Bizler, mesleğini layığıyla, deontolojik nizamnameye, hukuka uygun, vicdani kararlarından ödün vermeden, toplum sağlığını gözeterek onurları ile çalışan hekimleriz.
Bugüne kadar ‘’Sağlıkta Şiddet Sona Ersin’’ diyerek hem diyalog yolu ile hem de dikkat çekici eylemlerle sesimizi duyurmaya çalışmış, özellikle ETKİN ve CAYDIRICI olacak bir ‘’Sağlıkta Şiddet Yasası” talebimizi dile getirmiştik. Ne var ki görmezden gelinen taleplerimiz sonrasında, 2 Ekim 2018 tarihinde yine görevi başında bir meslektaşımızı, Dr. Fikret Hacıosman’ı katlettiler. Katledilen tüm sağlık çalışanları adına 5 Ekim 2018 tarihinde binlerce sağlık çalışanı ve birçok STK ile birlikte İstanbul Tıp Fakültesi önünden İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önüne kadar bu kez sessizce ama çığlık atarak talebimizi duyurmak adına yürümüştük. “Sessiz Siyah Çığlık” adını verdiğimiz bu yürüyüşümüz sonrasında da hastalarımıza siyah önlüklerimiz ile hizmet vermeye başladık. Derdimiz sesimizin duyulması, talep ettiğimiz şiddet yasasının çıkması idi. Zira bizler günde en az 3-4 defa sözel veya fiziksel şiddete maruz kalıyoruz, istatistiklere yansıyan kısmının çok daha fazlası sayılara ulaşan tehdit ile baş başayız, boyut değiştirmiş, terör olarak nitelendirebildiğimiz bir aşamaya gelmiş olan bu şiddete birçok meslektaşımız kurban edildi. Yeni kurbanlar vermek istemiyoruz.
Bunun için de karşı karşıya kaldığımız bu terörün bitirilmesi amacıyla yapılması gerekenlerin en başına yasa talebimizi koyduk ve talebimizin arkasındayız, gerek gazete ilanımızla gerekse yaptığımız basın açıklamalarında talebimizi açıkça belirttik; Türk Ceza Kanunu’na sağlık çalışanlarına karşı işlenen suçlar adı altında iki madde eklenmelidir. Bu maddeler:
1- Sağlık çalışanına görevi esnasında ya da görevinden dolayı şiddet uygulayan kişi 2 yıl ila 4 yıl arasında hapis cezası ile yargılanmalı, bu ceza ertelenmemeli,
2- Sağlık sunumunu da engellemiş ise yani diğer vatandaşların sağlık hakkını da gasp etmişse ceza yarı oranda arttırılmalı.
Hepsi bu.
Biz bu kanunu resmi gazetede görene kadar siyah önlüklerimizle polikliniklerde çalışmaya devam edeceğiz, şu anda meclise sunulup ilgili komisyonda görüşülmekte olan tasarının bu talebimizi karşılama konusunda hiçbir şekilde yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Bu hali ile içindeki diğer maddelerle birlikte tümüyle sağlık çalışanlarına karşı yapılan şiddeti azaltmanın da ötesinde bizzat teklifin kendisi bizlere şiddet uygulamakta toplumumuzu hekimlerden, hekimleri toplumdan uzaklaştırmaktadır.
Her an ölüm korkusuyla çalışmanın ne bizlere ne de toplum sağlığına katkısı olmayacağı bu kadar ortadayken, yasa çıkarıcıların bunu göz önünde tutarak bu tasarıyı geri çekmeleri ve bizlerin fikirlerini ön yargısız bir şekilde dikkate alarak ETKİN VE CAYDIRICI BİR YASA talebimizi, başka kanunlarla karıştırılmadan yerine getireceklerini umut ediyoruz.
Biz ETKİN ve CAYDIRICI ‘’Sağlıkta Şiddet Yasası’’ çıkana kadar siyah önlüklerimizle çalışmaya, ülkemiz de bu yasa çıkana kadar sağlığını ve sağlıkçısını kaybetmeye devam edecek.
[old_news_related_template title="Meclis Sağlık Komisyonu'nda tartışma çıktı" desc="Meclis Sağlık Komisyonu'nda, görüşmesi 11 saat süren 5'inci maddenin oylamasına geçilmesine CHP milletvekilleri tepki gösterdi. Madde, tartışmaların devam ettiği sırada oylanarak kabul edildi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/11/iecrop/oylama_16_9_1541565917.png" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/meclis-saglik-komisyonunda-tartisma-cikti-2723904/"]
[old_news_related_template title="Doktorun 'ölümü'" desc="" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/11/iecrop/sy-cigdem-toker-1_16_9_1541537510.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/cigdem-toker/doktorun-olumu-2723683/"]
