En çok kimler risk altında?
Bakteriye maruz kalan bireylerin yalnızca yüzde 1-5’inde hastalık ortaya çıkabilir. Hastalığın ortaya çıkması için bireyin bazı risk faktörlerini taşıyor olması gerekir. En önemli risk faktörleri, kişinin solunum yolu direncini veya genel vücut direncini zayıflatan etkilerdir. Bunların başlıcaları şunlardır: 50 yaşın üzerinde olmak, sigara kullanmak, alkol bağımlılığı, bağışıklık sisteminin çeşitli nedenlerle zayıflaması (organ nakli, uzun süreli kortizon tedavisi, kanser tedavisi), kişinin KOAH, astım gibi kronik bir akciğer hastalığının olması.
Otellerde duş alırken bir kez daha düşünün
Lejyoner hastalığına neden olan ‘Legionella pneumophilia’ bakterisi sadece klimalarda bulunmaz. Bu bakteri doğal çevrede yaygın olarak mevcuttur; göller, nehirler, dere, çay, akarsular gibi yüzey sularının, termal su banyoları ve çamurların normal florasında bulunur. Arıtma işlemi yapılsa bile yine de şehir şebeke suyuna geçebilir. Ardından bina su tesisatı içine yerleşir ve koşullar uygunsa çoğalır. Yani, teorik olarak suda her zaman bulunabilir. Duş başlıkları, jakuziler, dekoratif fıskiyeler gibi malzemeler de bu bakterinin insanlara bulaşmasında rol oynayabilir. Lejyoner hastalığına yol açan bakterinin tesisata yerleşmesinin önlenmesi amacıyla otellerin su sistemlerinde düzenli aralıklarla bakım yapılması gerekir.
22 derecenin altı felç edebilir
Sıcak ortamdan ani soğuk ortama girmek, başka hastalıklara da davetiye çıkarır. Klimalar sadece zatürre değil, yakın mesafeden yüksek akıma maruz kalındığında yüz felci yapma riski de taşır. Ayrıca astım krizini tetikler, sinüziti olanlarda baş ağrısı yapar, eklem tutulmalarına yol açar. Klima kullananların şunlara dikkat etmesi gerekir: Klimaların temizliği her yıl düzenli olarak yapılmalı, bakteri filtresi kullanılmalı, soğutma derecesi 22-24 gibi uygun oda ısısı altına düşürülmemeli, klima altında oturup hava akımına direkt maruz kalınmamalı.
Tedavisi mümkün mü?
Hastalığın tedavisinde, bu bakterilere yönelik antibiyotikler kullanılmalıdır. Uygun antibiyotik seçilmesi önemlidir çünkü her antibiyotik bu bakteriyi tedavi edemez. Uygun antibiyotiğin, uygun dozda ve uygun sürede kullanımı ile hastalık tamamen iyileşir. Bağışıklık sistemi baskılanmış olan hastalarda, organ nakli alıcılarında, uygun antibiyotik tedavisinin yapılmadığı durumlarda; hastanede kalma süresi uzayabilir, komplikasyonlar görülebilir ve hastalık ölümle sonuçlanabilir.