Cumanız mübarek olsun. Yurdumuzun dört bir yanındaki milyonlarca Müslüman yurttaşımız yaşadıkları illerde cuma namazı saatlerini araştırıyor. Bugün Cuma namazı saat kaçta? Ezan saat kaçta okunuyor? Ezan saati kaç? İstanbul, Ankara ve İzmir ezan saatleri haberimizde. İşte 10 Ağustos Cuma namazı saatleri… İşte günün il il Cuma namazı vakitleri ve Diyanet İşleri tarafından yayınlanan 10 Ağustos Cuma hutbesi haberimizde...

İL İL CUMA NAMAZ VAKİTLERİ İÇİN TIKLAYIN
BAZI  İLLERİMİZDE CUMA NAMAZI VAKİTLERİ

İstanbul: 13:16
Ankara: 13:00
İzmir: 13:23
Bursa: 13:15
Edirne: 13:25
Trabzon: 12:33
Hakkari: 12:16
Van: 12:18
Diyarbakır: 12:31
Tunceli: 12:33
Eskişehir: 13:09
Samsun: 12:46

10 AĞUSTOS CUMA HUTBESİ

 

KURBAN, ALLAH'A YAKINLAŞMA VESİLESİDİR

Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz kurbanlarımız hakkında şöyle buyuruyor: “Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır. O'na ulaşacak olan sadece sizin takvânızdır…”

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Âdemoğlu kurban bayramı günü Allah'a kurban kesmekten daha sevimli gelen bir amel işleyemez…”

Kıymetli Müslümanlar!

Hz. Âdem'den bu yana devam eden kurban uygulaması, bizi Allah'a yakınlaştıran ibadetlerden biridir. Kurbanın anlamı sadece bayram günlerinde hayvan kesmek değildir. Aksine kurban; sadakatin, Allah'a itaat ve teslimiyetin göstergesidir. Gerektiğinde malımızı, canımızı ve bütün varlığımızı Allah yolunda feda etmenin sembolik bir ifadesidir. Bizler, her kurban bayramında, Hz. İbrahim ile oğlu İsmail'in Cenâb-ı Hakk'a mutlak teslimiyetlerinin hâtırasını tazeleriz. Hayatımızın böyle bir iman, teslimiyet ve samimiyet üzerine inşa edilmesi gerektiğini yeniden hatırlarız.

Kardeşlerim!

Kurban, her şeyden önce Rabbimizin rızasını kazanmak ümidiyle eda ettiğimiz bir ibadettir. Meşruiyeti Kur'an ve sünnetle sabittir. Nitekim Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: “Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi gerekli kıldık...” Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) de hicri ikinci yıldan itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kesmiştir.

Muhterem Müslümanlar!

Kurban; Mümine Allah rızası uğrunda paylaşma, ihtiyaç sahibine el uzatma alışkanlığı kazandırır. Onu cimrilikten, dünya malının esiri olmaktan kurtarır. Komşuları, akrabaları, dostları hâsılı bütün müminleri birbirine bağlar ve kaynaştırır. Bizi, binlerce kilometre uzaktaki kardeşlerimizle yakınlaştırır, bütünleştirir, ümmet olmanın şuuruna erdirir.

Kurban; tokluğa hasret kalmış insanların sofrasına bir nebze de olsa katkı sunabilmektir. İnancı ne olursa olsun, muhtaç olan herkesin imdadına koşmaktır. Mazlumların sevincine, bayram neşesine vesile olmaktır. Dünyanın en ücra köşelerinde, adını dahî duymadığımız diyarlarda yaşayan, hiç görmediğimiz, tanımadığımız din kardeşlerimize uzattığımız bir iyilik elidir. Onlara bir kurban etinden ziyade ümit, güven ve muhabbet takdim edebilmenin adıdır.

Kardeşlerim!

Kurbanımızı paylaşmak bizim için ebedi mutluluğu ve huzuru elde etmenin kapısını aralar. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) de, kurbanlarımızı ihtiyaç sahipleriyle paylaşmanın bizi gerçek anlamda kazançlı kılacağını haber vermiştir. Bir defasında, kestiği koyundan geriye ne kadar et kaldığını sormuş, Hz. Âişe validemizin kendilerine sadece bir kürek kemiği kaldığını söylemesi üzerine “Ey Âişe! Desene bir kürek kemiği hariç hepsi bizim oldu” buyurmuştur.

Aziz Müminler!

Diyanet İşleri Başkanlığımız, Türkiye Diyanet Vakfı ile birlikte çeyrek asırdır yurtiçi ve yurtdışında vekâlet yoluyla kurban kesim organizasyonu düzenlemektedir. Fedakâr ve cömert milletimizin emaneti olan kurbanlar, İslami usullere uygun şekilde kesilerek ülkemizdeki ve dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimize ulaştırılmaktadır. “Kurbanını Paylaş, Kardeşinle Yakınlaş” şiarıyla başlattığımız bu yılki vekâletle kurban organizasyonuna bağışlar Arefe günü akşamına kadar devam edecektir.

