GİZLİ TANIK DAVANIN SEYRİNİ DEĞİŞTİRDİ

Sınır dışı işlemleri devam ettiği sırada FETÖ soruşturmasında yer alan Dua kod adlı ‘gizli tanık' rahip Andrew Craig Brunson aleyhine savcılıkta ifade verdi. Bu ifadede gizli tanığın, Brunson'un çeşitli illerde misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğunu, İfadede FETÖ'nün imamlarıyla özelikle de halen firarda olan örgütün Ege Bölgesi imamı Bekir Baz'la da sık sık görüştüğü ileri sürülen Brunson ve eşinin, FETÖ'ye ait bir şemada isimlerinin yer aldığı, yurt dışından kendilerine kaynak aktarıldığı iddia edildi.

35 YIL HAPİS İSTEMİYLE TUTUKLANDI

Bu suçlamalarla 9 Aralık 2016 tarihinde adliyeye sevk edilen Brunson çiftinden rahip Andrew Craig Brunson tutuklandı, eşi Norine serbest bırakıldı. Bruson hakkındaki iddianame tutuklanmasından yaklaşık 1,5 yıl sonra hazırlandı ve Mart 2018'de İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Brunson için, ‘Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği' gerekçesiyle 15 yıla kadar, “Devletin güvenliği bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek” suçlamasından 20 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

İDDİANAMEDE ÖNEMLİ SUÇLAMALAR YER ALDI

İddianamede Rahip Brunson hakkında çarpıcı ayrıntılara yer verildi. Rahip Brunson'un din adamı görüntüsü altında terör örgütleri PKK ve FETÖ adına suç işlediği ve bu örgütlerin genel stratejileri kapsamında eylem birlikteliği içinde olduğu, bu örgütlerin amaçlarını bilerek ve isteyerek iş birliği yaptığına iddia edildi. Brunson'un ayrıca, FETÖ'nün üst düzey üyeleriyle kod isimlerini bilerek görüştüğü, bu kapsamda örgütün Ege Bölgesi imamı ve firari Bekir Baz ve onun yardımcısı Murat Safa ile hakkında ‘Silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçlamasından dava açılan tutuklu sanık Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Başkanı Taner Kılıç'la da görüşmeler yapıp strateji belirlediği iddia edildi.

PKK VE FETÖ LEHİNE FAALİYETLER

İddianamede ayrıca rahibin, görev yaptığı İzmir Protestan Diriliş Kilisesi'nde PKK ile FETÖ'yü övücü ve bölücü içerikli konuşmalar yaptığı, özellikle Kürt vatandaşların yaşadığı bölgelerde sistematik bir çalışma yürüttüğü, bu amaçla İzmir'de sadece Kürt kökenli vatandaşların alındığı bir kilise kurduğu suçlaması da yer aldı.

2013'teki Gezi Parkı olaylarında organizatör olarak yer aldığı da ileri sürülen Brunson'un, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden 5 gün sonra Kanadalı bir arkadaşına gönderdiği mailde kullanılan “Türk halkı her zamanki gibi askerin yanında yer almadı. Her şey kötüye gidiyor ama sonunda kazanan biz olacağız” ifadesi de yine iddianameye girdi.

ONLAR HOCAYA HOCA BİZE BAĞLI


Hakkında gizli ve açık tanık ifadeleri de olan Brunson'un Türk savaş uçağı pilotlarının başarısından bahseden bir vatandaşa, Fethullah Gülen'i kastedip “Sizin pilotunuz yok ki. Onlar bizim oradaki hocanın duasıyla uçan pilotlar. Onlar hocaya, hoca da bize bağlı” dediği de öne sürüldü.

İddianamede yer alan yazışmalara göre, İçişleri Bakanlığı, Ağustos 2016'da yazdığı yazıyla süresiz oturma izni başvurusunun "kamu düzeni ve kamu güvenliği açısından" uygun bulunmadığını ve reddedildiğini belirtti.

AĞUSTOS 2017'DE BİR TUTUKLAMA TALEBİ DAHA

Brunson, Ağustos 2017'de, İzmir F Tipi Cezaevi'nde yatmakta olduğu sırada bu kez de "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etme", "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" ve "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından tutuklanması talep edildi.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

Brunson, Ağustos 2017'de bir kez daha tutuklanması talebinin değerlendirildiği celseye SEGBİS aracılığıyla bağlandı. Burada verdiği ifadede Brunson, hakkındaki iddiaları reddetti.  Brunson, "Hayatım boyunca hiçbir Fetullahçı ile hiç tanışmadım. Toplantılarına hiç katılmadım. Ben kilise kurdum. Casusluk yapmadım. Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü destekliyorum. Benim derdim İsa Mesih'i anlatmaktadır. Fetullahçı terör örgütüyle hiçbir bağlantım yoktur. Ne zaman nerede ve nasıl casusluk yaptım açıklanmasını istiyorum" dedi. Brunson'un yaptığı tahliye talebi ise mahkemede kabul görmedi.

