Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de yılda ortalama 163 bin 500 kişiye, günde ise 450 kişiye kanser tanısı konulduğu belirtildi. Yrd. Doç. Dr. Sinemis Çelik, Kanser Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Bu hafta kanserde farkındalık haftası. Her yıl düzenli aralıklarla toplumumuzu kanser hakkında bilinçlendirmek adına bilgilendirmeye çalışıyoruz. Aslında kanseri sadece bir sağlık sorunu olarak görmemek lazım. Çünkü kanser aynı zamanda sosyal psikolojik ve ekonomik boyutları da olan çok yönlü bir hastalık. Kanseri, hem hastaları hem de hasta yakınlarını ciddi şekilde etkileyebilen hastalık olarak değerlendirmek gerekiyor. Dünyada her yıl yaklaşık 13 - 14 milyon civarında yeni kanser vakası tanısı konuluyor. Türkiye verilerine bakacak olursak da Türkiye'de her yıl yaklaşık olarak 163 bin kişiye kanser tanısı konulmakta. Bu rakamlar ciddi rakamlar olarak görülmekte. Bununla beraber ölüm sebepleri ne baktığımızda hem dünyada hem Türkiye'de kanser hala dolaşım ve kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada ölüm nedenini almakta. Yılda yaklaşık olarak 160 bin civarında kalp ve dolaşım rahatsızlıkları sebebiyle hasta kaydedilirken yaklaşık 80 bin civarında da kanser sebebiyle hastamızı maalesef kaybetmekteyiz” dedi.

YÜZDE 30'UNUN SEBEBİ O

akciger-shutter

Kanserde erken tanının önemine dikkat çeken Çelik, “Erken tanı programlarına sağlıklı bireyler bilinçli bir şekilde yönlendirirse, büyük oranda kanseri başarıyla yenmek ya da kanserden tamamen korunmak mümkün. Kanserle ilgili değiştiremediğimiz risk faktörleri olduğu gibi değiştire bildiğimizde bir çok risk faktörü olduğunu biliyoruz. Bunların başında sigara, alkol, hareketsiz bir yaşam, obezite dediğimiz kilo fazlalığı gelmekte. Özelikle de Güneş ışınları ultraviyole ışınlar gibi faktörler risk faktörleri arasında gözükmekte. Özelde sigaranın yaklaşık olarak kanserlerin yüzde 30’una sebep olduğunu bilmekteyiz. Kanserden korunmak amacıyla sağlıklı bireylere önerilerimiz sigaradan Uzak durmaları, alkol kullanmamaları, fiziksel olarak aktif bir hayat sürmeleri, sporu mutlaka hayatlarının bir parçası olarak görmeleri ve obeziteden yüksek kilodan korunmaları” ifadelerini kullandı.

Sağlıklı bireylerin tarama programlarına teşvik edilmesi gerektiğine değinen Yrd. Doç. Dr. Çelik, ”40 yaşını geçmiş her kadının mutlaka bir mamografi çektirmesi ve düzenli aralıklarla takiplerini yaptırması, bunun haricinde 50 yaşından sonra kalın bağırsak kanseri için kolonoskopi ile mutlaka tarama yapılması , erkeklerde 50 yaşından sonra PSA bakılarak prostat kanseri taramasının yapılması ve kadınlarda yine özellikle ülkemizde de oldukça yaygınlığı artan rahim ağzı kanseri içinde cinsel aktif dönem başladıktan sonra düzenli olarak simir testi ile takiplerin yapılması erken tanı programları için çok çok önemlidir” şeklinde konuştu.

KANSER TEDAVİSİNDE EN BÜYÜK SİLAH...

Konu ile alakalı açıklamalarda bulunan Radyasyon Onkoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Tayfun Hancılar ise, “Eğer vücudunuzu iyi tanıyorsanız, kontrollerinizi düzenli yaptırıyorsanız, bu konuda uyanık davranabiliyorsanız kanser tedavisinde en büyük silah sizin bu çabanız olacaktır. O yüzden teknolojideki gelişim ne kadar ileri olursa olsun, radyoterapideki gelişmeler, kemoterapideki gelişmeler ne kadar yeni olursa olsun her şeyin başında bir tümörü en erken safhada en, küçük safhada yakalamak geçiyor. Bu nedenle kontrollerinizi mutlaka düzenli yaptırın. Kanser tedavisinde en büyük silah sizsiniz bunda asla unutmayın” dedi.

[old_news_related_template title="Dikkat! Baş boyun kanseri riskini 10 kat artırıyor" desc="Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği, Baş Boyun ve Tiroid Cerrahisi Okulu Başkanı Prof. Dr. Hakan Korkmaz, baş boyun kanseri ile ilgili önemli bilgiler verdi ve riski 10 kat artıran etkenlere karşı uyardı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/04/iecrop/shutterstock_192268697_16_9_1522828166.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/saglik/dikkat-bas-boyun-kanseri-riskini-10-kat-artiriyor-2328890/"]

İHA