MASAK raporundaki tespitlere göre yapılan incelemede “Kimse Yok Mu Derneği”nin 2011 ile 2013 yılları arasında bankacılık işlemleri kullanılmadan yurtdışına çıkartılmak için 9,5 milyon Dolar parayı “iş avansı” adı altında çalışanı ve gönüllerine gönderdiğinin tespit edildiği belirtildi. Raporda, bu paranın 33 kişi üzerinden 114 işlemde yapıldığı anlatıldı.

MASAK’IN TESPİTLERİ


Kayıtdışı olarak yurtdışına çıkarılan 9,5 milyon Dolar paraya ilişkin hazırlanan MASAK raporunda derneğin hesaplarındaki tutarsızlık ve usulsüzlüklerle ilgili şu tespitler de yapıldı:

“- Yurtdışındayken banka hesabına gönderilen ancak başkası tarafından çekilen

Somali iş avansları Somali’de teslim edilmiş ve harcanmış gibi gösterildi.

- Yurt dışındayken banka hesabına gönderilen ancak başkası tarafından çekilen

Somali iş avansları iade edilmiş olmasına rağmen Somali’de harcanmış gibi gösterildi.

- Somali iş avanslarının henüz havale edilmeden, hesaptan nakit olarak çekilmeden

veya fiilen yurt dışına çıkmadan Somali’de teslim edilmiş ve harcanmış gibi gösterildi.

- Banka hesabına havale edilen fakat tamamı nakit olarak çekilmeyen Somali iş

avanslarının tamamı Somali’de harcanmış gibi gösterildi.

- Dernek personeli ve gönüllülere gönderildiği halde başkasına aktarılan Somali iş

avanslarına ilişkin işlemlerin muhasebe hesaplarına yansıtılmadığı tespit edildi.”

“ÇALIŞANLARINDAN BOŞ SENET ALIYORLARDI”

İddianamede şüphelilerden Abdurrahman Avınç’ın kullandığı ve derneğe ait olan telefon hattında örgütün gizli mesajlaşma programı Bylock tespit edildiği ifade edildi. Bir gizli tanığın da verdiği ifade de şüpheli Avınç’ın kendisine zorla boş senet imzalatmaya çalıştığını söylediği iddianamede yer aldı. Gizli tanık beyanında Avınç ile ilgili şunları söyledi:

“Ben işe girerken boş senet imzalatmak istediler, ancak ben ‘Eğer bu şekilde istiyorsanız ben

girmem, imzalatmadan alacaksanız alın’ dedim. Manisa Kimse Yok Mu Derneği’nin müdürü olan cemaatin içinden bir kişi olan Abdurrahman Avınç, ‘Sen artık cemaatin içinde çalışacaksın, ne bilelim ileride bizim hakkımızda

konuşmayacağını, sen senedi ver yönetim kurulu başkanımızın kasasında saklayalım’ dedi. Ancak ben buna rağmen boş senedi imzalamadım. Cemaatin muhasebecisi olan F.U beni tanıdığı için

referans olmuştur, bu nedenle onun sözünü kıramadıkları için beni işe almak zorunda

kaldılar.  Ancak cemaate bağlı bu tür işyerlerinde çalışan herkesin elinden bu tür boş senetler

alındığını bana müdürüm Abdurrahman Avınç söylemişti” dedi.

FETÖ MENSUPLARINI CESARETLENDİRMEK İÇİN MESAJ ATMIŞ

İddianamede bazı şüphelilerin Bylock yazışmalarına da yer verildi. Şüpheli Ahmet Güneş’in FETÖ’ye karşı yapılan operasyonlar sırasında örgüt üyelerine “Bugün başların yere eğileceği gün değil” şeklinde mesaj attığı belirlendi. Şüpheli Güneş’in mesajında “Cephede olan gülmeli. Kendini zorlamalı ama illa gülmeli. Bizler fetih günü ağlayacağız, şu an ağlarsak takatten düşeriz. Buna hakkımız yok. Bugün başların yere eğileceği gün değil. Bir zamanlar ne kanal vardı, ne mekan vardı, ne de imkan vardı. Allah çok daha iyisini nasip edeceği için şimdi bunların keffâretini alıyor” şeklinde yazdığı ifade edildi.

YARDIM DİYE TOPLADIKLARI 25 MİLYON TL’Yİ FETÖ OKULU İÇİN HARCADILAR

Şüpheli Ahmet Güneş’in bir başka Bylock yazışmasında da hapisteki örgüt üyelerinin davaları uğruna, FETÖ kumpasına uğrayanların ise “Batıl bir dava için” hapis yattıklarını söylediği anlaşıldı.

İddianamede ayrıca şüpheli Ahmet Güneş’in Afrika’ya “yardım amacıyla” toplanan 25,5 milyon TL’nin yurtdışındaki FETÖ’ye ait okul ve yurtların yapımında kullanılmasında yer aldığı ifade edildi.

İddianamede şu ifadeler kullanıldı:

“Kimse Yok Mu Derneği’nin tüzel kişiliğinin araç olarak kullanılması suretiyle yardım yapan kişilerin dini inanç ve duygularını istismar edilmesi suretiyle suçtan elde edilen gelirin aklanması ve bu yolla aklanan paranın

da terör örgütünün finansı açısından kullandıkları değerlendirilmiştir.”

HAPİSTE 15 TEMMUZ ŞEHİTLERİNE HAKARET

İddianamede şüpheli Fatih Tepe’nin diğer iki şüpheli Gazi Yıldırım ve Murat Yarar ile ilgili beyanda bulunduğu belirtildi. İddianamede Fatih Tepe’nin Emniyette alınan ifadesinde cezaevinde kaldığı süre içerisinde bir kısım

şüphelileri ile birlikte Gazi Yıldırım ve Murat Yarar’ın da örgüte bağlı olduğunu, 15 Temmuz darbe

girişiminde şehit olan vatandaşlarımızla alakalı “Onlar şehit olmamış olabilir, intihar

etmişlerdir" şeklinde sözler söylediklerini, yurtdışına giden dernek yöneticileri için de

“Hicrete gittiler" şeklinde konuşmalar yaptıklarını söylediği ifade edildi.

FETÖ’NÜN EMNİYET İMAMI OSMAN HİLMİ ÖZDİL İLE GÖRÜŞMÜŞ

İddianamede derneğin Halkla İlişkiler görevlisi şüpheli Mustafa Çetin Mataracı’nın da örgütün Emniyet İmamı olan Osman Hilmi Özdil ile görüştüklerine dair HTS kaydının bulunduğunun tespit edildiği belirtildi. İfadesinde Bylock kullandığını kabul eden şüpheli Mataracı, programı Google Play’den indirdiğini öne sürdü.

İddianamedeki bir başka şüpheli Ozan Uçar’ın da Bylock yazışmasında FETÖ lideri Fetullah Gülen için “Büyüğümüz” ifadesini kullandığı tespit edildi. FETÖ kuruluşlarından olan Kaynak Holding’e atanan kayyum ile ilgili olduğu anlaşılan mesajda atanan yöneticilerin holdingin belirli kısımlarında inceleme yaptıklarını işleyişinin devam ettiğini ve örgüt mensuplarının destek için mağazalardan alışveriş yapması gerektiğini söyledi.