İzmir Marşı'nın içindeki şiirle bütün olduğunu belirten Haluk Levent şöyle konuştu;
"Ama halktan aldığımız reaksiyon içindeki o şehitleri anmayla başlıyor. Ben 1996'dan itibaren bu şiiri okuyorum. Ben bu şiiri konserlerde 22 yıldır Çanakkale türküsü içinde söylüyorum. Bu şiiri okurken geçmişe bakmak, birçok yazardan esinlenerek kendime göre isimler çıkartarak o isimlerin milli mücadeleye katkısını... En başta benim rahmetli dedem Diyap dedem... Diyap dedem 4 kardeş. Malesef bir tanesi Sakarya'da düşman toplarıyla param parça oluyor. Bir tanesi kurşun yiyor 38 yıl o kurşunla yaşıyor. Biri gazi, biri şehit oluyor. Sonradan iki kardeş de Kurtuluş Savaşı'nda yaptıkları hizmetlerden ötürü istiklal madalyası alıyor. Ben Genelkurmay Başkanlığı'na kadar, Milli Savunma Bakanlığı'na gittim. Dedemi araştırmak istediğimi söyledim.
Ama ne zaman bir referandum yapıldı. Şimdi burada bunu söylemezsem kendimi gerçekten kötü hissederim. Referandum TBMM toplandı dedi ki, "Arkadaşlar bir referandum yapacağız." Halkın Meclis'i diyor ki referandum da oylama yapacaksınız. 'Evet' dersiniz başkanlık sistemi gelecek. 'Hayır' derseniz parlamenter sistem devam edecek. Herkesin bir fikri var. Nitekim 'evet' çıktı başkanlık sistemine geçildi. Ben Haluk Levent olarak parlementoya ne kadar saygım varsa, Meclis'e de saygım var. Darbelere karşı bir insan olarak ben sandığa güveni olan bir insanım. Ne şartlar olursa olsun yine sandık derim. Fakat daha ikinci günü olmadı. Ben parlamenter sistemden yanayım. 'Hayır' oyu atacaklar FETÖ'cü oldu, PKK'lı oldu, vatan haini oldu... Yani FETÖ Allah var dese ben de yok mu diyeceğim."
