşattığı acıların bir daha olmaması için askeri eğitim alanında da bazı adımlar atmamız gerekiyordu. Düşünebiliyor musunuz Türk Silahlı Kuvvetleri, bu çatı altında kurmaylık eğitimi görmüş, ülkemizin güvenliğini, bekasını teslim ettiğimiz subayların yüzde 72'si bu örgütün tuzağına düşmüş ve bu örgütün eylemlerinin parçası haline gelmiştir. İşte bu vahim durumu dikkate alarak gereken adımları ivedilikle attık, gerekli kararları aldık. Bu adımlardan belki de en önemlisi bu Milli Savunma Üniversitesi'dir" şeklinde konuştu.

[old_news_related_template title="Başbakan Yıldırım'dan CHP'ye: Elimde belgelerle geldim" desc="Başbakan Binali Yıldırım terör örgütü PYD'nin eski eş başkanı Salih Müslim'in iadesi konusunda Çekya'ya seslenerek, 'Gün NATO müttefikimiz Çekya'nın imtihan günüdür.Ümit ederiz ki Çekya bunu görür ve bu teröristi bize teslim eder.' dedi. Yıldırım ayrıca kürsüden elindeki MGK belgelerini göstererek CHP'ye yüklendi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads//2018/02/iecrop/binali-yildirim-3-1_16_9_1518639538_16_9_1519724158.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/basbakan-binali-yildirim-akp-grup-toplantisinda-konusuyor-2251733/"]

“MİLLETE SADAKAT, DEMOKRASİYE BAĞLILIK EN ÖNEMLİ ŞİARINIZ OLACAK"

Başbakan Yıldırım, “Bu güzide kurum, devletimizin bekası için çok önemli. Bu önemi nedeniyle de bu alçak FETÖ'nün öncelikli hedefi haline gelmiş. Örgüt, menfur emelini gerçekleştirmek için maalesef bu güzide kurumu bir basamak olarak kullanmış. Yaşadığımız hain darbe girişimi şüphesiz bütün milletin hafızalarında tazeliğini koruyor. Ülkemiz büyük bir badireden sağ selamet çıktı. Bir daha bu ve buna benzer olayları yaşamamak için sizlere önemli sorumluluklar düşüyor. İnsani değerleri, demokrasiyi, milli iradeyi özümsemiş nesillerin eğitimini bu üniversitemiz vermeye devam edecek. Millete sadakat, demokrasiye bağlılık en önemli şiarınız olacak" dedi.

“'YURTTA SULH CİHANDA SULH' İSTİYORUZ"

Başbakan Yıldırım, “Bugün ciddi sıkıntıların yaşandığı, Suriye, Filistin, İsrail, Lübnan, Irak, Yemen ve diğer bölgelerdeki olaylar Türkiye'nin tarihinden, Türkiye'nin geleceğinden bağımsız değerlendirilemez. Kafkasya, Balkanlar, Kuzey Afrika'da yaşanan olaylar Türkiye'nin dışında ele alınamaz. Burada şunu tekrar etmekte fayda görüyorum; Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiçbir ülkenin toprağında gözümüz olmadı, olmayacak. Hiçbir ülkeyi yönetmek gibi bir hevese de sahip değiliz. Bölgesel, küresel barışa Türkiye kadar önem veren başka bir ülke yoktur. Biz Gazi Mustafa Kemal'in de en güzel şekilde ifade ettiği gibi 'yurtta sulh cihanda sulh' istiyoruz. Bunu tesis etmek için de çalışıyoruz. Ancak yurtta ve cihan istemek sınırlarınızı dahili ve harici düşmanlara karşı korumalıyız. Yurtta ve cihanda sulhu istemek sınırlarımızı dahili ve harici düşmanlara karşı korumakla mümkündür" şeklinde konuştu.

[old_news_related_template title="Başbakan Yıldırım'dan, Ege ve Akdeniz uyarısı" desc="Başbakan Binali Yıldırım, Gölcük Tersanesi'nde Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında 'Murat Reis' denizaltısının ilk kaynağı yaptı. Başbakan Yıldırım terörle mücadele ederken bazılarının Ege ve Akdeniz'de birtakım komplo ve tezgahlar peşinde olduğunu belirterek, 'Türkiye, Deniz Kuvvetleri olarak her hal ve şartta ülkesine yönelecek, her türlü tehdidi bertaraf edecek güce sahiptir. Hiç kimse yanlış hesap yapmasın' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads//2018/02/iecrop/binali-yildirim-1_16_9_1519562877.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/basbakan-yildirimdan-ege-ve-akdeniz-uyarisi-2247258/"]

“HERHANGİ BİR GÜN HERHANGİ BİR MİAT SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"

