Bu detaylar, Gazeteci Ceyhun Bozkurt’un Destek Yayınları’ndan çıkan “Vizesiz Müttefik” kitabında yer aldı. Kitapta aktarılan bilgilere göre, Van 16 Temmuz sabaha karşı Akıncı’dan yönetilen hava saldırısına karşı Eskişehir’deki Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi (BHHM) tarafından yapılan hamleyi önlemeye çalıştı. Buna göre BHHM talimatıyla çağrı adı Akıncı-21 olan iki F-16, Ankara’yı bombalayan F-16’lara karşı havalanmak için hazırlanırken, Bekir Ercan Van yanında ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı 39’uncu Hava Üs Komutanı Albay John Walker’la beraber üsteki Alarm Reaksiyon Merkezi’ne gitti. Burada kendisi de sonradan ordudan atılıp tutuklanacak olan Yarbay Halil İbrahim Özdemir ve bir tane uçak bakım astsubayını yanına alarak uçakların olduğu yere yaklaşan Van, Özdemir’e “Lider uçağın pilotu kim?” diye sordu. Bekir Ercan Van, Üsteğmen Orhan Harman yanıtını alınca arabadan inip, Harman’ın bulunduğu uçağın yanına gitti.

FETÖ’cüleri korumaya çalıştı: Arkadaşlarını vurma


Sonrası kitapta şu şekilde anlatıldı: “Makinist aracılığıyla kulaklık yardımıyla uçağın pilotu Üsteğmen Orhan Harman’la konuşmaya başladı. FETÖ’cü Van, pilota ‘Harman, gideceğin yerde herhangi birini vurmayacaksın değil mi? Onlar devre arkadaşın, silah arkadaşın olabilir’ diyordu. Oysa darbecilere karşı havadaki mücadeleyi yöneten Eskişehir’deki Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’nden (BHHM) pilotlara verilen talimat netti. Alarm Reaksiyon Görev tanımında, Ankara’da BHHM talimatı dışında kalkış yapan, yani FETÖ’cülerin kontrolündeki uçaklara karşı adeta başkentin hava savunması yapılacak, uçaklardaki pilotlar ikaz edilecekti. Van, bu sözlerle adeta pilotları psikolojik baskı altına almaya çalışıyordu. Pilot Orhan Harman’ın, Bekir Ercan Van’a verdiği yanıt ‘BHHM ne talimat verirse onu uygularım’ oldu. Van’ın bu yanıt karşısında morali bozuldu. Araca geri döndü ve Özdemir’i yeniden Alarm Reaksiyon Merkezi’ne bıraktı. Sonra da Amerikalı Albay Walker’la oradan ayrıldı.”

ABD birliği kuşatılınca teslim edildi


“Vizesiz Müttefik” kitabında, Van’ın yakalanmasıyla ilgili de dikkat çekici bilgiler yer aldı. Hakkında 16 Temmuz’da gözaltı kararı çıkarılan Tuğgeneral Bekir Ercan Van’ın üs karargah binasından gizli bir şekilde ayrılarak ABD’nin kullandığı 364 No’lu Harekat Komuta Merkezi binasına geçtiği tespit edildiği belirten Ceyhun Bozkurt, kitabında şu detayları aktardı: “Bunun üzerine aralarında Albay Ahmet Önal, Yarbay Muammer Mersincik, Yarbay Tugay Tatlısu ve Binbaşı Burak Türktür’ün bulunduğu Türk komutanlar, yanlarına askerleri de alarak ABD Harekât Merkezi’nin kapısına dayandılar. Kapıda Amerikalı bir görevli vardı. Albay Ahmet Önal, İngilizce olarak Bekir Ercan Van’ın orada olup olmadığını sordu. Görevli net bir şey söyleyemedi ve komutanları John Walker’ı çağırmaya gitti. Walker geldiğinde Albay Önal aynı soruyu Walker’a yöneltti. Walker bir şey söyleyemiyordu. Bunun üzerine Türk albay ABD’li rütbedaşına çok daha sert bir tonda aynı soruyu sormak zorunda kaldı: ‘Bekir Ercan Van içeride mi?’

ABD’li Albay çaresiz kaldı


Amerikalı albay çaresizdi artık. ‘Burada’ demek zorunda kaldı. Albay Ahmet Önal ‘Ya kendisi gelsin ya da bizi içeri alın’ derken çok net bir mesaj veriyor ‘Vermezseniz, biz girip alacağız’ diyordu adeta. Amerikalılar, Türk subayları içeri almaya mecbur kaldılar. Çünkü aynı anda ABD’lilerin binasının tüm giriş çıkışları Türk görevliler tarafından tutulmuştu.”

Öğrencilere baskı ile tanınıyordu


15 Temmuz darbe girişimi sonrası tutuklanan Bekir Ercan Van’ın adı “Şok Mangaları” olarak bilinen Harp Okulu öğrencilerine yönelik baskıyla duyuldu. Kuleli, Işıklar ve Maltepe Askeri Liselerinden mezun olan 6 öğrencinin 2006 yılında açtığı “öğrencilere baskı davası”nda adı geçen Bekir Ercan Van’ın, özellikle Hava Harp Okulu’nda görev yaptığı dönemde FETÖ’cü olmayan öğrencilere yönelik işkenceyi aratmayan baskı iddialarını yöneten kişilerden biri olduğu gündeme gelmişti.