Çavuşoğlu, 2018 yılı Türk dış politikasını değerlendirme toplantısında, Suriye ile ilgili Münbiç yol haritasının bir an önce uygulanması ve Fırat'ın doğusuna geçilmesi konusunda Türkiye'nin kararlılığının sıklıkla tekrarlandığını vurgulayarak "Takvimde bir gecikme olduğunu ABD tarafı da kabul ediyor." diye konuştu.

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Fırat'ın doğusunda YPG/PKK'nın Türkiye'ye yönelik tehdidinin artması sonucunda buraya da müdahale edileceğini açıklamasının ardından Suriye'de önemli gelişmeler olmaya başladığına, ABD yönetiminin sahadan çekileceğini açıkladığına dikkati çekti.

ABD'nin Suriye'den çekilmesinin nasıl koordine edileceği ve sahada boşluk oluşmasının önüne nasıl geçileceğinin Dışişleri, Milli Savunma bakanları ve askerler düzeyinde karşılıklı ele alındığını belirten Çavuşoğlu, "Bu kararı memnuniyetle karşıladığımızı ve ABD ile yakın diyalog içinde olacağımızı da vurgulamak isterim. Esasen bu çekilme sürecinin PYD/YPG'nin bölücü gündemine hizmet etmemesi gerektiğini de muhataplarımıza net bir şekilde ilettik." ifadelerini kullandı.

DEAŞ ile mücadele konusunda Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye’de DEAŞ’ı tek başına etkisiz hale getirecek güce sahip olduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, ABD Suriye’den çekilinceye kadar Münbiç yol haritasının tamamlanması için Washington ile mutabakat sağladıklarını kaydetti.

"İİT Yemen Temas Grubu Toplantısı için çağrıda bulunduk"

Yemen'deki iç savaşın beşinci yılına girdiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Burada çok açık söylüyorum, Körfez ülkelerinin yanlış politikaları ve başlangıçta yanlış adımlar ve daha sonra bu yanlış adımların farklı boyuta çekilmesiyle burada birçok insan maalesef açlıktan ve hastalıktan, çocuklar kadınlar öldü." dedi.

Türkiye'nin Yemen'de siyasi çözüm için çaba sarf ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Uluslararası toplumun ve diğerlerinin çabalarını desteklediğimiz gibi, şimdi İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Yemen Temas Grubu Toplantısı için İİT'ye çağrıda bulunduk. Önümüzdeki ay içinde, yani 2019'un Ocak ayında bu toplantıyı İstanbul'da gerçekleştirmeyi düşünüyoruz." diye konuştu.

2018 yılı Türk dış politikasını değerlendirme toplantısında gazetecilere gündemi değerlendiren Çavuşoğlu, Türkiye’nin Rusya’yla imzaladığı İdlib Mutabakatı’nın Suriye için bir dönüm noktası olduğunu ve bir felaketin önlendiğini anlattı.

Irak’ın yeniden inşası için gerekli adımların atıldığını belirten Çavuşoğlu, “Irak’ta da PKK’nın varlığına yönelik operasyonlarımız devam ediyor. Önceliklerimizden bir tanesi hükümet kurulduktan sonra Irak’tan da PKK’nın tamamen temizlenmesi. Bunu Irak yönetimiyle birlikte yapacağız.” diye konuştu.

Çavuşoğlu, Irak’ta yeni yönetimin kapsayıcı olması ve her kesimin temsil edilmesinin önemine dikkati çekti.

Filistin meselesini Birleşmiş Milletler'e (BM) taşıdıklarını ve ezici çoğunlukla iki BM Genel Kurulu kararı çıkarttıklarını anımsatan Çavuşoğlu, "Hem de ABD’nin ve İsrail’in tüm ülkelere baskı yapması ve tehdit etmesine rağmen bu kararlar onların aleyhine, Filistin’in lehine çıktı." ifadesini kullandı. ABD’nin İran’a yönelik yaptırım kararı ve nükleer anlaşmadan
çekilmesinin Türkiye’nin yanı sıra tüm Avrupa ve dünyayı endişelendirdiğini vurgulayan Çavuşoğlu şunları kaydetti:

