Kumpas davalarının efsane avukatı Celal Ülgen ile hem FETÖ ile mücadelenin hukuki boyutunu, hem de son gelişmeleri konuştuk. Ülgen, “Pensilvanya’ya giden ve darbeci başı ile yan yana fotoğraflar çektirip bunu övünçle paylaşan kişiler milletvekili yapıldı, bürokraside çeşitli görevlere getirildi ve kamu erkini kullanma yetkisi verildi” tespiti yaptı. İşte Ülgen’in çarpıcı açıklamaları:

- Sizinle en son mayıs ayında konuşmuştuk… Yeni nesil FETÖ’cülüğün türediğini vurgulamış ve şöyle demiştiniz: “FETÖ’cüler kendilerini gizlemek için FETÖ’cü olmayanları suçlamaktadır.” FETÖ ile mücadelede gelinen son noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hakkında FETÖ soruşturması yürütülen bir rektörün bugün bakan yardımcısı yapıldığını görüyoruz. Pensilvanya’ya giden ve darbeci başı ile yan yana fotoğraflar çektirip bunu övünçle paylaşan kişiler milletvekili yapıldı, bürokraside çeşitli görevlere getirildi ve kamu erkini kullanma yetkisi verildi!... Bu gibi örneklere de bakarsak; ne yazık ki bu görüşüm giderek güçlendi. Aslında, FETÖ iddianamelerinde örgüt hakkında yer alan görüşler doğrudur. Ancak bu doğru teoride kalmakta, fiiliyata geçmemektedir. Bir temel gerçeğin altını çizmek gerekiyor. FETÖ ile mücadele ediliyor ama etkin bir mücadele henüz yok ortada. Milli Eğitim’de, askeriyede, emniyette, sağlıkta hâlâ gizlenmiş, saklanmış ve AKP ile bütünleşerek kendisini gizlemiş örgütlü FETÖ’cüler var.

‘İKİNCİ KUŞAK PARALEL’

- Ciddi iddialar söyledikleriniz. Gizlenmiş bir örgütün varlığını devam ettirdiğini söylüyorsunuz.

Bunlar zaman zaman AKP’liymiş gibi ortaya çıkıyor ve misyonunu tamamladıktan sonra gene sütre gerisine saklanıyor. Bir FETÖ’cünün bu dönemde; “Ben FETÖ’cüyüm” demesi zaten beklenemez.  Hatırlarsanız mayıs ayında size; “Hem paralele paralel, hem siyasi iktidara paralel” bir yapılanmadan da söz etmiştim. Bu yapılanma, özellikle FETÖ kalıntılarından oluşuyor. Bu FETÖ kalıntıları kimi yerde siyasi iktidarı ve cumhurbaşkanını koruyor görünümünde işlev yaparken, kimi zaman AKP’li bir partili, kimi zaman soruşturmacı bir savcı, kimi zaman bir yargıç olarak karşımıza çıkmaktalar. Siyasi iktidar yandaşıymış gibi görünen, ama aslında FETÖ’yü ve FETÖ’cüleri rahatlatan iş ve işlemlere imza atan bu saklı FETÖ’cüler, siyasi iktidarın bıraktığı boşluktan yararlanarak etkin roller üstleniyorlar. FETÖ’nün siyasi kanadının çok özgür kalması ve özgürce dolaşmasının doğal sonucu bu… Şimdi bu ikinci kuşak FETÖ’cülere yaratılan özgürlük ortamı yeni ve derin yapılanmanın doğmasına sebep oldu. İkinci kuşak paralel yapılanmanın temel hedefi siyasi iktidardır. Sanki siyasi iktidar yandaşı gibi yaptıkları, ancak iktidarın birincil olarak yara aldığı bütün işler, bu kuşağın yaptığı işlere örnektir.

“FETÖ, İKTİDARIN YARATTIĞI BOŞLUKTAN YARARLANIYOR” Celal Ülgen arkadaşımız Nil Soysal’a konuştu. Ülgen, “FETÖ’yü ve FETÖ’cüleri rahatlatan işlemlere imza atan saklı FETÖ’cüler, iktidarın bıraktığı boşluktan yararlanıyorlar” dedi. “FETÖ, İKTİDARIN YARATTIĞI BOŞLUKTAN YARARLANIYOR”
Celal Ülgen arkadaşımız Nil Soysal’a konuştu. Ülgen, “FETÖ’yü ve FETÖ’cüleri rahatlatan işlemlere imza atan saklı FETÖ’cüler, iktidarın bıraktığı boşluktan yararlanıyorlar” dedi.


