Şeyma ULUSOY

İstanbul Bayrampaşa Cezaevi’nde, 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleşen ‘Hayata Dönüş’ operasyonun 12 kşinin öldürüldüğü dava Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki son celsesinde 39’u er toplam 196 sanığın yargılandığı davanın son celsesine taraf avukatları katıldı. Duruşmada 6 sanığın SEGBİS ile ifadesi alınırken önceki celse hakkında yakalama kararı çıkartılan sanık Rahmi Ceylan’ın da ifadesi alındı. Rahmi Ceylan da ifadesinde, diğer bütün sanıklar gibi olay günü Bayrampaşa Cezaevi’nde ikmal görevi için bulunduğunu ve cezaevinin içerisine girmediğini ifade etti.

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanıklardan Ali Osman Şahin,’’ Operasyonun gerçekleşmesinden 3 gün önce geldim köpekli arama kurtarma ekibinde Ediz Ek Astsubay’ın yardımcısı olarak görev yapıyordum. Olay sabahı cezaevine gittik. Bizim görevimiz ikmaldi. İkmal edilecek eşyalar arasında jop, kalkan, robokop kıyafet gibi eşyalar vardı. Silah yoktu. Cezaevinin iç ve dış duvarı arasında 7-8 kişiydik. İçeri girmedik. Öğle saatlerinde hükümlü ve tutuklu cezaevinden çıkarılıyordu ancak içlerinde yaralılar yoktu.” Müşteki avukatının “Yangına müdahale edildiğini gördünüz mü?” sorusu üzerine Şahin, “cezaevinin çatısından dumanlar yükseliyordu. Dışarıdan gelen itfaiye araçlarını gördük. Ancak yangına müdahale edip etmediklerini görmedim.” Dedi.

"HAVADA ACI BİR ŞEKİLDE GAZ KOKUSU VE İS KOKUSU VARDI"

Diğer sanık Tekin Doğan savunmasında şunları söyledi,’’Ben arama kurtarma ekibinde köpek eğitim uzmanıydım.Daha önceden de Güneydoğu gazisi olduğumdan dolayı bana ağır görevler vermiyorlardı. Ancak operasyona katılmak için avlu kısmında bekliyorduk. Yanımızda köpek yoktu ve silah da taşımıyorduk. Cezaevinin içerisine hiç girmedim. İçerideki yangının nasıl başladığını yaralama ve ölümlerin ne şekilde olduğunu görmedim. Daha sonraki aşamada yaralılar cezaevinden tahliye edilirken yaralıları gördüm. Yaralılar ambulansa bindiriliyordu. Yaralıları dışarı çıkarmak için binaya girdik. Arkadaşlarım da girmişti. Burada kadın mahkumları alıp dışarı çıkarıyorduk. Kadınlar gelmek istemiyordu. Biz yalvarınca geldiler. Havada acı bir şekilde gaz kokusu ve ayrıca is kokusu da vardı. Silahımız yoktu sadece robocap ve kalkanlarımız vardı. Silahlı kimseyi kesinlikle görmedim. Patlama sesleri ve yangın sesleri içeriden geliyordu. Ortalık çok karışıktı. Herkese yardım etmeye çalışıyorduk. Elimizden geldiği kadar da ettik.” Dedi.

"BİZE GÜVENMİYORLARDI"

Mahkeme de katılanlar vekili Avukat Severay Ballıkaya sanık Tekin Doğan’a , yaralı çıkardığınız kadınları bir yerdemi buldunuz yoksa teker teker başka yerden mi getirilip mi size getirildi? Sorusuna Sanık Doğan şu şekilde cevap verdi, “Yaralı ve diğer hükümlüler sıra halinde teker teker getiriliyordu. İçlerinde çok ağır yaralılar vardı. Öncelikle onları çıkarmak istedik. Ancak bize güvenmiyorlardı. Biz de ‘merak etmeyin size bir şey yapılmayacak’ diyerek onları ikna edip dışarı çıkardık. Ağır yaralıların kollarında ve ellerinde yanıklar vardı. Bize getirirken askerler yanık olmayan yerlerinden tutuyorlardı.” Dedi.

Adli Tıp Kurumundan dosyada uzun süredir beklenen kimyasal inceleme raporu geldi. Raporda operasyon ardından alınan giysilerde yıkama çözeltisinde CS gazı ve Kapsaisin bulunmadığı ortaya çıktı. Rapor okunarak dosyaya kondu. Müşteki avukatları ise raporun eksik olduğunu ileri sürerek Adli Emanetteki eşyaların duruşmada incelenerek daha sonra adli tıp kurumuna gönderilmesini istedi. Ayrıca adli emanette olmadığını ileri sürdükleri video kasetin Adli tıp raporunda yer aldığını belirten müşteki avukatları söz konusu videoyu incelemek istediklerini söyledi.

Mahkeme heyeti sanıklar Hakan Aydın, Mehmet Perktaş, Mehmet Küçükçerçin, Selim Şirin, Yunus Emre Sürer, Ahmet Yanaral hakkında yakalama kararı çıkartılmasına karar verdi. Mahkeme söz konusu videonun bilirkişiye gönderilmesine karar verirken ayrıca Jandarma Genel Komutanlığı İstanbul İl Jandarma Bölge Komutanlığı’na Bayrampaşa Ceza İnfaz Kurumu’nda yapılan operasyonda hangi askerin nerede görevli olduğunun bildirilmesini talep etti.