"Biz her ne kadar Türkiye’ye istisnalar getirilse de İran’a yönelik yaptırımların çok yanlış olduğunu, tehlikeli olduğunu ve bu şekilde İran’la netice alınamayacağını hem ABD’ye hem de tüm platformlarda net bir şekilde herkese söylüyoruz. Uluslararası toplumun da bizimle aynı düşündüğünün farkındayız. Umarım bu yaptırım ve nükleer anlaşmadan çekilme kararından ABD
vazgeçer, diyalogla sorunlar çözülür. Bu konuda da Türkiye üzerine düşeni yapacaktır."

Cemal Kaşıkçı cinayeti

Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Ekim ayında öldürülmesinden sonraki süreçte Türkiye’nin izlediği politikanın tüm dünya ve uluslararası toplum tarafından takdirle karşılandığını dile getiren Çavuşoğlu, "Diğer taraftan yerel iş birlikçiler kimdir, talimatı kim verdi, bu konuda uluslararası toplumun düşünce ve kararları var. Ama henüz daha bunlar da açığa çıkmadı. Yani bu soruşturma henüz neticelenmedi. Şimdi herkesin uluslararası toplumda özellikle BM’den bir beklentisi var. Birleşmiş Milletler’e birlikte başvurmak için bazı ülkelerle temaslarımız devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Bu cinayetin adli bir vaka olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye’nin Suudi Arabistan’la ilişkilerini önem atfettiğini ve Kaşıkçı cinayetini ikili bir siyasi sorun olarak görmediğini vurguladı.

ABD’yle ilişkiler

ABD’yle gerilen ilişkilerin ABD'li din adamı Andrew Craig Brunson’ın ceza alarak hapisten çıkması ve ülkesine dönmesiyle tekrar normalleşmeye başladığını hatırlatan Çavuşoğlu, ikili ilişkilerde çözülmesi gereken konulardan birinin ABD’nin YPG/PKK’ya verdiği destek olduğunu aktardı. Çavuşoğlu, ABD’nin Suriye’den çekilmesiyle belki bu sorunun da kökten çözülebileceğini dile getirdi.

Çavuşoğlu, diğer taraftan ABD’deki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) varlığına yönelik her ne kadar FBI kapsamlı bir soruşturma başlatsa da iadeyle ilgili Türkiye’nin beklentilerinin henüz tam olarak gerçekleşmediğinin altını çizdi.

Türkiye-AB ilişkileri

Avrupa Birliği’yle (AB) ilişkilerde de bu sene fasıl açılmasa da bir normalleşme sürecinin başladığına işaret eden Çavuşoğlu, "Bu normalleşme sürecinin özellikle şu anda üzerinde çalıştığımız alanlarda somut neticeler almasını istiyoruz. Vize serbestisi, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi, yine göç anlaşmasıyla ilgili aksaklıkların giderilmesi ve Avrupa Birliği’nin yükümlülüklerini yerine getirmesi, terörle mücadele gibi birçok alanda Avrupa Birliği’yle somut neticeler alabiliriz." dedi.

Çavuşoğlu, sadece AB’yle değil Almanya, Avusturya ve Hollanda gibi bazı AB üyesi ülkelerle de ikili ilişkilerin normalleşmeye başladığını bildirdi. Avusturya'nın çifte vatandaşlık konusundaki kararlarına değinen Çavuşoğlu, "Özellikle çifte vatandaşlık konusunda Avusturya yönetiminin aldığı kararları, çifte vatandaşlıktan dolayı bazı vatandaşlarımızı biliyorsunuz Avusturya vatandaşlığından çıkarttılar, Anayasa Mahkemesi bu kararları iptal ediyor. Demek ki iktidarda ırkçı partiler olsa da Avusturya kurumlarında insan hakları ve demokrasi var, işliyor." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 65 yıl sonra Yunanistan'a bir devlet ziyareti düzenlemesinin önemini vurgulayan Çavuşoğlu, “Şimdi Yüksek Düzeyli İş Birliği zirve toplantısını gerçekleştireceğiz. (Yunanistan Başbakanı Aleksis) Çipras da resmi ziyaret kapsamında Ankara'ya gelecek." dedi.

