“Erken seçimin” tek anlamı var:
Türkiye’yi yönetemez hale geldiler...

*

Lastik patlaması gibidir bu...
Gidemezsin...

*

Devam edecek olsalardı:
Ormanı, şekeri ve kalan son malları sata sata idare ettikleri ekonomideki çöküş, başlarına yıkılacaktı...
Yeniden yapılandırma isteyen şirket sayısı artarken, birçok şirket batmak üzere...
Yeni işsizler yakında sokaklara dökülecek...
Kıyamet kopsa “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye zıplayanlar, bu kez patates-soğan tezgahlarının önünde homurdanacaklar...
AB birkaç gün önce Türkiye’yi sildi, bunun ekonomik ve siyasi sonuçları dalga dalga gelecek hacı emmi...
Hukuksuzluk isyan noktasında...
Karamollaoğlu’nun “Bir kalkışma meydana gelebilir” demesi boşuna değildi...
Sesini çıkaranı tıka tıka, hapishanelerde yer kalmadı...
Çağdaş dünya terk etti seni, Batı dünyasındaki hiçbir devlet bu iktidarı görmek istemiyor...
O Afrin bataklığının faturası gelmeye başladı, ne kadar parayı Suriye topraklarına gömdün, fatura ödenecek...
“Diplomatik taktik” yapıyorum derken çuvalladı, Türkiye hem ABD’yi, hem Rusya’yı kaybetti...

*

Kısacası...
Baktılar; ittir ittir gitmiyor...
Şu utanmaz medya çöküşü toplumdan gizlese bile, ortaya çıktı ki:
Bıçak kemiğe dayandı...
Erken seçimi Bahçeli’den bile daha erkene, 24 Haziran’a çekmeleri paniğin şiddetini gösteriyor...

*

Cumhuriyeti yıkayım derken...
Zulmün yıkılışı bu...
Bu olanlar; gidişin ilk adımıdır...

sozcu-banner-1