Son yıllarda ikinizin de ismini sosyal sorumluluk projelerine verdiğiniz destekler ile duyuyoruz. Sizi hiç tanımayanlar için kısaca kendinizden bahseder misiniz?

[caption id="attachment_2163796" align="alignnone" width="880"]Ayşegül Sert Fotoğraf:Oğuz Birkardeşler Ayşegül Sert Fotoğraf:Oğuz Birkardeşler[/caption]

Ayşegül Sert: İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Ekonomi mezunuyum. 5 yaşımdan beri resim yapmama rağmen, mesleğim benim aslında İnsan Kaynakları. 17 yıllık bir kurumsal hayatım var başarılı olduğum.

Fakat doğru yerde olmadığımı ve sanat yapmak istediğimi hep biliyordum. Yoğun bir biçimde plazada çalışırken, toplantılarım olmadığı zamanlarda resim yapmak dinlendiriyordu beni. Giderek benimsemeye başladım.

Gençliğimden beri hevesim hep vardı, yaptığım resimleri arkadaşlarıma göstermeye. Yeterli olmadığını, hatta alay konusu olacağını düşünmedim hiç.

Güzel Sanatlar Fakültesi'ne gidemedim. Çünkü o yıllarda babam 'Altın bilezik' dedikleri 'İktisat fakültesi diploması' almamı istiyordu. Resim yapmak çocukluk hayalimdi, hobimdi.

Coğrafyanın bizi, gündelik hayatı akıtmakta zorladığı zamanlarda şifayı, yaptığımız işi yapmaya devam etmekte ararken, belki de umut hayallerimizin peşinde gitmektedir dedim ve resim yapmayı hobisel aktivite olmaktan çıkarttım hayatımdan.
Ressam olmaya karar verdim. Üniversitede öğrenci olduğum sıralarda aldığım sanat dersleri ve devam ettiğim resim atölyeleri kararımı kat ve kat destekledi. Daha fazla para kazanmak için değil; hayallerimle başka insanların hayallerine dokunabilmek için aldım bu kararı...

İlk sergimi geçtiğimiz yıl yine bir sosyal sorumluluk projesi olan 'Kadına Şiddete Hayır!'' temalı  ‘’Kadınlar Aşkına’’yla hayata taşıdım. 2 yıldır profesyonel anlamda resimle kariyerimi sürdürüyorum. Hayallerime geç de olsa ulaştığım için mutluyum. Şimdi sıra başkalarının hayallerini gerçekleştirmekte...

[caption id="attachment_2163791" align="alignnone" width="880"]Fatma Işık Cevahir - Fotoğraf: Oğuz BİRKARDEŞLER Fatma Işık Cevahir - Fotoğraf: Oğuz BİRKARDEŞLER[/caption]


Fatma Işık Cevahir:
İstanbul Aydın Üniversitesi Peyzaj ve Çevre Tasarım mezunuyum. Mesleğim finans ve bankacılık.  Uzun yıllardır çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde görevler üstleniyorum. Bu projelere maksimum katkı sağlayabilmek için maske tasarlamaya başladım. Tasarladığım bu maskeleri sergilerde satışa çıkarttım. Bütün gelirleri sosyal sorumluluk projelerinde kullanılmak üzere...

Hobi olarak başladığım tasarımlarımı sosyal sorumluluk projelerinde buluşturmak benim için tarif edilemez bir tutku haline geldi.

Hem haftanın beş günü plazada çalışıp, hem de sanatınızla ilgileniyorsunuz. Tüm bunları aynı anda yapmak zor olmadı mı sizin için? 

Ayşegül Sert: Tam tersi hayatımızı kolaylaştırıyor. Şu an benim hobim ve panzehirim resim yapmak. Şöyle düşünüyorum; resim yapmasaydım hayat nasıl geçerdi acaba? Çizmediğim zaman özlüyorum uğraşlarımı. Onlar benim hayattan haz almamı sağlıyor. Bu kaosun içeresinde savrulup gitmemi önlüyorlar.

