Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Siirt İl Başkanlığı’nın 6’ncı Olağan Kongresi’ne katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, il kongresi vesilesiyle bir kez daha evliyalar, alimler ve arifler şehri Siirt’te olmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını belirtti. Bugün 3 yıllık bir ayrılığı vuslata dönüştürdüklerini ifade eden Erdoğan, “Bugün 3 senedir yüreğimizi yakan hasrete son veriyoruz. Rabbim gönül dostluğumuzu, yol arkadaşlığımızı daim eylesin. Siirt’e ayak bastığımız andan itibaren bizi bağrına basan tüm hemşehrilerimize şükranlarımı sunuyorum. Dışarıda on binlere hitap ettik ve heyecanı bugün çok farklı gördük. Siirt’in eniştesi olmanın gururunu hep yaşadım, daima yüreğimde hissettim. Bu aziz toprakların evladı olmaktan ve özellikle Mecliste Siirt’i temsil etmekten hep iftihar ettim. Bu yola milletvekili olarak başladık, başbakan olduk ve cumhurbaşkanı olduk. İnşallah son nefesi verene kadar bu gururu yaşayacağız. Ne zaman başımız dara düşse, birileri önümüze engel çıkarsa, hamdolsun Siirtliler bize sahip çıktı. Sizler AK Parti'nin büyük ve güçlü Türkiye mücadelesine destek verdiniz. Buradan yola çıktık. İlk oylamada Siirt’te yüzde 85 ile bu kardeşinizi parlamentoya gönderdiniz. Sizler en kritik zamandaki dayanışmanızla ülkenizin önünde yepyeni yollar açtınız” dedi.

“2019 milat olacak”

Halk oylamasında Siirt’ten çok daha farklı sonuçlar beklediklerini ancak bunun olmadığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne kadar Tillo, Şirvan, Pervari ve Baykan’da beklediğimiz neticeler çıksa da maalesef il genelinde evet oyları yüzde 48’de kaldı. Bu bizi üzdü. Özellikle Tillo ve Şirvan Türkiye’de en çok evet oyu veren ilk 100 ilçemiz arasına girdi. Ben buradan ahde vefaları için teşekkürü borç biliyorum. Şimdi önümüzde 2019 seçimleri var. Milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ülkemizi geleceğe taşıyacak kadrolar belirlenecek. Elde ettiğimiz kazanımların devamı için 2019 adeta milat olacak. Türkiye’nin 2019 sınavından da alnının akıyla çıkmaktan başka şansı yoktur. Türkiye 2019’dan alacağı kuvvet, cesaret ve özgüvenle 2023, 2053 ve 2071’e yürüyecektir” diye konuştu.

Bu zorlu yolculukta Siirtlilere çok önemli görevlerin düştüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“2019 seçimlerinde Siirt’ten bu şehrin tarihine, şanına yaraşır bir tablo bekliyoruz. Tillo ve Şirvan gibi diğer bütün ilçelerimizin de 2019’da sandıkları patlatmasını arzu ediyoruz. İnşallah dur durak bilmeden çalışacak, Siirt’i yeniden milli iradenin kutup yıldızı yapacağız. Ben bugün salondaki dava arkadaşlarımdan, özellikle Siirtli kardeşlerimden bir söz almak istiyorum. 2019 için kapı kapı dolaşmaya var mıyız. İnşallah bizleri mahcup etmeyeceksiniz.”

“Tıp fakültesi kuracağız”

YÖK’ten karar çıktığını ve Siirt Üniversitesine tıp fakültesi kuracaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık tıp konusunu Siirt’te halledeceğiz. Öyleyse daha çok çalışacağız ve bunu bilmeyenlere de anlatacağız. Çünkü birçok gencin Siirt’te nelerin yapıldığından haberi yok. Bu üniversiteyi buraya kim kurdu? Biz geldiğimizde Siirt’te üniversite yoktu. Üniversiteyi biz kurduk. Çünkü Siirt’in gençlerinin Türkiye’nin bir başka ucuna gitmesine gönlümüz razı değildi. Dedik ki buraya üniversiteyi getirelim ve burada üniversiteyi kurduk. Allah nazardan, kem gözlerden saklasın. Rabbim bu coşkuyu ve heyecanı daim eylesin” ifadelerini kullandı.

.