Kardeşlerim!

Biz inanıyoruz ki, verdiğimiz bir hisse kurban, binlerce belki milyonlarca dua olarak aziz milletimize geri dönmektedir. Yetimlere, gariplere, şehrin en ücra köşesindeki kimsesizlere, kamplardaki mültecilere gönül sofraları kurmak için biz de bu hayır kervanına katılalım. Bizden yardım bekleyen ümmeti yalnız bırakmamak için bu muhabbet yolculuğuna destek olalım.

Hutbemi Allah Resulü (s.a.s.)'in şu hadis-i şerifiyle bitiriyorum. “Kim bir Müslüman'ın dünya sıkıntılarından bir sıkıntıyı giderirse, Allah da onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim darda kalan bir kimsenin işini kolaylaştırırsa, Allah da dünya ve ahirette onun işlerini kolaylaştırır…”

1 Hac, 22/37.
2 Tirmizî, Edâhî, 1.
3 Hac, 22/34.
4 Tirmizî, Edâhî, 11.
5 Tirmizî, Sıfatü'l-kıyâme, 33.
6 Ebû Dâvûd, Edeb, 60.

cuma namazı saat kaçta sözcü ile ilgili görsel sonucu


CUMA NAMAZI VE MÜBAREK CUMA GÜNÜ


Cuma günü müminlerin hatalık bayramı sayılır. O gün yapılan ibadetler diğer günlere göre daha büyük sevap kazandırır. Kılınan Cuma namazının fazileti pek büyüktür. Müslümanlar Cuma günü banyo yapar, en temiz elbiselerini giyer, en güzel kokularını sürünüp, güler yüzle sokağa çıkarlar. Cuma için ezan okunduğu vakit her türlü işlerini bırakarak camilere koşarlar.

Zira Yüce Allahımız: “Cuma günü namaz için çağrıldığınızda hemen Allah’ın zikrine koşun. Alışverişi bırakın” buyurmuştur.

Cuma Namazı, müslüman erkeklere farz olan bir ibadettir. Kur’an-ı Kerim’de, olduğu, mutlaka kılınması gerektiği açık açık emredilmiştir. Vakti, öğle namazının vaktidir. Cuma günleri öğle namazı vaktinde bu namaz kılınırsa, öğle namazı da kılınmış sayılır. Dört rekat ilk sünneti, iki rekat farzı, dört rekatta son sünneti vardır. Bu dört rekatlık “Vakit Sünneti” kılmak sevaptır. Farz kılınmadan önce imam minbere çıkıp hutbe okur. Bu hutbenin okunması ve dinlenmesi de Cuma Namazı’nın farzlarındandır.Cuma namazı kadınlara farz olmadığı halde eğer onlar da cemaatle birlikte Cuma’yı kılarlarsa öğle namazını kılmış sayılırlar.

Cuma namazı saat kaçta? (29 Haziran) İl il Cuma namazı vakitleri!Cuma namazı hür ve serbest olmayanlara, yolcu olanlara, hasta olanlara, kör olanlara, ayakları olmayan sata kimselere farz değildir.
Ama bunlar Cuma’yı kılarlarsa büyük bir sevap kazanırlar.

Cuma Namazı’nı kılabilmek için imam dahil en aşağı üç kişinin bulunması, Cumanın kılınan yerin herkese açık olması gerekir.Şartlarına uygun bir Cuma namazı kılmak için abdest alınıp camiye gelinir. Sonra Cuma’nın 4 rekatlık ilk sünnetini kılmak için kalkılır.

“Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının ilk sünnetini kılmaya” diyerek tekbir alınır. Sübhaneke, euzu besmele, Fatiha ve bir sure okunarak rüku ve secdelere gidilir. İkinci rekatta Fatiha ve bir sure okunup oturulur. Sadece Ettahiyatü duası okunup kalkılır. Besmele, Fatiha ve bir sure okuyarak üçüncü ve dördüncü rekatlar tamamlanır.

Bu arada imam hutbe okumak üzere minbere çıkar. Cemaat büyük bir dikkatle onu dinler. Zira hutbeyi dinlemek farzdır. Hutbeden sonra imam mihraba geçer. Artık Cuma’nın iki rekatlık farzı kılınacaktır. Bunun için “Niyet ettim Allah rızası için Cuma Namazı’nın farzını kılmaya, uydum hazır olan imama” denilir. Herkes içinden sübhanekeyi okur, sonra imam açıktan Fatiha ve bir sure okur. Cemaat imamı dinler. Kendileri bir şey okumaz. Sonra rüku ve secdelere gidilerek iki rekat tamamlanır.

Farz cemaatle kılındıktan sonra Cuma’nın son sünneti niyetiyle dört, Ahir Zuhur niyetiyle dört ve Vaktin sünneti niyetiyle iki rekat namaz daha kılkınır. Ahir zuhur namazının aynen Cuma’nın ilk sünneti gibi kılmak daha sevaptır.