MB BASKI ALTINDA

Arık, ekonomideki kötü gidişin altındaki temel sebebin AKP’nin yanlış politikaları olduğunu belirterek, ekonominin ve genel anlamda Türkiye’nin düzlüğe çıkmasının yolunun demokrasiden geçtiğini belirtti. Türkiye’nin tek adam rejimi nedeniyle bugün büyük sıkıntılar çektiğini kaydeden Arık, siyasi iktidarın kendi yanlışlarını örtbas etmek için Merkez Bankası’nı baskı altına aldığını, bunun da ekonomideki güvensizliği artırdığını söyledi. Merkez Bankası başkanının siyasi iktidarın baskısı altında kalmasının, ekonominin Cumhurbaşkanı’nın damadı Berat Albayrak’a teslim edilmesinin ekonomiyi daha da kötüye götürdüğünü ifade eden Arık, bunun için bir kanun teklifi hazırladıklarını ve TBMM Başkanlığı’na sunduklarını söyledi.

GRUBU BULUNAN PARTİLER ÖNERECEK

Kanun teklifine göre MB başkanı, Meclis’te grubu bulunan partilerin önerdiği isimler arasında yine TBMM’de yapılacak seçimle belirlenecek. Teklifin gerekçesinde şu görüşlere yer verildi:

“Merkez bankalarının temel işlevleri, fiyat istikrarını sağlamak, ülke içindeki para piyasasını düzenlemek, ülkedeki kredi hacmini ve dağılımını ayarlamak, ülkenin altın ve döviz rezervlerini yönetmek, dış ödemeleri düzenlemek ve devletin veznedarlığı ve mali ajanlığı işlevlerini yerine getirmektir.

Merkez Bankası, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve araçlarını seçmekte tam bağımsızlığa sahip olmalıdır. Yine modern ekonomilerde merkez bankasının bağımsızlığı fiyat istikrarı sağlanması ve ekonominin spekülatif hareketlerden etkilenmemesi için ön koşul olarak görülmektedir. Zira Merkez Bankası siyasi iktidarın baskısı ve müdahalesi altında ise görevini yerine getirmede zafiyetler yaşayabilir. Siyasi iktidarların değişmesi ile ya da bir siyasi iktidarın ciddi bir ekonomi politikasının olmaması, günü birlik politikalara başvurması, siyasi iktidarın kontrolündeki Merkez Bankası’nın da siyasi kararlar almasına neden olabilir.

GÜNÜ KURTARMAK İÇİN….

Özellikle son yıllarda ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntı ve Türk Lirası’nın değer kaybını değerlendirdiğimiz de Merkez Bankası’nın siyasi otoritenin baskısı altında olmasının bu noktada son derece önemli olduğu görülmektedir. Merkez Bankası’nın belirlediği uzun vadeli politikalar yerine siyasi iktidarın günü kurtarmak adına spekülatif hareketlere başvurduğu ve bu doğrultuda Merkez Bankası’na müdahale ettiği görülmektedir. Ülkemizde son yapılan değişiklikle Merkez Bankası’nın başkanının Cumhurbaşkanı tarafından atanması sağlanmıştır ki bu da Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusunda ciddi endişelere yol açmaktadır. Kanun değişikliği ile Merkez Bankası’nın bağımsızlığı üzerindeki gölgenin kalkması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik sorunlara ve saldırılara maruz kalmaması öngörülmektedir.”