Erdoğan’ın Trump yönetimine doğrudan eleştirileri üç konuda geldi;

* WASHINGTON’UN PYD/YPG’YE DESTEĞİ- Konuşmasında PKK terör örgütünün Suriye uzantısı olan PYD/YPG’ye ABD’nin gönderdiği “18 bin tır silah ve mühimmata” vurgu yapan Erdoğan, Türkiye’nin Fırat’ın doğusunda yapılmakta olanlara “sessiz kalmayacağı” mesajını verdi. Erdoğan Fırat’ın doğusuna TSK’nın operasyon yapma ihtimalini ise “Önümüzdeki dönemde Fırat'ın doğusunu da kapsayacak şekilde Suriye'de güvenli bölgeleri genişletmeye devam edeceğiz" sözleriyle dile getirdi.

* FETÖ ELEBAŞININ İADESİ - Erdoğan, Trump yönetimine FETÖ konusunda ise hem elebaşı Fethullah Gülen’in halen iade edilmemiş olması, hem de ABD’de faaliyetlerine devam eden FETÖ okulları üzerinde yüklendi. FETÖ elebaşı için, “400 dönümlük bir arazi de şu anda beyler gibi yaşıyor. Bizim aramızda suçluların iadesi yok mu? Var. Ülkemizde bu mahkum edilmiş. Dosyalar hepsi gönderildi. Niye vermiyorsunuz? Manidardır." diyen Erdoğan, FETÖ’nün ABD’de halen okullardan 800-850 milyon dolar gelir elde ettiğine vurgu yaptı.

* KUDÜS ÜZERİNDEN YÜKLENDİ - Erdoğan’ın Trump yönetimine bir başka sert eleştirisi ise Kudüs üzerinden geldi. ABD’nin Tel Aviv’deki Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasını eleştiren ve “Kudüs kırmızı çizgimizdir” diyen Erdoğan, şöyle konuştu;

“Amerikan ve İsrail yönetimlerinin kıblemiz, namusumuz, göz bebeğimiz Kudüs’ün hukuki statüsüne yönelik attığı illegal adımlara karşı da çok kapsamlı bir diplomatik mücadele yürüttük...Amerikan ve İsrail yönetiminin tüm tehditlerine rağmen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen kararlar da bu meselede uluslararası kamuoyunun hassasiyetini göstermiştir. İlk kıblemiz Kudüs’ü işgalcilerin insafına terk etmemekte kararlıyız. Barış şehri, üç semavi dinin mukaddes şehri Kudüs’ü, İsrail’in ihtiraslarına kurban etmeyeceğiz. Kudüs’ün izzetini, Harem-i Şerif’in onurunu, bu aziz şehrin tarihi karakterini korumaya devam edeceğiz.”

TRUMP’LA GÖRÜŞECEK Mİ?

Erdoğan’ın ABD programının ilk ayaklarını oluşturan TASC ve TÜRKEN vakfı tarafından düzenlenen iki ayrı etkinlikte yaptığı konuşmalarda, tam da Başkan Donald Trump’la New York temasları çerçevesinde biraraya gelip gelmeyeceği tartışmaları sürerken geldi.
Erdoğan, ABD’ye hareketinden önce Trump’la görüşme konusunda Türk tarafının bir talebi olmadığını, ancak ABD’den böyle bir talep gelmesi halinde değerlendirilebileceğini söylemişti.
Erdoğan’ın New York’ta ayağının tozuyla Trump yönetiminin politikalarına yüklenmesi, diplomatik kulislerde “pazarlıkta el yükseltmek” olarak yorumlandı.