Marmara Üniversitesi Küresel Şehirler ve İstanbul Araştırmaları Yüksek Lisans Bölümü öğrencisi Adnan Tetikol tarafından Dr. Öğr. Üyesi Burak Hamza Eryiğit danışmanlığında yazılan “Küreselleşme Sürecinde İstanbul’da Taksicilik Hizmetlerinin İktisadi Olarak İncelenmesi” başlıklı yüksek lisans tezi ile birlikte son dönemde gündemden düşmeyen İstanbul taksilerini masaya yatırıldı.

30 milyar Türk Lirası büyüklüğünde bir İstanbul taksi plakası alım-satım sektörü oluşmuş durumda. Taksi şoförü kazancının yarısından fazlasını plaka kirası olarak ödemektedir.” vurgusu yapılan tezde taksi yetersizliğini ise "1991’den beri taksi sayısı aynı oysa bu süre içerisinde İstanbul’un nüfusu 2.5 katına çıktı." sözleriyle anlatıldı.


İstanbul’da taksicilik hizmetlerinin sunulması sırasında karşılaşılan sorunların nedeni olarak sektörün düzenlenmesi sırasında bir takım hatalar yapıldığı savunulan tezde, İstanbul’un öncelikli olarak ihtiyacının Londra, New York, Tokyo ve Singapur’da olduğu gibi sektörü düzenleyecek ve doğrudan İstanbul Büyükşehir Belediyesi denetiminde olacak bir İstanbul Taksi Merkezi’nin kurulması gerektiği vurgulandı.

“İstanbul’da taksi sayısı yetersiz”


Tezde ayrıca, söz konusu merkez üzerinden sektör için gerekli olan şoför eğitimlerinin gerçekleştirilmesi ve sektörde denetim sağlanması gerektiği ifade edildi.
Ayrıca tez çalışması kapsamında plaka sahipleri ve İstanbul Taksicilik Esnaf Odası tarafından karar alıcılara uygulanan baskı ile sektörde iyileşme yapılmasının önüne geçildiği belirtildi.

Çalışmada “1991’den beri taksi sayısı aynı oysa bu süre içerisinde İstanbul’un nüfusu 2.5 katına çıktı. Londra’da bin kişiye 2.42, New York’ta 2.49, Singapur’da 4.14, Dubai’de 4.16 taksi düşerken İstanbul’da bin kişiye 1.17 taksi düşmektedir. İstanbul’da taksi talebi oldukça yüksek, günün belli saatlerinde belli bölgelerinde boş taksi bulmak mümkün değil. 30 Milyar Türk Lirası büyüklüğünde bir İstanbul Taksi Plakası alım-satım sektörü oluşmuş durumda. Taksi şoförü kazancının yarısından fazlasını plaka kirası olarak ödemektedir.” ifadelerine yer verildi.

“Bir çok ünlünün mesleği aslında şoförlük”


Taksi plakası sahibi olmak için şoförlük mesleğinden geçimini sağlama şartı olduğu hatırlatılan çalışmada; “Medyada dönem dönem görüyoruz, bazı ünlülerin taksi plakası olduğu söyleniyor. Yasal olarak bu mümkün değil. Demek bu ünlüler geçimini sanatlarından değil şoförlük mesleğinden kazanıyor. Pratikte Şoförler Odası’ndan bir belge ile yasal engel aşılıyor ve parası olan yüksek getirisi için taksi plakası ediniyor.” denildi.

“Yasadışı sektörün oluşumunun nedeni plaka sayısının yetersizliği”


Sadece geçtiğimiz Mart ayında 41 takside ikiz plaka tespit edildiğinin hatırlatıldığı tezde; “Plaka sayısındaki yetersizlik ile plaka kira ücretleri yükseliyor. Oysa hizmete ulaşım talebi var. Böylece mevcut taksilerin yetişemediği talebi karşılamak için korsan taksiler ve ikiz plakalar ortaya çıkıyor. Bugün korsan taksi sayısını kimse bilmiyor, tahmin bile edemiyor. Taksi sayısı arttırılıp kiralar düşse çoğu korsan taksi işletme suçu işleyen şoför yasal taksi kiralama yoluna gider.” tespitine yer verildi.

“UBER’in zararı öncelikle plaka sahiplerine”


UBER ile ilgili olarak ise tez çalışmasında çarpıcı tespitlere yer verildi. UBER ve benzeri sistemler için örnek olarak, ABD'nin New York eyaletinin gösterildiği çalışmada
“Türkiye’deki plaka sahipliği gibi New York’ta madalyonlar vardır. 2014 yılında New York’ta madalyon fiyatları 1 milyon Amerikan doları iken bugün 300 bin ile 500 bin dolar ile madalyon edinmek mümkün. İstanbul’da da UBER’in tartışılması ile taksi plakası fiyatları ocak ayında 1.8 Milyon Türk Lirası iken yıl içerisinde 1.5 Milyon Türk Lirası altına gerilemiştir.
Fiili olarak UBER’e karşı mücadele edilmesi ile birlikte plaka değeri tekrar 1.7 Milyon Türk Lirası üzerine çıkmıştır.” ifadesine yer verildi.


UBER ile mücadele etmenin yolunun hizmet kalitesini arttırmak olduğu vurgulnan çalışmada şu ifadeler ver verildi; “Taksicilik hizmetlerinden yüksek memnuniyet sağlanan Tokyo’da yasal bir engelle karşılaşmamasına rağmen UBER iş yapamıyor. Londra’da yeterli güvenlik tedbiri almadığı için UBER yasaklandı ve Londra’da kimse buna ses çıkarmadı. İstanbul’da ise hizmet kalitesi bazı iyileştirmelere rağmen gerçekten çok düşük, şoför eğitimlerinin gerçekleşmesi ile birlikte müşteri memnuniyeti açısından büyük ilerleme kat edilecektir. Araçların yenilenmesine devam edilmesi ve bazı güvenlik tedbirleri alınması ile İstanbul’da da insanlar gönül rahatlığı ile taksileri tercih edecektir.”