İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, gazeteci Hüsnü Mahalli ve avukatları katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ise avukatı Hatice Özay temsil etti.
Hüsnü Mahalli savunmasında, suçlamaları kabul etmediğini belirterek "Yaptığım gazetecilik faaliyetidir. Beraatimi talep ederim" dedi. Mahalli son sözünde ise "Cumhurbaşkanına hakaret etmedim. Ben her zaman 'Sayın Cumhurbaşkanı' şeklinde ifade ettim. Diktatör kelimesi de hakaret içeren bir kelime değildir. Kaldı ki uluslararası camiada tek kişide toplanan yetki ile ilgili olarak belirtilmiş bir tanımdır. Benim yaptığım gazetecilik faaliyeti dışında hiçbir şey değildir. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.

"CEZALANDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı ise "Şikayetimiz devam etmektedir. İddianamede belirtildiği gibi Cumhurbaşkanının adı ve makamı zikredilmiştir. Hakaret suçunun yasal unsurları oluşmuştur. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz" dedi.

Mahkeme, sanık Hüsnü Mahalli'ye "Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine hakaret" suçundan 1 yıl 8 ay 25 gün hapis cezası verdi. Sanığın sabıkasız oluşunu, bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşması nedeniyle hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetim süresine tabi tutulmasına hükmetti. Mahkeme sanık Mahalli'ye "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan ise 2 yıl 5 ay 5 gün hapis cezasına çarptırdı.

BENİM SÖYLEDİKLERİMİ, BAHÇELİ DE, KILIÇDAROĞLU DA SÖYLEDİ...

Hüsnü Mahalli mahkemenin verdiği kararı Sözcü'ye değerlendirdi.  Hakkındaki suçlamalardan birinin de, "Türkiye'nin, Suriye'deki gruplara yardım ediyor" demesi olduğunu söyleyen Mahalli, "Bu cümle artık eskidi. Artık Türkiye, bu gruplarla yardım etmiyor, birlikte hareket ediyor. Çünkü, Afrin'de, El Bab'ta birlikte hareket ediyorlar" dedi.

Yargılamaya konu olan ifadeleri, sadece kendisinin değil, MHP lideri Bahçeli'nin, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, Tuğrul Türkeş'in, Abdullatif Şener'in, emekli generaller ve emekli diplomatların da söylediğini belirten Mahalli, "Onlara hiçbir şey yapılmıyor da bir tek benim söylediğim mi görülüyor" diyerek karara tepkisini dile getirdi.

Özgür Suriye Ordusu'na TIR'larla yardım yapıldığına ilişkin yazılarının da, suçlamaya konu yapıldığını aktaran Mahalli, "Şuan da Türkiye, Suriye'de, 50 bin kişilik ÖSO'yla birlikte savaşıyor. Birlikte savaştığın gruba silahlar tabi ki TIR'larla gidecektir" ifadesini kullandı.

Diktatör kelimesinin de felsefik bir kavram olduğunu belirten Mahalli, "Ben orada aşağılama anlamında kullanmadım. Bu ifadeyi Türkiye'de herkes söyledi" diye konuştu.  "Ben bir gazeteciyim. Bu sebeple de kamu görevi yapıyorum" diyen Mahalli, tek suçunun bu konuları haberleştirmek olduğunu söyledi. Gerekçeli kararı beklediklerini ifade eden Mahalli, karara itiraz edeceklerini belirtti.

NE OLMUŞTU?

Sosyal medya üzerinden devlet büyüklerine hakaret ettiği iddiasıyla gözaltına alınan Hüsnü Mahalli, 15 Aralık 2016'da sevk edildiği mahkemece tutuklanmıştı. 6. Asliye Ceza Mahkemesi de Mahalli'nin "kaçma ihtimalinin olmaması, tutuklulukta kaldığı süre, istenilen cezanın miktarı ve mağdur üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunulmasının olanaksız olmasını" dikkate alarak 20 Ocak'ta tahliyesine karar vermişti. Mahkeme, sanığın üzerine atılı fiilin basılmış eser yoluyla işlenmesini dikkate alarak dosyayı görevsizlik kararıyla İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.