Diyarbakır'da, aralarında TSO, Borsa, Baro, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, İHD ve Tabip Odası gibi bir çok sivil toplum kuruluşunun başkan ve temsilcisi meydana gelen olaylarla ilgili incelemede bulunmak üzere bugün sabah saatlerinde Şanlıurfa´nın Suruç ilçesine gitmek istedi. Sabah saatlerinde Diyarbakır Otogarı önünde toplanarak Suruç'a gitmek isteyen heyete, Diyarbakır çıkışında polis tarafından izin verilmedi. Heyette bulunan STK temsilcilerine, can güvenliği gerekçesiyle geçişlerine izin verilmeyeceğini bildirildi.

SİYASİ GERGİNLİK TOPLUMSAL GERGİNLİĞE DÖNÜŞTÜ


Suruç'a gitmelerine izin verilmemesi üzerine bir basın açıklaması yapan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, OHAL sürecinden ve 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana gergin bir siyasi ortamdan geçildiğini belirterek, "Bu siyasal gerginliğin toplumsal bir gerginliğe dönüştüğünün hepimiz farkındayız. Defalarca siyasetçilere, yetkililere bu gerginliğin, toplumsal kutuplaşmanın, siyasal kutuplaşmanın ortadan kaldırılması için çağrıda bulunduk. Ne yazık ki, seçim sürecinde bu gerginliğin daha da arttığının hepimiz şahidiyiz.

Biz demokratik bir olgunluk içerisinde herkesin eşitçe, özgürce propagandasını yapabildiği, adil ve özgür seçim yaşanmasını talep ettik. Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde acı ve hiçbirimizin arzu etmediği bir hadise yaşandı. 4 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Yaşanan olay sonrasında Diyarbakır'daki sivil toplum kuruluşları, Urfa'daki sivil toplum kuruluşlarıyla beraber Suruç'a hem yaşamını yitiren ailelere ziyarette bulunmak, hem de Suruç ve Urfa'daki yetkililerle buluşmak üzere, bir heyet oluşturduk. Bu heyette, Barolar, Ticaret Odası Ticaret Borsası, iş insanları, insan hakları, eczacılar gibi çok geniş tabanlı birçok sivil toplum kuruluşu var" dedi.

'SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ ASKIYA ALINDI'


Baro Başkanı Özmen, Diyarbakır'ın çıkışında, Şanlıurfa'ya gidişlerine emniyet görevlileri tarafından, anti demokratik bir şekilde, hiçbir hukuki dayanağı olmaksızın izin verilmediğini belirtirek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Burada tüm Diyarbakır'ın sivil toplum kuruluşlarının seyahat özgürlüğü şu an engellenmiş durumda. Hiçbir yargısal ve idari karar olmaksızın bu yapılmakta. Fiili, antidemokratik bir uygulamayla bu yapılmakta. Türkiye demokrasisi açısından büyük bir kayıp. Türkiye demokrasinin insan hak ve özürlüklerinin, büyük bir yara aldığı, sekteye uğradığı, seyahat özgürlüğünün bizler açısından askıya alındığı bir uygulamayla karşı karşıyayız" dedi.

Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,(DHA)