Rusya’yla ilişkiler

Rusya ile ilişkilerin olumlu zeminde gelişmeye devam ettiğini bildiren Çavuşoğlu, "Özellikle liderlerimiz arasındaki güçlü irade ve birçok konuda birlikte çalışmamız Rusya ile hem dostluğumuzu pekiştirdi hem de birçok konuda iş birliğimizi güçlendirdi diyebilirim. Önemli projeleri hayata geçirdik. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin temelini attık. Yine Türk Akımı'nın açılışını da Putin'in gelmesiyle hayata geçirdik." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasındaki sorunlara rağmen iki ülkeyle ilişkilerinde çok iyi bir denge politikası izlediğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Ukrayna'yla ilişkilerimiz de mükemmel düzeyde. En son Karadeniz'de yaşanan Kerç Boğazı krizinden sonra Türkiye krizin aşılması konusunda üzerine düşeni yapmıştır." dedi.

Türkiye'nin Balkanları da yakından takip ettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, Makedonya'daki isim değişikliği sürecinde Makedon halkının kararını desteklediklerini, Bosna Hersek'te seçimlerin ardından hükümet kurulma aşamasını yakından izlediklerini ve Sırbistan ile Kosova arasındaki gerginliğin yatıştırılması için Cumhurbaşkanı düzeyinde temaslarda bulunulduğunu hatırlattı.

Çavuşoğlu, "NATO biraz daha Bosna Hersek'e destek olmaya başladı. Bu olumlu bir gelişmedir. Biz Makedonya'nın, Bosna Hersek'in ve genel olarak Balkanların Avrupa Atlantik kurumlarına entegrasyonunu güçlü bir şekilde destekliyoruz." dedi.

Kafkasya'yla ilişkilere de değinen Çavuşoğlu, Gürcistan'la beraber üçlü ve dörtlü mekanizmalarla Türkmenistan ve Orta Asya'nın da dahil edilmesiyle birlikte önemli projeleri hayata geçirirken tarihi İpek Yolu'nun tekrar canlandırılması ve orta koridorla kuşak ve yol projelerinin entegre edilmesi konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını anlattı.

Orta Asya'da sürdürülen çalışmalar sayesinde de Türk Konseyi'nin canlandırıldığını söyleyen Çavuşoğlu, gelecek yıl ekim ayında Azerbaycan'da yapılacak zirvede Özbekistan'ın da konseye tam üye olacağını bildirdi.

Dışişleri Bakanlığının 2018'de de önemli çalışmalar yaptığını dünyanın birçok noktasında yeni temsilcilikler açtığını anlatan Çavuşoğlu, "Latin Amerika'da, Afrika'da ve Asya'da yeni misyonların açılışını yaptık. Şu anda Afrika'da 42 yere ulaştık. 2009 yılında 12 büyükelçiliğimiz vardı. 2009'dan bu yana 30 tane ilave büyükelçilik açtık. 42'ye ulaştık." diye konuştu.

Türkiye'nin Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ülkeleriyle ve bölgesiyle ilişkileri geliştirmek için kararlı olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, ekonominin gücünün Asya'ya doğru kaydığını ve Asya'da sadece ülke olarak değil bölgesel örgütlerle de ilişkilerin iyi tutulması gerektiğini dile getirdi.

"AB ve BM'nin ciddi şekilde reforma tabi tutulması gerekiyor"

Küresel sistemin sorgulanmaya başladığına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin özellikle radikalleşmesinden sonra tekrar bir iç tüzük değişikliğine gitmesi gerektiğine inanıyorum. AB ve BM'nin ciddi şekilde reforma tabi tutulması gerekiyor. İkinci Dünya Savaşından sonra kurulan her iki örgüt de bugün Avrupa ve dünyanın beklentisini karşılayacak durumda değil." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz özellikle çatışmaların önlenmesi ve barış içinde çözümüne yönelik katkılar sunmaya devam ediyoruz. BM içinde barış için arabuluculuk insiyatifini Finlandiya ile birlikte yürütüyoruz. Buradaki başarımızdan dolayı Türkiye ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) bünyesinde üye ülkeler barış için arabuluculuk insiyatifini eş başkanlığını Türkiye ve Finlandiya'nın yapmasını istedi. Biz bu insiyatifi İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT) da taşıdık ve toplantılarımızı gerçekleştirdik. İslam dünyasındaki çatışmaları da kendi içimizde nasıl çözebiliriz buna kafa yoruyoruz."