 

CHP'ye sert sözlerle yüklendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefetin kendilerini çekmek istediği popülizm tuzağına düşmediklerini belirterek, yaptıkları her şeyi milletin ve ülkenin menfaatlerini düşünerek yaptıklarını, kısa vadeli çıkarlar adına geleceği tehlikeye düşürmeyeceklerini vurguladı. Doğu ve Güneydoğu’da meydanı bölücü örgüte bırakmadıklarına dikkat çeken Erdoğan, “Bir dönem baskı ve şiddetin kol gezdiği ilçelerde artık emniyet ve huzur var. Artık vatandaşlarımızın vergileri Kandil’deki terör baronlarının kasasına gitmiyor” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Siirt İl Başkanlığı’nın 6’ncı Olağan Kongresi’ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan, birileri gibi istismar, gerilim ve çatışma siyaseti değil, hizmet ve proje siyaseti yaptıklarını belirterek, bugüne kadar popülist siyasete pirim vermediklerini ifade etti. Ülkenin menfaati neyi gerektiriyorsa onu hayata geçirmenin gayreti içinde olduklarını anlatan Erdoğan, partinin değil ülkenin geleceğini düşünerek çalıştıklarını ve çabaladıklarını kaydetti. Kendilerinden önceki bazı idarecilerin popülist hatalarına düşmemek için çok dikkatli hareket ettiklerini anlatan Erdoğan, ibret alınmayan, ders çıkarılmayan tarihin tekerrür edeceğini vurguladı. Bu sırada salondakiler tarafından “Biji Serok Erdoğan-Yaşasın Başkan Erdoğan” sloganlarıyla sözü kesilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi bunu niye okudular, bizi bir daha götürsünler diye mi” diyerek espri yaptı. Bunun üzerine salondakiler, “Dik dur eğilme, Siirt seninle” şeklinde tempo tuttu.

“Nereye kaçarsanız kaçın, orada olacağız”

Hiçbir gücün önünde eğilmediklerini, sadece ve sadece Allah’ın huzurunda, rükuda ve secdede eğildiklerini vurgulayan Erdoğan, "Onun için beraber yürüyeceğiz. Fırat Kalkanı Harekatı'nı, Afrin harekatını gördük değil mi. İşte salona girerken son durum nedir diye bir alayım dedim. Afrin’de etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4 bin 17 olmuş. Peki, Kuzey Irak’ta ne oldu. Hakurk ve Zaho’da etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı 327 oldu. Bitmedi, yurt içinde Gabar’da, Cudi’de, Tunceli'de ve saire 154 oldu. Ne dedik, nereye kaçarsanız kaçın, nereye girerseniz girin, biz de orada olacağız. Biz Siirt’in huzurunu kaçıranları kovalayacağız. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Siirt’i bölmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Yeter ki Siirt ayakta dursun” dedi.

“Devleti yönetenler hatalarından ders almadı”