Başbakan Yıldırım, “Var olan iç savaş yüzünden milyonlarca insan evinden, barkından oldu. Bir milyona yakın insan hayatını kaybetti. Türkiye olarak bu sorunun, bu iç savaşın, bu otorite boşluğunun en büyük bedelini ödeyen ülkeyiz. Bugün Fırat Kalkanı bölgesinde, Afrin bölgesinde bizim mücadelemiz, sadece ülkemizin sınırlarını güvence altına almak değil, aynı zamanda vatandaşımızın can ve mal güvenliğini korumak, bunun ötesinde de o bölgede Suriye'de, Irak'ta yaşayan mazlum, mağdur insanları terör örgütünün zulmünden kurtarmaktır. Uluslararası hukuktan ve meşru haklardan kaynaklanan bu harekat, sonuna kadar devam edecek. Burada herhangi bir gün, herhangi bir miat söz konusu değildir. Miat ve süre ancak ve ancak terör örgütünün tam anlamıyla yok edilmesi ve etkisiz hale getirilmesine bağlıdır. Bu harekatı Afrin ile sınırlı olarak düşünmemiz de söz konusu değildir. Sınırlarımıza vaki tehdit, tehlike, terör nerede varsa orası bizim için hedeftir ve orada gerekli mücadeleyi yapmaktan da asla tereddüt etmeyiz" diye konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım, 1. Ordu Komutanlığı Selimiye Kışlası'nda er ve erbaşlarla da yemekte bir araya geldi.

Burada da bir konuşan Başbakan Yıldırım, "Türkiye'nin istiklali için milletimizin huzuru, güvenliği için Afrin'de büyük destan yazıyorlar. Dün yine alçakça bir pusu sebebiyle 8 askerimiz şehit oldu. Jandarma, polis ve korucularımız şehit oldu. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, mekanları cennet olsun. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Ülkemiz zor bir coğrafyada. İbn-i Haldun büyük alim derki; 'Coğrafya kaderdir'. Bu coğrafya bizim kaderimiz olduğu kadar, bizim aynı zamanda sorumluluğumuzu da arttırıyor. Ecdadımız nasıl 6 asırdan fazla 3 kıtada, bu topraklarda huzur, barış, kardeşlik hakim kıldıysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin görevi sadece 81 milyonumuzu ve 780 bin kilometre kare vatan toprağımızı korumak değil; aynı zamanda etrafımızdaki milletlerin de huzuru, barışı ve selameti için tarihten gelen bir sorumluğumuz var. Bu sorumluluğun bilincinde olarak bugün biz Afrin'deyiz, El Bab/tayız, Cerablus'tayız.

Ama yarın memleketimize, milletimize herhangi bir saldırı olsa nerede olursa olsun işte kahraman Mehmetçiklerimiz her zaman hazır.  Afrin Harekatı başladığı ilk gün de akın akın insanlar Cumhurbaşkanımıza, bize, 'Biz de Afrin'e gitmek istiyoruz' dediler.

Bununla yetinmiyorlar Hatay'ın, Kilis'in bütün sınırlarında her gün akın akın insanlar oraya geliyor Mehmetçiğimize, kahraman askerlerimize, polisimize, jandarmamıza deste oluyorlar, dua ediyorlar. Böyle bir ülke, millet, vatan sevgisi olduğu zaman bizim sırtımızı hiç kimse yere getirmez" dedi.

"ALÇAKLARA GEREKEN DERSİ VERDİLER"

"15 Temmuz'un bu ülkeye ne büyük bir bedel ödettiğini hepiniz biliyorsunuz" diyen Başbakan Binali Yıldırım, "Şu üniformanın içine girmiş alçaklar, teröristler devletin silahını, tankını, topunu, uçağını, helikopterini çaldılar ve milletin üzerine acımasızca bomba yağdırdılar, ateş ettiler. Ülkenin Cumhurbaşkanı'nı, başkomutanını öldürmeye kalktılar. Halkın iradesiyle seçilmiş hükümeti alaşağı etmeye çalıştılar. Gözü dönmüş alçaklar bütün değerlerimizi maalesef yerle bir ettiler. Ama hamdolsun Türkiye'de dünyanın bile inanamadığı bir mucize oldu. Silahın, tankın, topun karşısında imanından başka gücü olmayan bu asil milletin evlatları Cumhurbaşkanımızın davetiyle indi meydanlara dünyayı bu alçaklara dar etti. Demokrasimizi devam ettirdiler. İstiklalimizi devam ettirdiler. Alçaklara gereken dersi verdiler. O gece halkın ve hakkın gücü tankın gücünü yenmiştir. Türkiye'de her türlü darbe, vesayet, kumpas bundan böyle artık tarihe karışmıştır. Çünkü ülkenin gerçek sahibi millet bunu yapacağını göstermiştir. Bunlar asla ve asla bir daha bu peygamber ocağı kuruma, bu güzide teşkilata asla giremeyecektir. Kalıntıları da kanun içinde temizlenmeye devam edecek" ifadesini kullandı.