Medeniyetler İttifakı

Medeniyetler İttifakı Eş Başkanlığı'nı İspanya'yla birlikte yürüttüklerine dikkati çeken Çavuşoğlu, "İspanya eski Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos, şimdi yüksek komiser olarak bu insiyatifin başına geçti. Ocak ayına kadar Ankara'ya gelecek ve ocak ayında görevi devralacak. Her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu insiyatifin canlanması umarım olumsuz trendlerin tersine dönmesine vesile olur." diye konuştu.

"İnsani ve kalkınma yardımlarımızda dünyada birinci sıraya çıktık"

Türkiye'nin yürüttüğü insani dış politika ve yaptığı yardımlara ilişkin de Çavuşoğlu, "Gerçekten insani ve kalkınma yardımlarımızda dünyada birinci sıraya çıktık. Daha önceki yıllarda milli gelire oranla birinci sıradaydık." dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin geçen yıl 8,1 milyar dolar insani ve kalkınma yardımı gerçekleştirdiğini, Türkiye'nin dünyada en zengin ülke olmasa da en cömert ülke olduğunu belirtti.

Arakanlı Müslümanlar başta olmak üzere dünyanın her yerindeki mazlumlara din, dil, ırk ve bölge ayrımı yapmadan sahip çıktıklarını söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin dünya mazlumlarının umudu olmaya bu yıl da devam ettiğini vurguladı.

"Dışişleri Bakanlığı olarak terörle mücadelemize de önemli katkılar sunduk"

Çavuşoğlu, Bakanlık olarak terör örgütü PKK'nın yurt dışındaki propagandasının engellenmesi noktasında önemli çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, "Dışişleri Bakanlığı olarak terörle mücadelemize önemli katkılar sunduk ve sunuyoruz. 2018 yılı içinde de gerek PKK'nın özellikle Almanya ve bazı ülkelerdeki propagandasının engellenmesi ve paçavralarının açılmasının
engellenmesi dahil önemli çalışmalar yaptık." dedi.

Çavuşoğlu, "FETÖ konusunda hiçbir zaman rehavete kapılmamamız gerektiğini özellikle Dışişleri Bakanlığı olarak çok iyi biliyoruz. Çünkü bunların yurt dışındaki faaliyetlerini de çok yakından gözlemliyoruz, takip ediyoruz. Bazı FETÖ mensuplarının ülkemize getirilmesi ve FETÖ faaliyetlerinin, derneklerinin okullarının faaliyetlerinin sonlandırılması gibi bir çok somut gelişmeler de oldu." ifadelerini kullandı.

Bakanlığın hizmetleri

Bakan Çavuşoğlu, 2018 yılında yurt dışı temasları için 395 bin 598 kilometre yol katettiğini, dünyanın çevresini yaklaşık 10 kez tur attığını kaydetti.

Yurt dışında yaşayan 6 milyon Türk vatandaşının Türkiye'nin önceliklerinden olduğunu belirten Çavuşoğlu, ihtiyacı olan her vatandaşa her türlü desteğin verildiğini kaydetti. Çavuşoğlu, 2018'de Libya'da kaçırılan 3 vatandaşın kurtarıldığını, yurt dışında sağlık sorunu yaşayan 84 Türk vatandaşının ambulans uçakla Türkiye getirildiği bilgisini verdi.

Çavuşoğlu, konsolosluk çağrı merkezinin de 7 gün 24 saat 6 dilde hizmet verdiğini, 2019'da 1,6 milyon çağrı sayısına ulaşılacağını düşündüklerini bildirdi.

AA