Önlenebilir körlük ve görme kusurlarına küresel bazda dikkat çekmek için her yıl Ekim ayının ikinci perşembesi kutlanan Dünya Görme Günü kapsamında Türkiye Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Osman Şevki Arslan önemli uyarılar yaptı.

Alcon’un Dünya Görme Günü’ne özel düzenlediği etkinliğin bu seneki başlığı “Sizin Gözünüzden:Katarakt Cerrahisinde Astigmat Yönetimi” oldu. Düzenlenen toplantıda Türkiye Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Osman Şevki Arslan gerçekleştirdiği sunum ile katılımcıları bilgilendirdi. Toplantıda katılımcılara, katarakt cerrahisinde diğer görme kusurlarının da tedavisi hakkında bilgi paylaşıldı.

Osman Şevki Arslan Türkiye Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Osman Şevki Arslan


Toplantıda göz bebeğinin arkasında bulunan ve görmeyi sağlayan doğal göz merceğinden kaynaklı hastalıkların en çok görülenleri olan katarakt ve astigmatizma hakkında bilgi veren Prof. Dr. Osman Şevki Arslan; kataraktın dünyada körlük nedenleri arasında birinci sırada olduğunu ve astigmatizmanın da göz yüzeyinin düzensizleşmesine bağlı olarak geliştiğini belirtti. Katarakt ameliyatı olanların yaklaşık yüzde 38’i ameliyat sonrası kalan astigmat nedeniyle gözlük takmak zorunda kalıyor. Bu hem sağlık hem de ekonomik açıdan büyük bir kayıp yaratıyor.

KÖRLÜK NEDENLERİ ARASINDA BİRİNCİ SIRADA

Dünyada körlük nedenleri arasında birinci sırada yer alan ve her yıl 25 milyon kişide oluşan katarakt, dünyadaki körlüklerin yaklaşık yüzde 50’sinin nedeni olarak kabul ediliyor. Katarakt teşhisi konulan hastaların yüzde 40’ında astigmatik kırma kusuruna rastlanıyor. Kataraktın tedavisi yapılırken diğer görme kusurlarının da tedavisi gerçekleştirilebiliyor. Torik astigmatlı göz içi lens ile katarakt ile birlikte astigmat da ortadan kalkıyor ve kişileri gözlüksüz bir hayat bekliyor.

Ülkemizde geçen yıl gerçekleştirilen 450.000 katarakt operasyonunda sadece 5.000 torik astigmatlı göz içi lens kullanılırken, ihtiyaç olduğu halde 83.000 kişi torik göz içi lens kullanılmadığı için ameliyat sonrası astigmat sebebiyle gözlük kullanmaya devam etmiştir.

Katarakt operasyonu öncesi hastaları astigmatları ve tedavi seçenekleri ile ilgili doktorlarına danışmaları konusunda uyaran Prof. Dr. Osman Şevki Arslan, astigmatı da düzeltebilen torik göz içi mercek konusunda hastaların bilinçlenmesinin ameliyattan sonra gözlükten tamamen kurtulmak için önem arz ettiğini vurguladı. Arslan konuşmasında “Dünyada tedavi edilebilir körlük sebeplerinin yaklaşık yarısını katarakt olguları teşkil ediyor. Yurdumuzda da son on yılda katarakt hastalarının ameliyat edilme oranlarında yaklaşık on kat bir artışla yıllık katarakt ameliyatı sayısı 450.000 seviyelerine ulaşmıştır. Bu sadece sayısal anlamda bir artış olmayıp, bilgi donanımı ve teknolojik açıdan da ülkemizin katarakt ameliyatları açısından Batı ile aynı düzeyde ilerlediğini gösteriyor. Aynı zamanda astigmatik kusurların da torik göz içi mercekleri ile tedavi edilmesi ameliyat sonrası net görüşe çok büyük katkı sağlamakta ve hastalarımızın gözlük bağımlılığını büyük ölçüde ortadan kaldırmaktadır. Bunun da tek bir operasyon ile katarakt cerrahisi sırasında konulan göz içi merceğinin buna uygun seçilmesi ile çözülebildiğini vurgulamak gerekiyor.

Diğer taraftan vurgulanması gereken bir başka nokta da dünya genelinde 19 milyon çocuğumuzun görme engelli olduğudur. Özellikle ilk üç yaş içinde çocukluk çağı görme bozukluklarının tedavi edilmesi çok kritik bir öneme sahiptir. Zira bu yaştan sonra tembellik gelişmekte, göz hastalığı tedavi edilse de tembellik görmeyi kısıtlamaktadır. Bu sebeple Sağlık Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı, TOD ve diğer STK’ların büyük bir iş birliği ile göz sağlığı taramaları yapmalarını çok önemli buluyoruz” dedi.

katarakt-shutter-1

KATARAKT NEDİR?

Katarakt yaşa bağlı görülen en yaygın göz hastalıklarındandır ve görme kaybının en başta gelen nedenlerinden biridir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünyada katarakt nedeniyle yaklaşık 19 milyon insanın iki taraflı olarak kör olduğu tahmin ediliyor. Bu rakamlar gösteriyor ki dünyadaki tüm körlük vakalarının neredeyse yarısı kataraktan kaynaklanıyor.
Katarakt, normalde berrak olan gözün lenslerinde görmeyi etkileyen bulutlu bir alanın oluşmasıdır. Katarakt’ın büyük çoğunluğu normal yaşlanma nedeniyle ortaya çıkarken, radyasyona maruz kalma, steroidler, diyabet ve göz travması gibi sebepler katarakt gelişimini hızlandırabilir. Bir katarakt geliştikçe, göz merceği giderek bulanıklaşır ve daha az ışığın geçmesine izin verir, bu da görmeyi daha zor hale getirir.

ASTİGMATİZMA VE KATARAKT KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Astigmatizma toplumda her yaşta bireyde görülebilmektedir. Katarakt ise ileri yaş, diyabet, sigara kullanımı, göz travması ve ultraviyole ışığa uzun süreli maruz kalmak gibi risk faktörleriyle gelişebilen bir hastalıktır.

TEK ÇÖZÜM AMELİYAT MI?

Kataraktın tek tedavisi; fonksiyonunu ve şeffaflığını yitirmiş doğal lensin cerrahi olarak temizlenmesi ve yerine yapay bir göz içi lens yerleştirilmesidir.

KATARAKT CERRAHİSİ SONRASINDA NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?

Katarakt cerrahisi sonrasında iyileşme süreci kısadır. Katarakt için yapılan cerrahinin başarılı olabilmesi için doktorun reçete ettiği damlaları düzenli ve belirtilen süre boyunca kullanmak dışında yapılması gereken özel bir şey yoktur.