ACAİP YAZILAR

- Aaaa krizi Amerika çıkarmış - Haaaa o zaman mesele yok


İktidarın şaşkınlığı sürüyor.
Ekonomi ciddi biçimde hasar almış.
Döviz fiyatları bütün “destan hamasetine” rağmen hâlâ tutulamıyor.
Bırakın yıl sonunu bayram sonrasını bile sağlıklı değerlendirebilen kimse yok.
İktidar işi gücü bıraktı “döviz krizinin Amerika tarafından çıkarıldığını” kanıtlama peşinde.
Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Bolton dedi ki “Türkiye çok hatalı davrandı. Rahibi serbest bıraksın kriz biter.”
Bolton’ın bu sözleri “Amerika ağzındaki baklayı çıkardı” şeklinde değerlendirildi saray eşrafı tarafından.
Yandaş medyaya bakıyorum, hepsinde aynı yönde yorumlar.
“İşin arkasında Amerika’nın olduğu kesinleşti, artık kaçarı kalmadı.”
Krizi Amerika’nın çıkarmış olduğunu saptamamız ve bunu iri başlıklarla halka duyurmamız krizin etkisini azaltıyor mu?
Bu büyük keşfimiz döviz fiyatlarında bir gerilemeye neden oldu mu ya da olacak mı?
Döviz krizi nedeniyle şu anda sayıları 400’ü aştığı belirlenen “borcunu ödeyemeyecek duruma düşen şirket” sayısını azaltacak mı?
Kapanacak ya da küçülecek şirket sayısı azalacak mı?
Döviz krizi nedeniyle işsiz kalacak on binler hatta yüzbinlerce kişinin yüzü gülecek mi?
Yoksa döviz krizinin sorumlusunu bulmuş olmak kime ne fayda sağlıyor?
İktidar kendini avutup halkı yine yanıltıyor hepsi bu.

KOMİK

Pazar aforizmaları


Mizah yazarı İbrahim Ormancı’dan gelen duvar yazılarından bir demet;
Bu kez karıma unutkanlığı yüzünden ben çıkıştım. “İlk takışma günümüzü nasıl unutursun?” diye üç gün surat asıp durdum.

★★★

Keten kumaş işine girdim. İflas ettim. Çünkü beni fena ketenpereye getirdiler.

★★★

Konuşarak anlaşamıyoruz seninle. Gel iki medeni insan gibi susalım bari.

★★★

Her başarılı erkeğin arkasında “Falanın kocası müsteşar olmuş. Sen hâlâ yerinde say” diyen bir kadın vardır. Kesin bilgi.

★★★

Polisiye bir roman okurken bana katilin kim olduğunu söyleyen vatandaşı öldürsem hakim bana “ağır tahrik” diye indirim sağlar mı acaba?

★★★

Karımdan üç öğün fırça yerken kaç kalori yakıyorum bilmiyorum!..

★★★

Dilenciler zabıtaya karşı şöyle bir slogan atar mı? “Dilene dilene kazacanacağız” diye.

★★★

Bu sıcaklarda bana “Ruh ikizin kim?” diye sorarsanız hiç düşünmeden “KLİMA” yanıtını yapıştırırım.

★★★

Günde 2 muz tüketmek stresi azaltıyormuş ama bir kilo muza 10 lira verirsem, bu kez de ay sonunu nasıl getireceğim stresi başlıyor bende.

★★★

Bazı insanlar vardır. Ne kadar içersek içelim asla güzelleşmezler.

★★★

Sizden elektrik alamadım” diyen hatun kişi elektrik kablosunu tutsa da elektriğin ne olduğunu bari anlasa.

★★★

Kasten zaman öldürmek de suç sayılsın.

★★★

Hızlı yaşayıp genç öleceğine, nazlı yaşayıp başkalarını kahrından öldürmeli insan bence.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

O akiller yine ortada yok


Cumartesi anneleri dün 700’üncü kez Galatasaray Meydanı’nda toplandı. Daha doğrusu toplanmaya çalıştı.
Tepeden gelen bir emirle Beyoğlu kaymakamı eylemi yasakladı.
Nedeni belli değil.
OHAL de yok artık.
Galatasaray’da toplanmaya çalışan annelere gaz sıkıldı su fışkırtıldı, dehşetli gözaltılar yapıldı.
Bu tür olaylarda gözlerim hep o akilleri arıyor.
Arkalarında iktidar ve cemaat olduğu için Türkiye Cumhuriyeti’ne en ağır hakaretleri yapıyor, Türk Ordusunu katil olarak tanımlıyor, ayrımcılık yapıldığını, ırkçılığın, şovenizmin ağır bir baskı olduğunu anlatıyorlardı gittikleri yerde halka.
Şimdi hiçbiri ortada yok.
İktidardan nemalandıkları için profesyonel ”akil” olanları ciddiye almıyorum ama örneğin Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır gibi sanatçılar gaza suya boğulan anneleri izlerken ne düşünmüşlerdir?
Kim bilir belki artık düşünme yeteneklerini yitirmişlerdir.

Bİ SORALIM BAKALIM

Bayramda Boğaz’ı sefersiz bırakmak kimin aklı?


İstanbul’da “denizi neden kullanmıyoruz?” diye sorulur yıllardır.
Uzun tahlilleri bir kenara bırakalım, İstanbul’da pazar ve tatil günlerinde Boğaz hattında sefer yok biliyor musunuz?
Beşiktaş Üsküdar hattı çalışıyor, o kadar.
9 günlük bayram tatili oldu vapur ve motorlar da tatile girdi her zaman olduğu gibi.
Oysa Boğaz insanların pazar ve tatil günlerinde en çok gittikleri yer.
Böyle bir durumda seferleri tamamen kaldırmak her halde akılla açıklanamaz.
“Yolcu yok” bahanesi ise asla kabul edilemez. Olmasa bile belediye “hizmet etmek” zorunda. Ama bizimkiler sadece para kazanma derdinde.

ÇOK GÜLDÜM

Bu pazara iki fıkra


Bayramı bitirdik, “normal” hayattan önceki son pazar için Yıldırım Tuna’dan gelen iki fıkrayı sunuyorum;

Muhteşem Haber


Polis müfettişi, karısı denizde kaybolan adamın kapısını çalmış. “Size bir kötü, bir iyi, bir de mükemmel haberim var efendim” demiş, “Hangisini önce söylememi istersiniz?”
Adam “Kötü haberi önce verin” demiş.
“Karınızı körfezin dibinde bulduk efendim.”
Adam “Aman Tanrım” diye olduğu yere çökmüş, daha sonra müfettişin söylediklerini hatırlayıp “İyi haber nedir?” diye sormuş.
“Şeyy, mayosunun içinde bir sürü istiridye bulduk, hepsinin de içinde maddi değeri son derece yüksek inciler var.”
Adam “Peki muhteşem dediğiniz haber nedir?” diye sorunca müfettiş hafif gülümseyerek cevaplamış...
“Hanımefendiyi yine aynı yere salladık, yarın sabah erkenden çekeceğiz.”

Termometre


Karım “Şu kırmızı kravatı takma demiyor muyum sana!..” diye bağırdı.
“Neden ki?..” dedim.
“O kadar zayıfsın ki takınca termometreye benziyorsun!..”

plusbanner2x