TUTUKLUĞU EV HAPSİNE ÇEVRİLDİ

9 Aralık 2016'da tutuklanan ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 18 Temmuz 2018'de görülen duruşmada tutukluluk halinin devamına hükmedilen Brunson, avukatı İsmail Cem Halavurt aracılığıyla sağlık sorunlarını da gerekçe göstererek bu karara itirazda bulundu. Mahkeme ilk karardan 6 gün sonra 25 Temmuz'da itirazı değerlendirerek, Brunson'un İzmir'deki adresinde "konutunu terk etmekten yasaklanması" ve yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasına karar vererek tahliye edilmesine hükmetti. Rahip Brunson 25 Temmuz'dan bu yana İzmir'deki evinde elektronik kelepçeyle ev hapsinde tutuluyor.

AVUKATI AYM'YE BAŞVURDU

ABD'li rahip Andrew Craig Brunson'un avukatı Cem Halavurt, Brunson'un tutukluluk ve ev hapsinde geçirdiği sürenin makul süreyi aştığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. Dilekçede, Brunson'un ev hapsinin kaldırılması talep edildi.

ABD İLE İLİŞKİLER TARİHİN EN SIKINTILI DÖNEMİNİ YAŞIYOR

ABD’li pastörün tutuklanması, Türkiye-ABD ilişkilerinde de gerilime neden oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında 17 Mayıs 2017'de gerçekleşen görüşmede gündeme gelen konulardan biri de Andrew Brunson oldu. ABD Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yaptığı 20 dakikalık görüşmede tam 3 kez Brunson konusunu gündeme getirdi ve ABD'li papazın serbest bırakılmasını istedi.

"VER PAPAZI AL PAPAZI"

Brunson’ın serbest bırakılmasını talep eden ABD'ye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Brunson ile ilgili kararın siyasi olmadığını, kararın mahkeme tarafından verileceği yanıtını verdi. Erdoğan, Eylül 2017'de yaptığı bir konuşmada, Brunson'ın serbest bırakılmasını Fethullah Gülen'in ABD'den iadesiyle bağdaştıran ifadeler kullandı. Erdoğan konuşmada, ABD'de kendisinden bir kez daha İzmir'de tutuklu papazın istendiğini belirterek, "Sizde de bir papaz (Fethullah Gülen) var, bizde de. 'Ver papazı, al diğer papazı' dedim. Hemen, 'karıştırma orayı' diyorlar. Yok öyle şey" dedi.

ABD'DEN İLK YAPTIRIM

ABD, Brunson'ın serbest bırakılmamasının ardından "sorumlu" oldukları gerekçesiyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e yaptırım uygulamaya başladı. ABD hazine bakanlığı Gül ve Soylu'nun malvarlıklarını dondurma kararı aldı.

ABD Başkanı Donald Trump, daha sonra Türkiye'den çelik ve alüminyum ithalatına uygulanan gümrük vergilerini ikiye katladı. Bu kararın Brunson davası nedeniyle değil, iç kullanım kapasitesini artırmak amacıyla alınan bir dizi önlem kapsamında yürürlüğe sokulduğu açıklandı. Ayrıca ABD Kongresi'nde de askeri ve mali konularda Türkiye'ye yönelik bazı süreçler yürütülüyor.

Türkiye de ABD'ye aynı şekilde yanıt vermiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD'nin elektronik ürünlerini boykot çağrısından sonra, bazı ABD menşeli ürünlerin ithalatında uygulanan ek mali yükümlülük oranlarını artırmıştı.

Brunson’ın serbest bırakılması yerine ev hapsine alınmasına tepki gösteren ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'ye bir dizi yaptırım kararı aldığını açıklamıştı. Yaptırımlar, dolar ve euro karşısında değer kaybetmekte olan Türk Lirası’nın daha fazla zarar görmesine ve sene başından bu yana yüzde 40’a varan bir değer kaybı yaşamasına neden olmuştu.

TRUMP TWİTTER'DAN ELEŞTİRDİ

Brunson'ın tutukluluğunu Twitter'dan, eleştiren ABD Başkanı Donald Trump paylaştığı mesajda "Türkiye yıllar boyunca ABD'den faydalandı. Şimdi harika bir Hristiyan pastörümüzü tutuyorlar ki ondan ülkemizi büyük bir vatansever rehin olarak temsil etmesini istemek zorundayım. Masum bir insanın serbest bırakılması için hiçbir şey ödemeyeceğiz. Biz Türkiye'den kesintiye gidiyoruz!" ifadelerine yer verdi.

