Erdoğan, Türk-Amerikan İş Konseyinin Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisiyle birlikte düzenlediği 9. Türkiye Yatırım Konferansı'nda bu önemli toplantının, Türkiye ve Amerika arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirmesine katkı sağlamasını özellikle temenni ettiğini söyledi.

ABD'nin Türkiye'nin en önemli ticaret ve yatırım ortakları arasında yer aldığına dikkati çeken Erdoğan, bugün Türkiye'de bin 700'ün üzerinde Amerikan firmasının teknolojiden gıdaya, sağlıktan bilişime çok geniş bir yelpazede faaliyet gösterdiğini belirterek; "Bugüne kadar (ABD ile) pek çok badireyi atlatan stratejik ortaklığımız, bu çalkantılı dönemin de üstesinden gelecektir. Amerika ile olan siyasi ve ticari ilişkilerimizin geleceğine umutla bakıyoruz'' ifadelerini kullandı.

Ticaret savaşlarının kazananı yoktur


Türkiye olarak mümkün mertebe serbest ticaretten yana bir dış ticaret politikası benimsediklerini belirten Erdoğan, uluslararası mal ticaretinin 18 trilyon dolara ulaştığı günümüzde korumacı politikalarla hiçbir yere varılamayacağının açık olduğunu söyledi.

Erdoğan, ''Tarih bize şunu açık ve net bir şekilde göstermiştir. Savaşın, bilhassa ticaret savaşlarının kazananı yoktur. Tek taraflı alınan her karar mukabili ile karşılık bulur. Bu tavır, hem ticari hem siyasi alanda kaybet-kaybet denkleminin oluşmasını sağlayacaktır. Halbuki biz hep kazan-kazan ilkesinden yanayız. Geldiğimiz noktada, uzun yıllar süren diplomatik müzakerelerle elde edilen uluslararası ticaret rejiminin geleceği tehlike altına girmiştir. Özellikle de dünyanın en büyük üç ekonomisi olan ABD, Avrupa Birliği ve Çin arasındaki ticaret savaşı, sadece bu ekonomilerle sınırlı kalmayacak, herkesi etkileyecektir. Nitekim bunun menfi yansımaları, Afrika ve gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere birçok bölgede hissedilmeye başlanmıştır.'' dedi.

"Türkiye'nin hakkını aramaya devam edeceğiz"


ABD tarafından Türkiye menşeli muhtelif çelik ve alüminyum ürünlerine karşı başlatılan ilave gümrük vergileri sebebiyle Dünya Ticaret Örgütü'ne  başvurduklarını anlatan Erdoğan, haksız rekabetin önlenmesi için başlattığımız hukuki süreçte ilk ara kararın Türkiye'nin lehine çıktığını ve Türkiye'nin tezlerinin hemen hepsinin kabul edildiğini ifade etti. Erdoğan, bundan sonra benzer ihlaller olması durumunda, ülke olarak çıkarları sonuna kadar savunacak, ilgili uluslararası kuruluşlar nezdinde Türkiye'nin hakkını aramaya devam edeceklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: ''Biz bugüne kadar Türkiye'de yatırım yapan uluslararası şirketlerin menşeine, ülkesine, konumuna bakmadan, hepsini de kendi şirketimiz olarak gördük. Uluslararası yatırımları, yasal düzenlemeler yanında, kurumsal olarak da destekledik. Yatırım potansiyelimize inanan, geleceğimize güvenen, Türkiye’deki yatırım fırsatlarından istifade etmek isteyen herkese kapılarımızı sonuna kadar açtık, açmayı sürdüreceğiz. Geçtiğimiz günlerde kabul ettiğim Türkiye'deki Amerikan firmalarının üst düzey yöneticilerine söylediğim bir hususu burada tekrarlamak istiyorum. Türkiye, serbest piyasa ekonomisinin kurallarından taviz vermeden, yatırım ortamını güçlendirmeye devam edecektir. Ülkemizin daha fazla doğrudan yatırım çekmesi için, uluslararası yatırımcıların ülkemizde güvenle ve daha çok yatırım yapmaları için gerekli yasal düzenlemeleri yapmayı sürdüreceğiz. Aynı şekilde, öngörülebilirliğin artması ve şeffaf bir yatırım ortamının tesisine de büyük önem verdik, vermeye devam ediyoruz. Türkiye'nin son 16 yılda sergilediği başarı, bu irademizin en açık ispatıdır.''

"İstanbul'un uluslararası finans merkezi haline getirilmesi çalışmaları hızlanacak"


Son birkaç yıldır teşvik edilen bireysel tasarrufların artırılmasına yönelik ilave adımları daha ileriye taşıyacaklarını ve bu süreçte mali disiplinden asla taviz verilmeyeceğini kaydeden Erdoğan, "İstanbul’un uluslararası bir finans merkezi olması yönünde bugüne kadar belli bir aşamaya getirdiğimiz çalışmalara da hız kazandıracağız." dedi.

"Biz stratejik ortak değil miyiz?"


FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in şu anda ABD'nin Pensilvanya eyaletinde yaşadığına dikkati çeken Erdoğan, "(FETÖ) Şu anda (ABD'de) 27 eyalette faaliyet gösteriyor. 27 eyalette okulları var. 'Charter School'lar vasıtayla ABD’nin bunlara ödediği para yaklaşık 850 milyon dolar civarında ve bu adam yargılanmıyor. Hala adeta koruma altında. Biz stratejik ortak değil miyiz? Stratejik ortak olarak böyle bir teröristi (FETÖ elebaşı Gülen) niçin koruma altında tutuyorsunuz? Kara para aklama bunlarla ve hiçbir özelliği olmayan kaçak yollarla gelen öğretmenlerle burada eğitim veriyor. 850 milyon doları aşan para bunlara ödeniyor ve bunlar vasatıyla.. Bunlar terörist." diye konuştu.

İDLİB KRİZİ


"İdlib krizinde olduğu gibi on binlerce sivilin hayatına mal olacak yeni insani trajedilerin önüne geçmek için yoğun bir küresel barış diplomasisini Rusya ile birlikte yürüttük ve şu an itibariyle de iyi durumdayız." diyen Erdoğan 2 gün öncesi itibariyle 50-60 bin İdliblinin evlerine döndüğünü, tüm İdliblilerin de evlerine dönmesini temenni ettiğini belirtti.

Erdoğan ABD'den ayrıldı


Cumhurbaşkanını Recep Tayyip Erdoğan’nın 4 gün süren ABD temaslarını tamamlayarak beraberindekiler taşıyan özel uçak, New York'taki JFK Uluslararası Havaalanı'ndan Almanya’ya hareket etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ABD ziyaretinde; Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, çok sayıda Milletvekili ve Bürokrat da eşlik etti. ABD temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanını Recep Tayyip Erdoğan, 27-29 Eylül tarihlerinde Almanya’ya resmi ziyarette bulunacak. AA