[caption id="attachment_2163815" align="alignnone" width="880"]Ayşegül Sert- Melis Bayraktar - Fatma Işık Cevahir Fotoğraf: Oğuz BİRKARDEŞLER Ayşegül Sert- Melis Bayraktar - Fatma Işık Cevahir Fotoğraf: Oğuz BİRKARDEŞLER[/caption]

Metropol adlı serginizden  bahseder misiniz? Sizi bu sergide ne bir araya getirdi?

Fatma Işık Cevahir: Özellikle 17 Ocak tarihinde  “Metropol ” teması ile ele alacağımız bu ortak serginin bizim için ayrı bir önemi var. Çünkü bu sergi sosyal sorumluluk projesi olarak ortaya çıktı. Iğdır Gülpınar İlköğretim Okulu'nun ihtiyacı olan malzemelerin satın alınabilmesi için gerekli bütçeyi toplamak amacıyla bir araya geldik.

[caption id="attachment_2163798" align="alignnone" width="880"]Iğdır Gülpınar İlköğretim Okulu Iğdır Gülpınar İlköğretim Okulu[/caption]

OKULUN DUVARINDA 'HAYALLERİNDEN VAZGEÇME!' YAZIYORDU

Türkiye'de binlerce okul varken Iğdır Gülpınar İlköğretim Okulu'nu tercih etmenizde özel bir sebep var mıydı?

Fatma Işık Cevahir: Ben eğitimci bir ailenin kızıyım. Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde çok zor şartlarda öğretmenlik yapmış olan babamdan dinlediğim çalışma koşulları, oradaki insanların hayatları, okulların durumu beni her zaman etkilemiştir. Bu konuları dinleyerek ve kısmen de olsa yaşayarak büyümüş biri olarak sosyal medyadan takip ettiğim köy okullarının ve orada okuyan, yaşamını sürdüren çocukların ihtiyaçlarına kayıtsız kalmam mümkün değildi.

Iğdır Gülpınar İlköğretim Okulu'nu seçtik çünkü okulun bize gönderilen fotoğraflarını gördüğümüzde eğitime son derece elverişsiz olduğunu gördük.  Kırık dökük duvarın üzerindeki ‘’Hayallerinden Vazgeçme’’ yazısı bizi derinden etkiledi.
Biz de buradan başlayalım dedik.

Eminim, şu an sizinle yaptığımız bu söyleşiyi okuyup "keşke bende hayatımla ilgili böyle bir adım atabilsem ve minik kalplere dokunabilsem" diyen çok kişi çıkacaktır. Onlara  neler önerirsiniz?

Ayşegül Sert: Bu projenin amacı zaten insanlar üzerinde bir farkındalık yaratmak. Hayallerle hayallere destek olmak...

İyi bir eğitim almışsınızdır, saygın bir işyerinde çalışıyorsunuzdur, düzenli bir geliriniz vardır, başkaları için başarılı bir örneksinizdir ama yine de bir şeyler eksiktir işte...

Kendinizi sorgularsınız bazen; "Ben ne yapıyorum, ne işim var burada ve gerçekten ne yapmak istiyorum" diye...

Eğer bu soruyu cevaplarken, aklınız karışır ve içinizde bir kıpırdanma olursa, işte o zaman değişim şarttır... Yeni başlangıçlar, yeni bir hayat, biraz risk, damarlarınızda gezindiğini hissettiğiniz ve sizi bir anda teslim alan o heyecan...

Zor değil! Her şeyden önce bir şeyi başarabileceğimize inanmamız gerekiyor. İnsanlar size gülebilir hatta sizi küçümseyebilirler, destek olmayabilir ve kıskanabilirler. Unutmayın, zamanında Graham Bell'e de insanlar katıla katıla gülmüş ve ona destek olmamışlardı. Goethe demiş ki; "Neyi yapabiliyorsanız ya da yapabileceğinizi hayal ediyorsanız, ona başlayın! Cesaretin içinde zeka, güç ve sihir vardır."