Ders çıkışı kitabı katlayıp arka cebimize koyduğumuz gibi Kızılay’a yürürdük...
Kurtuluş Parkı’nın orada Siyasal Bilgiler ve Hukuk öğrencileri bize katılırdı... Ayakkabılarımızı iyi bağlardık, kaçacağımızı bilirdik... Çünkü birazdan atlı polisler gelecekti...
“Tam bağımsız Türkiye” diye bağırırdık...
Genç olmak direnmek demekti...
Dünyada olan biten her şey bizi ilgilendirirdi...
Sobalı öğrenci evlerinde, tüpte pişirdiğimiz bulgur pilavı ile karnımızı doyurur, kendi açlığımıza bakmadan, işçilerin-köylülerin açlığını dert edinirdik...
Çaresiz kalınca Zülfü Livaneli türküleri söyleyip ağlardık...

*

Sağ görüşlü gençler, özellikle MTTB örgütü, ABD karşıtı olmamıza kızarlardı...
6’ncı Filo İstanbul’a demir attığında, önce ABD gemilerine karşı namaz kılmışlardı, sonra “Tam bağımsız Türkiye” isteyenlere saldırıp “Kanlı Pazar” ile tarihe geçmişlerdi...
Aslında her gün “Kanlı Pazar”dı...
Soldan ya da sağdan çok gencin kanı aktı...
Çok...

*

O MTTB, ABD ile iyi ilişkiler içindeydi...
Ünlü isimler yetiştirdi:
Abdullah Gül...
Recep Tayyip Erdoğan...
Bülent Arınç...
Ahmet Davutoğlu...
Numan Kurtulmuş...
İsmail Kahraman...

*

Şimdi Amerika canlarına okuyor ya...
Müstahaktır...
ABD emperyalizmine karşı çıkanları “Vatan haini” saydılar...
Şimdi Rusya’ya, Çin’e yanaşmak isteyenlerin gözünde hepimiz susturulması ve öldürülmesi gereken “Komünist” uşaklarıydık...

*

Şimdi...
Ya Amerika’nın dediğini yapacaksın, ya boyun eğeceksin, ya da seni bitirirler...
Asla o gençler gibi “Tam bağımsız Türkiye” diye bağıramazsın...

*

“Men dakka dukka” diyorsun...
İşe yaramıyor...

plusbanner2x