AİHM kararı ile ilgili Selahattin Demirtaş tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nden yazılı açıklama yaptı. Açıklamasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Karar bizi bağlamaz’ çıkışına da yanıt veren Demirtaş, “Siyasi rehine pozisyonum hukuken tescil edilmiş oldu” dedi.

[old_news_related_template title="AİHM’in Selahattin Demirtaş kararında 18. madde ayrıntısı" desc="AİHM'in Selahattin Demirtaş hakkında verdiği karar, Türkiye açısından 15 Temmuz sonrası bir dönem için ilk. Daha önce tutuklanan gazeteciler, kamu görevlileri ya da siyasetçiler için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) başvuru yapılmış olmasına rağmen 18. Maddeyi çalıştırmayan AİHM, Demirtaş'ın haklarının “18. Madde çerçevesinde” ihlal edildiğine hükmetti. Peki karar ne anlama geliyor? Bu karara uyulmazsa Türkiye'yi neler bekliyor? İşte detaylar..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/11/iecrop/demirtas-cezaevi-dha_16_9_1542720872.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/aihmin-selahattin-demirtas-kararinda-18-madde-ayrintisi-2748618/"]

demirtasss

Demirtaş’in açıklaması şöyle:

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği bu kararla birlikte, siyasi rehine pozisyonum hukuken tescil edilmiş oldu. İlk günden beri söylediğimiz gibi, HDP’ye yapılan operasyon, tutuklanmamız ve yargılanmamız hukuki değil, siyasi gerekçelerle yapılıyordu.

Yargılandığım davalar ve isnatlar tümden çökmüştür. AYM dahil, bizim hakkımızda bu süre zarfında yasa dışı karar veren bütün mahkemelerin çok ağır ihlaller yaptığı, AİHM kararıyla kesinleşmiştir.

Siyasetin yargı üzerinde kurduğu yeni vesayet, hem demokrasi hem toplumun geleceği açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Maalesef ki, yürütmenin başı sıfatıyla açıklama yapan Cumhurbaşkanı halen ve bu mahkeme kararına rağmen hukuku, kanunu ve Anayasa’yı tanımayacağını ifade edebilmektedir. Bu benim şahsımla ilgili bir mesele değil, AİHM kararında temsil edildiği gibi bütün Türkiye toplumu ve demokrasi açısından çok vahim bir durumdur.

Hukuk ve adalet mücadelemiz her koşulda devam edecektir. Haklı bir mahkeme kararı olmadan iki yıldır burada tutuluyor olmama rağmen demokrasiye, barışa ve adalete olan inancımı asla kaybetmedim. Bu konuda en büyük umut kaynağım da halktır, halkın mücadelesidir.

Son derece önemli ve ciddi sonuçlar içeren bu mahkeme kararını, zorlu bir hukuki mücadele neticesinde ortaya çıkaran bütün avukat arkadaşlarıma, partim HDP’ye ve dayanışma içerisinde olan bütün halkımıza en içten teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum.”