‘BATAKLIK HÂLÂ KURUTULMADI’

- Peki binlerce gözaltı ve tutuklamaların yanında ikinci paralel hâlâ iş başında mı gerçekten?

Evet yüzlerce operasyon ve binlerce gözaltı ve tutuklama var. Ama ben buna karşılık hâlâ ikinci kuşak FETÖ’cülerin etkin olduğunu söylüyorum. Bu bir çelişki değil. Tam tersine; FETÖ tehlikesinin ne denli büyük olduğunu anlatmak istiyorum. Bitti dediğiniz yerde yeniden ivme kazanacak bir potansiyeli var. Çünkü sivrisinek üreten bataklık hâlâ devam ediyor. Bataklığı kurutmadan sivrisinekleri bitiremezsiniz. Örneğin Adnan Oktar davası da bir başka gerçek. Örgüt içerisinde yaşananların, Türk örf ve adetlerine aykırı yaşamlarının Kuran’a uygun olduğu iddiası, ahlaksızlıklara dinsel kılıflar uydurulması, ultra lüks bir yaşam tarzı sürdürülmesi, Adnan Oktar’ın neredeyse Mehdi gösterilmesi çabası bataklık alanları gösteriyor. Çağdaş ve sorgulayıcı bir eğitim olmadıkça bu bataklık sürecektir. Ve siz kimin gerçek din ehli, kimin FETÖ’cü olduğunu ayıramayacaksınız.  Üstelik siyasi iktidara yaslanıp FETÖ’cülere küfür eden ve göze giren binlerce gerçek FETÖ’cü var.

- Af tartışmaları da gündemde…

Aslında bir ülkede ne kadar çok af çıkarsa hukuk düzeni o kadar bozulur ve ayaklar altına alınır. Yapılması gereken FETÖ’cülerin yaptığı yargılamaları bir kez daha gözden geçirecek bir sistem kurmak ve bu yönde bir yasa çıkararak, bir iki istinaf dairesi kurarak, bu hususların yeniden incelenmesini sağlamaktır. Bir de infaz rejiminde oynama yapılmaksızın, infazının son yıllarına gelmiş olan mahkumların şartlı tahliye sürelerini yeniden düzenleyebilirsiniz. Böylece dolu olan cezaevlerini de boşaltmış olursunuz.

Berberoğlu’nun tutuklanmasına çarpıcı yorum: Tezgahlanmış kurguyla itibar zedeleme operasyonu


Enis Berberoğlu tahliye edildikten sonra Meclis’te yemin etmiş ve çalışmalarına başlamıştı. Enis Berberoğlu tahliye edildikten sonra Meclis’te yemin etmiş ve çalışmalarına başlamıştı.


- Enis Berberoğlu’nun şartlı tahliyesi, 24 Haziran’ın hemen ardından Eren Erdem’in tutuklanması... Akla şöyle bir soru da geliyor: Kumpas süreci devam mı ediyor?

Enis Berberoğlu hakkındaki davada iddianame müebbet hapis istemiyle düzenlenmişti. Yerel Ağır Ceza Mahkemesi de bu yönde karar verdi. Sonra İstinaf Mahkemesi 5 yıla indirdi. FBI’daki 48 yıllık başkanlığı boyunca Edgar J. Hoover,  Amerika’da McCarty’nin doğmasına neden olmuştu. Rosenbergler’i itham eden soruşturmacı, soruşturma yapanlara; “İthamı o kadar ağır, itibar kırıcı ve çok yönlü yapınız ki; doğru olmasa bile yargıçlar ceza vermemezlik edemesinler…” demişti.  İşte Enis Berberoğlu hakkında da bu yöntemi kullandı sorgucular. Bu yöntem aslında F Tipi yargının temel kurallarından biriydi. Üretilmiş deliller, hayvan pornolarının sanıkların bilgisayarlarına sonradan yerleştirilmesi hep itibar kırmak için tezgahlanmış kurgulardı. Zaten yargımızın son 7-8 yılına hep bu F Tipi yargı damgasını vurdu.

‘F Tipi’ yargıda polis en üstte yer alır sonra da savcı gelir


- Son yıllara damgasını vuran  bu F Tipi yargı ne demektir?

En üstte polis, sonra savcı, sonra yargıç sistemi demektir. Yani polis her şeyin başı ve üstü. Savcının talepnamesini, iddianamesini, yargıcın kararını yazan bir sistemden geçtik. Bu sistemde adı bilinen kumpas davaları yanında, adı sanı bilinmeyen binlerce kişinin de soruşturmasını yürüttüler ve davalarına baktılar, mahkumiyetler kurdular. Polisi polis, savcısı savcı ve yargıcı yargıç olamayan süreçte insanlar mahkûm edildiler.