“KALBİMDEN GEÇENİ İŞLİYORUM”

Deliklitaş Mahallesi, Hamamyolu Caddesi Akaydın Pasajı’nda terzilik yapan Fazilet Maden, halk arasında ‘tavuk karası’ olarak bilinen ve doğuştan gelen bir görme rahatsızlığına rağmen mesleğini çok seviyor.
Önceleri daha iyi gördüğünü ancak yaş ilerledikçe görme yetisinin azaldığını belirten Maden, Gazi Meslek lisesi Çocuk Gelişimi Bölümü mezunu. Nesneleri boru şeklinde gördüğünü belirten Fazilet Maden, terzilik mesleğini alaylı olarak öğrendiğini mesleğe ilk olarak örgü örerek başladığını söyleyerek, “Liseyi bitirdikten sonra örgü makinesi aldım. O yıllarda gözlerim daha iyi görüyordu. Örgü makinesinde ördüklerimi satıyordum. Bu arada terziliğe de merak sardım. Kendi üzerime birşeyler diktim. Diktiklerim çok beğenildi. Kendim için diktiğim kıyafetleri sattım. Mesleği sonradan öğrendim. Okulunu okumadım. Alaylı bir şekilde yetiştim. Çok model araştırmıyorum. Sadece tek yaptığım aklımdan geçirdiğimi çizerek uygulamak. Kalbimden geçeni işliyorum. Motifler kendiliğinden çıkıyor. Ben işimi güzel yaptığıma inanınca ürün de güzel çıkıyor” şeklinde konuştu.

ENGEL GÖZDE OLUNCA İŞ BULMAK ZOR

Daha önceki yıllarda iş için müracaat ettiği yerlerin görme engelli olduğu için işe almadıklarını ifade eden Maden şöyle konuştu: “Bir iş yerine gittiğimiz zaman farklı engelli gruplarını işe alıyorlar ama görme engelli olarak baktığımız zaman hiçbir iş yeri kabul etmiyor. Çalıştırmak bile istemiyor. Bunu ben çok yaşadım. Birçok yere başvurdum. Makineci olarak iş istedim. Makinemi çok beğendikleri halde işe almak istemediler. Ben sigortalı çalışmak istedim. Çok mu şey istedim bilmiyorum. Sağlık olsun. Kimseye kızgınlığım, öfkem yok”

[caption id="attachment_2668749" align="alignnone" width="1200"]SÖZCÜ SÖZCÜ[/caption]

“KİMSEYİ DİNLEMEDİM”

Yaptığı meslek nedeniyle destek olanların da köstek olanların da olduğunu belirten terzi Fazilet Maden, “Engelli grupların içerisinde yer alıyorum. Çevremden çok destek de aldım. Tepki de aldım. ‘Senin görme engelin var neden terzilik yapıyorsun?’ diyenler de oldu. ‘Git evinde otur’ dediler. Bana bu şekilde davrananlar oldu. Ben kimseyi dinlemedim. Kendi bildiğim yoluma devam ettim. Bu işi sevdiğimi, yapacağımı, ihtiyacım olduğunu söylüyorum. Yapmazsam kendimi işe yaramaz biri olarak göreceğimi ifade ediyorum. Birde ben derneklerin içerisine çok girdim, çıktım. Görme engelim var dediğin zaman dilenci olarak görüyorlar. Ben buna kızıyorum. Görme engellinin de yapabileceği her şekilde iş var. Görme engelinin de bir iş yapıp kendine gelir sağlayabileceği, kendi ayakları üzerinde durabileceği, engellilerin sorunlarını dile getirip onların da farkındalığını sağlayabilecek bir konumu tasarlıyorum” diyerek yaşadıklarını aktardı.

VERGİMİ, SİGORTAMI ÖDEYEMİYORUM

Mesleğini çok sevdiğini ve tekrar dünyaya gelse yine terzi olmayı tercih edeceğini sözlerine ekleyen Maden konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ben güzel bir iş yapıyorum. Kötü bir iş yapmıyorum. Özellikle tasarladığım kıyafeti dikip birine sattığım zaman, onu da biri beğendiği zaman daha çok mutlu oluyorum. Sevdiğim iş. Esnaf olarak biraz daha hayat standartlarımın yüksek olmasını isterim. Yüksek olduğunda daha iyi şeyler yapabileceğimden eminim. Yeniden dünyaya gelsem yine bu işi yapardım. Kazandığım para az buçuk da olsa yetiyor. Sadece geçindiriyor ama vergimi, sigortamı ödeyemiyorum. Terzilik olarak baktığın zaman kazancımız çok az. 5 liraya kıyafet diktirecek konuma getirdiler”

[caption id="attachment_2668750" align="alignnone" width="1200"]SÖZCÜ SÖZCÜ[/caption]