Muğla’nın Yatağan İlçesi Belediye Toplantı Salonunda Avrupa İklim Ağı’nın (CAN Europe) gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçları, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ortaklığıyla düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.

Paylaşılanlar arasında “Yatağan’da kanser ve göğüs hastalıkları tavan yaptığı”, “Yatağan ve Milas’ta 48 köy haritadan silindi”, “Hava kirlilik oranları ticari sır olması nedeniyle açıklanamaz”, “Kanser ve göğüs hastalıklarından ölenlerin sayısı Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) belirlediği üst limitin 3-4 kat daha üzerinde” en fazla dikkati çeken bölümler oldu.

Proje Koordinatörü Elif Gündüzyeli, bir yıllık araştırmalarında termik santralların yalnızca parasal maliyetlerini değil, toplumsal bedellerini de ortaya koymaya çalıştıklarını, raporun yalnızca sağlık boyutunu ele aldıklarını söyledi.Proje yürütücülerinden Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel, Yatağan’ın kırk yıldır çevreye ve insan sağlığına verdiği zararlarla ülke gündeminde olmasına ve kapatma kararlarına rağmen işletilmeye devam edildiğini hatırlatarak şunları söyledi:

Hava kirlilik oranlarını açıklamak ticari sırmış


“Raporu hazırlarken resmi kurumlardan bilgi almakta çok zorlandık. Özelleştirilerek artık Bereket Enerji tarafından işletilmekte olan Yatağan Santralı’nın çevreye olumsuz etkilerine ilişkin verileri bir türlü elde edemedik. Örneğin Hava Kirlilik Ölçüm İstasyonlarının topladığı bilgilerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “ticari sır” gerekçesi ile verilemeyeceği açıklandı. Şaşkına döndük. Halbuki insan sağlığını ilgilendiren bu bilgilerin kamuya açık olması gerekir.”

yatagan-olum-saciyor-03

DSÖ’ya göre Yatağan’da ölüm üst limitin 3-4 kat daha üzerinde


Prof. Dr. Sabahat Genç (Muğla STÜ Öğr. Gör. ve Türk Toraks temsilcisi), Yatağan Devlet Hastanesine göğüs hastalıkları nedeni ile başvuran hastaların sayısının Türkiye ortalamasının % 28 üzerinde olduğunu belirterek “Kanser ve göğüs hastalıklarından ölenlerin sayısı Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) belirlediği üst limitin 3-4 kat daha üzerinde” diye açıklama yaptı.
Muğla Tabip Odası Başkanı Dr. Hakkı Turan, 27 yıl görev yaptığı Yatağan Devlet Hastanesinde akciğer kanseri ve göğüs hastalıkları nedeni ile Türkiye ortalamasının çok üzerinde ölüm vakaları yaşandığını ancak idarecilerin bu bilgileri kamuoyundan gizlediği için sağlıklı verilere ulaşılamadığını söyledi. Muğla'daki Yatağan, Yeniköy, Kemerköy termik santrallerinden kaynaklanan hava kirliliğinin 1983-2017 yılları arasında en az 45 bin erken ölüme sebep olduğu, yine hava kirliliğine bağlı kalp-damar ve solunum yolu hastalıkları nedeniyle 46 bin kişinin hastaneye yattığını da sözlerine ekledi.

Çok sayıda köy haritadan silindi


Muğla Çevre Platformu üyesi Mustafa Tuncaelli, Yatağan ve Milas bölgesinde işletilmekte olan üç santrala kömür yetiştirebilmek için daha geçen yıl Yeşilbağcılar Köyü (Mahallesinin) haritadan silindiğini ve yapımı planlanan üç yeni termik santrala kömür sağlamak üzere 48 köyün yerleşim alanlarını kamulaştırma ya da doğrudan satın alma yolu ile yerinden edilmesini planlandığını söyledi. Buna karşı köylülerin ve sivil toplum örgütlerinin yıllardır birlikte yürüttükleri mücadelelerden örnekler verdi.

Kanserle mücadele ediyorum


Toplantıda son olarak söz alan, termik santralların kömür havzasındaki Turgut Mahallesinde yaşayan Tayyibe Demirel, “Bu kötü hava beni de kanser etti ve yaşam mücadelesi veriyorum. Mahallemizde, çevre mahallelerde birçok insanın açık işletilen kömür madenlerinden çıkan tozu ve termik santralların zehirlediği havayı soludukları için hasta. Çok sayıda ölen arkadaşımız var. Buraları bize dedelerimizden miras kaldı. Zeytinliklerimiz insanlarımız gibi kömüre kurban edildi. Herkes göçe zorlanıyor. Artık buradan gidecek başka yerimiz yok. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.