Kendilerinden önce devleti yönetenlerin önemli bir kısmının hatalarından ders almadığını belirten Erdoğan, “Bizden önce yönetenler hiç mi hiç geçmişten ibret almadılar. Onlar popülizme kurban ettiler ülkeyi. Kimi zaman beceriksizlikleri, kimi zaman vizyonsuzlukları ve kimi zaman cesaretsizlikleri nedeniyle milletimize ağır faturalar miras bıraktılar. Bir dönem ülkede kıyak emeklilik diye bir şey çıkardılar. Şuanki ana muhalefetin başında zat o zaman SSK’nın genel müdürüydü. 8 yıl boyunca da bu kurumun başında genel müdürlük yaptı. Bu zatın da katkı sunduğu düzenlemeyle 34-35 yaşında insanlara emekli olma hakkı tanındı. Bay Kemal sen yaptın bunları. İnsanın en üretken yaşları olan 40’lı yaşlara bile varmadan yüz binlerce vatandaşımız emekliye sevk edildi. Bakınız o dönem bizden kat ve kat zengin Avrupa ülkelerinde insanlar 55-60 yaşına kadar çalışırken, ekonomiye katkı sağlarken, biz 35 yaşındaki insanları emekli ettik. Bürokratların günü kurtarmak için yaptığı bu kıyağın faturasını devleti ve milletiyle biz ödedik, halen de ödüyoruz. Bu beceriksiz genel müdür yüzünden soyulup soğana çekilen SSK’yı biz ayağı kaldırdık. Hem vatandaşlarımızın mağduriyetini önledik hem de hizmet kalitesini arttırdık. SSK’ya bağlı hastaneler pislik içinde yüzerken, bu zat rahmetli Savaş Ay’ın programında pişkince sırıtıyordu. Bu zat utanması gereken yerde kameralara gülümsüyordu. Hastaların sırf borcunu ödeyemediği için rehin alındığı, sağlam girenin hasta çıktığı, sıra kavgalarının yapıldığı düzeni biz değiştirdik. Bunlar ölüyü bile rehin aldılar. Eğitimde, sağlıkta, ticarette, üretimde, tarımda bütün alanlarda ülkemizi kalkındırırken, milletimize en iyi hizmetleri götürürken, ana muhalefetin bizleri çekmek istediği popülizm tuzağına düşmedik. Ne yaptıysak milletimizin ve ülkemizin menfaatini düşünerek yaptık. Kısa vadeli çıkarlar adına geleceğimizi tehlikeye düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Terörle arasına mesafe koymayanın yeri Meclis değildir”
Türk ekonomisinin başarısı için gerekli adımları atmayı sürdüreceklerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ekonomimizi 3,5 kat büyüterek dünyada 17’nci sıraya çıkardık. 2023 hedeflerimiz için ülkemizi iki kat daha büyütmemiz gerekiyor. Nasıl ülkede ana muhalefeti dikkate almadan çalıştıysak, Doğu ve Güneydoğu’da da meydanı bölücü örgüte bırakmadan hedeflerimize yürüdük. Bölücü terör örgütünün çukur ve hendek üzerinden kurduğu planı darmadağın ettik. Bir dönem baskı ve şiddetin kol gezdiği ilçelerde artık emniyet ve huzur var. Bir dönem kan ve gözyaşı ile hatırlanan şehirlerimiz bugün kültür, turizm ve eğitim alanındaki başarılarıyla anılıyor. Siirt’te olduğu gibi bir dönem bölücü terör örgütünün kasasına akan gelirler şimdi vatandaşlarımıza hizmet, eser ve proje olarak geri dönüyor. Artık vatandaşlarımızın çoluğunun çocuğunun rızkından kısarak devlete verdiği vergiler Kandil’deki terör baronlarının kasasına gitmiyor. Helikopterden indik buraya gelirken hamdolsun yolların düzenini gördük, güzelliğini gördük. Nereden nereye. Demek ki emanet ehline verilirse her şey değişiyor. El birliği içinde tesis ettiğimiz bu huzur, güven ve emniyet ikliminin bozulmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızı, terör elebaşlarının karşısında kelam duranların insafına teslim etmeyeceğiz. Türkiye’nin kırmızı çizgileri çerçevesinde siyaset yapmak isteyen herkese Meclisin kapısı sonuna kadar açıktır. Hiç kimse kendini bu koltuğun üstünde görmesin. Milletin verdiği yetkiyi bir avuç teröriste asla peşkeş çekemezler. Kim bu milletin emanetine ihanet ediyorsa karşısında devleti, yargıyı ve güvenlik güçlerini bulur. Her kim gazi Meclisin çatısı altında milletvekilliği yapmak yerine terör seviciliği, terör yandaşlığı yapıyorsa karşısında milletin kendisini bulur. Terörle, terörizmle ve şiddetle arasına mesafe koymanın yeri parlamento değildir. Belediyenin imkanlarını sokak çetelerinin emrine verenlerin yeri de başkanlık koltuğu değildir. Bu milletin tek bir kuruşunun dahi bölücü örgütün kasasına gitmesine izin veremeyiz. Biz meseleye bu şekilde yaklaşıyoruz. Milletin emanetini namusumuz bilip, canımız pahasına korumanın mücadelesini veriyoruz. Vatandaşlarımız arasında hiçbir ayrım yapmadan 81 milyonun tamamına hizmet götürmeye çalışıyoruz. Türk, Kürt, Arap, Zaza, Laz, bu ülkede 81 milyon benim kardeşimdir. Biz yaratılanı yaratandan ötürü sevmeye mecbur değil miyiz. Öyleyse bu ayrım niye. Hiç kimse Türk’ü Arap’a, Arap’ı Kürt’e, Laz’a, Çerkez’e üstün kılamaz, üstünlük takvayladır. Onu da Rabbim ölçer, biçer. Onun için kimse benim aşiretim, benim akrabam falan filan demesin. Hepimiz bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti'nin çatısı altında bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız. Bunu başaracağız ve birbirimizi böyle seveceğiz.”

DHA