TRUMP: ERDOĞAN BENDEN BİRİNİ KURTARMAMI İSTEDİ

ABD Başkanı kabine toplantısında da, Türkiye için bir kişinin, adını vermediği bir ülkede serbest bırakılmasını sağladığını ancak buna rağmen Brunson'ın serbest bırakılmadığını söyledi. Trump açıklamasında "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın birisini bir yerden çıkartmak konusunda yardıma ihtiyacı vardı, bana geldi. Harika pastörümüzü ise tutmak istiyorlar. Adil değil. Doğru değil." dedi.

Trumpın sözünü ettiği kişi İsrail tarafından tutuklanan Ebru Özkan’dı. Türk vatandaşı Özkan, 3 günlük Kudüs ziyaretinin sonunda 11 Haziran 2018'de İstanbul'a dönüşü öncesinde Tel Aviv'deki havalimanında İsrail polisi tarafından gözaltına alınmıştı. Özkan, 12 Temmuz'da kefaletle serbest bırakılmış ve Türkiye'ye dönmüştü. Dünya medyasında bu konuyla ilgili yer alan haberlerde Trump'un Erdoğan'ı yanlış anladığı ifade edildi.

BAKANLARDAN KARŞILIKLI AÇIKLAMALAR

ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ise, yaklaşık 2 yıldır tutuklu bulunan Pastör Brunson'ın bırakılmaması halinde Türkiye'ye yönelik olarak yapmayı planladıkları daha fazla şey olduğunu söyleyerek yeni yaptırım sinyali verdi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise ABD Başkanı Trump'ın kabine toplantısındaki sözlerine yönelik açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, Trump'ın 'Türkiye'nin iyi bir dost olmadığına' yönelik sözlerine "ABD, gerçek dostun kim olduğunu bilmiyor, göremiyor." yanıtını verdi.

SORUN SADECE BRUNSON DEĞİL

Brunson davası ve başka ABD vatandaşları ile Türkiye'deki diplomatik misyonlarında görev yapan yerel çalışanların tutukluluğu, son dönemde ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerde sıkıntılı konular arasında yer alıyor.

Brunson davasının yanı sıra bir NATO üyesi olan Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi satın alma planları ve Ankara'nın ABD'nin İran'a yeniden uygulamaya sokmaya hazırlandığı yaptırımlara uymayacağını açıklaması da Washington'da rahatsızlık yaratan diğer konular arasında yer alıyor.

Türkiye ise 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin sorumlusu olarak gösterdiği Fethullah Gülen'in iade edilmemesinden ve Suriye'de de ABD'nin çoğunluğunu Kürt silahlı grup Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) verilen destekten duyduğu rahatsızlığı her fırsatta dile getiriyor.

Ayrıca, New York'ta görülen davada eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın İran yaptırımlarını yasa dışı yollarla delmek suçundan hüküm giymesinin ardından ABD Hazine Bakanlığı'nın Halkbank'a ceza kesip kesmeyeceği de ikili ilişkiler açısından izlenen bir diğer konu.

GÖZLER MAHKEMEDE

Şimdi gözler İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülecek 4'üncü duruşmada. Tutukluluğundan bu yana 672 gün geçen Brunson ile ilgili nihai karın bugün verilmesi bekleniyor. Duruşma ile ilgili önceki gün açıklamalarda bulunan ABD'li pastör Andrew Brunson'ın avukatı İsmail Cem Halavurt, müvekkiline yönelik uygulanan ev hapsinin cuma günü görülecek duruşmada sonlandırılmasını beklediklerini belirtti.

BRUNSON'IN AVUKATI: SERBEST KALMASINI BEKLİYORUZ

Halavurt, “Başından beri zaten serbest kalmasını bekliyoruz. Artık ona tahliye demeyelim, teknik olarak cezaevinden tahliye edilmiş durumda, sadece ev hapsinde. Artık kontrol hükümlerinin kaldırılmasını talep edeceğiz. Bize göre zaten çoktan serbest bırakılması gerekiyordu” dedi. Halavurt, kontrol hükümleri kaldırıldığı takdirde, “hem ev hapsinin hem de yurt dışına çıkış yasağının kaldırılacağını” düşündüğünü söyledi.

ABD: SERBEST KALMASI YAPILACAK EN DOĞRU ŞEY

Duruşma öncesinde Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde gerilime neden olan ABD’li Rahip Andrew Brunson’a ilişkin bir açıklamada ABD'den geldi. Washington bu duruşmada Brunson'ın serbest bırakılmasını bekliyor. Bu konuda iyimserlik hakim. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo dün yaptığı açıklamada "Serbest bırakmak yapılacak en doğru şey olur. Yapılması gereken doğru şey bu. Türkiye'nin yapması gereken insani bir şey. Çok yakında Brunson ve eşinin Amerika'ya geri dönebileceğinden çok umutluyum Bırakılması Türk-Amerikan ilişkileri açısından da önemli bir adım olacaktır." ifadelerini kullandı