Öyle diyordu haber:
“Bu kış zor olacak...”



Yakında kar yağacak...
Pencerenin camına yanaşıp gözüken sokak lambasının altına sanki daha çok kar yağıyor sanacağız...
Gözüken her zaman daha etkilidir göremediklerimizden...



Arka bahçedeki çalılıkların arasında, ikisi simsiyah, mavi gözlü dört kedi yavrusu oynuyor... Henüz ilk oyunları olmalı, boğuşup duruyorlar... Birbirlerinin kuyruğunu tutmak isterken kendi kuyruklarını yakalıyorlar... Arada yorulup uyuyorlar, gözünü ilk açan öbürlerinin üzerine atlıyor...
Kimi zaman ufak bir çöp parçasını paylaşamadıklarında kavga çıkıyor...
Birkaç dakika sonra çöpün yüzüne bakan yok...
Yine uyudular...



Kar geliyor diyorlar...
Bu kış zor olacak...



Sıcacık olsun eviniz...
Belki şömine, belki kalorifer, belki soba... Bir çay demliğinin sesi... Çay bardaklarının tıkırtısı... Mutfaktan gelen annenin kısa direktifleri... Belki arada koyu sohbetler... Kafaların içinde ertesi günün kıyafet tasarıları...
Ama sobanın yanında, ya da kalorifer peteğinin üzerinde bir kedi huzur içinde uyumuyorsa...
Bence eksiksiniz...
Bu kış zor olacak...



Camdan sokak lambasına bakacaksınız...
Sanki kar oraya daha çok yağıyor...
Bebek kediler aklımdan çıkmıyor...



Bir akşam, yemek artıklarını bir kaba koyup sokak kapısına bırakın... O sizin sokak lambanız olsun... Sabahleyin kalkıp baktığınızda ve o kabın boş olduğunu gördüğünüzde, gece bir aç canlının, bir annenin, bir bebeğin karnını doyurduğunuzu düşünün...
Göreceksiniz...
Gözleriniz dolacak...



Kedi yavruları birbirlerini kuyruktan çekiştiriyorlardır, ya da üst üste uyuyorlardır şimdi...
Yakında kar başlar...
Bu kış zor olacak...