F.U. ile M.U. 2011 yılında evlendi. F.U.'nun ilk evliliğinden olan ve kendisiyle yaşayan iki çocuğuna ise ikinci eşi M.U. bakmaya başladı. İstanbul Pendik'te geçtiğimiz yıl meydana gelen olayda iddiaya göre, sabah saatlerinde baba F.U. uyurken, çocuklar A.U. (10) ile U.U. (8) üvey anneleri M.U. ile sofrada yemek yiyordu. Karpuz yiyen U.U.'nun çekirdekleri ağzından sofraya doğru atması üzerine M.U., çekirdeklerin peynir tabağına düştüğünü söyleyerek elindeki çatalı küçük çocuğun yüzüne fırlattı. Çatalın gözüne gelmesi üzerine ağlayarak odasına giden U.U.'nun sesini duyan baba F.U. olay üzerine savcılığa giderek şikayetçi oldu. Küçük çocuğa çatal atan üvey anne hakkında "tehdit” ve “yaralama” suçlarından dava açıldı.

Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanık M.U., baba F.U., çocuklar A.U. ve U.U. ile müşteki avukatı katıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da davaya müdahil oldu. Mağdur çocukların ifadeleri pedagog eşliğinde alındı.

Olayın ardından eşi M.U.'yu evden gönderdiğini ancak 4 gün sonra eve geri döndüğünü söyleyen F.U., "Şimdi birlikte yaşıyoruz. Artık bildiğim kadarıyla dövme olayı yok. Çocuklarımın da annelerine yönelik şikayetleri yok. Bu olaydan sonra çocuklarımı döveceğini sanmıyorum. Olaydan önce oğlum A.U. bana sanığı şikayet ediyordu. Çocuklar bana sanığın kendilerine 'sizi öldüreceğim, yemeğinize fare zehiri atacağım' dediğini söylediler. Aslında bana da bu sözleri söylemektedir. Sanırım aklında problem vardır. Dün akşam da kendisine şikayetçi olacağımı söylemiştim. İleride daha kötü olaylara neden olabilir” dedi.

'ARTIK SÖYLEMİYOR'


Olay öncesinde üvey annesinin sürekli kendilerini dövdüğünü anlatan A.U., "Bazen eliyle vuruyordu, bazen de eline bir şey geçerse. Ben bunları babama söylüyordum. Kardeşime çatal attığında babam sanığı şikayet etti. Olaydan sonra vurmuyor. Şu an birlikte yaşıyoruz. Daha önce bize 'sizi öldüreceğim, yemeğinize fare zehiri atacağım' diyordu. Bu olaydan sonra demiyor. Bu sözleri söylediğinde yanımızda babam vardı” ifadelerini kullandı.

DAHA ÖNCE DE DÖVDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ


Mağdur çocuk U.U. ise pedegog eşliğinde alınan ifadesinde, "Karpuz çekirdeklerini sofraya tükürüyordum. Annem 'çekirdekleri peynir tabağına tükürüyorsun' dedi. Elindeki çatalı bana fırlattı, yüzüme geldi. Ağlayarak odama gittim. Babam yanıma geldi, yüzümün yaralandığını görünce olayı sordu. Babam abim A.U. ile beni kursa götürdü. Sonra amcam ile yanımıza geldi ve beni alıp hastaneye götürdü. Bu olaydan önce yaramazlık yaptığımızda annem bizi dövüyordu. Şikayetçiyim" dedi.

'ÇOCUKLARIN KALPLERİ ÇOK TEMİZ'


Sanık M.U., "Çocuklar küçük, kalpleri çok temizdir. Onlar benden şikayetçi değil, babaları olan eşim şikayetçi. Eşim çocukları buraya getirmiştir. Şikayetçi olmalarını söylemiştir. Olay günü U.U.'ya çatal fırlattığım doğrudur. Ancak iddia edildiği gibi çocukların yemeklerine zehir katıp öldüreceğimi söylemedim. Çocuklarımın üvey anneleriyim, benden başkası bakmıyor. Aile içinde yaramazlık yaptıklarında kızdığım olmuştur. Şiddet uygulayıp kan akıtmış değilim. Buna ilişkin iddiaları kabul etmiyorum" diyerek kendisini savundu.

'BAKANLIK GELİP EVİMİ GÖRSÜN'


Mahkeme hakiminin sanık M.U.'ya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın da şikayetçi olduğunu söylemesi üzerine M.U. "Bakanlık ne görmüş ki şikayetçidir?" dedi. Son savunması sorulan sanık M.U., "Şikayetçilerin iddialarını kabul etmiyorum. Gelip evimi görsünler. Suçsuzum, beraatimi istiyorum" dedi.

PARA CEZASINA ÇARPTIRILDI


Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık M.U.'yu küçük çocuğa çatal atmasından dolayı "kasten yaralama" suçundan günlüğü 30 TL'den 270 günlük para cezasına çarptırdı. Sanığa iyi hal indirimi yapan mahkeme, cezayı günlüğü 30 TL'den 225 güne düşürerek sanığı 6750 TL para cezasına çarptırdı. Ayrıca sanığın "tehdit" suçundan da delil yetersizliğinden beraatına hükmetti.