İktidar ve ona iltisaklı aygıtlar, gazeteciliği ve eleştirel sesleri susturmak konusunda her geçen gün el artırıyor. Yerel seçimler yaklaşırken, hükümranlığını korkutma siyasetiyle pekiştirmeyi hedefliyor.

Muhalefet enerjisini bütün zamanların en heyecansız yerel seçimlerinde aday tespitine yoğunlaştırmış; reel ekonomide asgari ücret, şirket iflasları tartışması sürerken, büyük sermaye ve altyapı projelerinde bambaşka bir dünya kendi hükmünü sürüyor sevgili okurlar.

GÖREVLİ ŞİRKET KMO A.Ş.

Sıklaşan ölümlü iş kazalarıyla gündeme gelen Kuzey Marmara Otoyolu (KMO)  ile ilgili bir gelişmeyi duyuracağız.

Karayolları Genel Müdürlüğü’nün (KGM), yap-işlet-devret (YİD) modeliyle yaptırdığı bu büyük projenin 169 km’lik kısmı Kurtköy-Akyazı arasını kapsıyor. YİD modeliyle yaptırılan her büyük altyapı projesi için yasa gereği bir “görevli şirket” kurulması gerekiyor. Projeyi üstlenen Limak ile Cengiz ortaklığı bu amaçla Temmuz 2016’da da 10 milyon TL sermayeyle KMO A.Ş adlı bir şirket kurmuştu.

1.5 MİLYAR TL BİRDEN

Bundan bir hafta önce KMO A.Ş. sermayesini 1 milyar 560 milyon TL birden artırarak 1 milyar 570 milyon TL’ye yükseltmiş.  20 Aralık tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki son veriler bize şirketin yeni ortak ve pay dağılımını da gösteriyor:

Cengiz İnşaat:............ 314 milyon TL
Limak İnşaat:............. 314 milyon TL
Kolin İnşaat:............. 314 milyon TL
Kalyon İnşaat:............ 314 milyon TL
RSY İnşaat:............ 235.5 milyon TL
Pak Yatırım:............. 78.5 milyon TL

BİR DE AVRUPA OTOYOLU

20 Aralık tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde büyük sermaye artırımına giden tek şirket KMO A.Ş. değil. Aynı büyük projenin bir başka kesimi olan ve son günlerde trafik yoğunluğu dolayısıyla gündeme gelen Kınalı-Odayeri projesinde de hareketlilik var. Bu YİD projesi için kurulmuş “görevli şirket” Avrupa Otoyolu A.Ş. de sermayesini 800 milyon TL artırdı. O da tıpkı Kuzey Marmara Otoyolu A.Ş. gibi Temmuz 2016’da 10 milyon TL sermayeyle kurulmuştu. İlk kurucu ortakları Kolin, Kalyon ve Hasen Yapı’ydı.

Bu artırım da bize şirketin yeni yapısı ve pay dağılımı hakkında bilgi veriyor. Buyrun:

Cengiz İnşaat:............ 162 milyon TL
Limak İnşaat:............. 162 milyon TL
Kolin İnşaat:............. 162 milyon TL
Kalyon İnşaat:............ 162 milyon TL
RSY İnşaat:............ 121.5 milyon TL
Pak Yatırım:........... 121.5 milyon TL

(Bir bilgi notu: Pak Yatırım’ın sahibi halihazırda DEİK Başkanı olan Nail Olpak. RSY İnşaat ise Kalyon Grubu’nun bir başka şirketi. )

Sonuç olarak, başlangıçta farklı olsa da 2.5 yıllık süre zarfında ortakların “aynılaştığını” ve dördünün eşzamanlı olarak yeni havalimanını da yaptığını görüyoruz. Bu kompozisyondaki iki YİD projesinin 10’ar milyonluk sermayeden milyarlar düzeyine artırım yapması da özellikle mevcut finansman ortamında dikkate değer bir gelişme.

GENEL MÜDÜR VE BAKAN

Eklemeden geçemeyeceğim. Son yazımda 109 milyon TL fiyat farkına rağmen Cengiz İnşaat’ın kazandığı Diyarbakır-Mazıdağı Demiryolu ihalesi sonucunu işlediğim Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan’ın “fiyat dışı unsur” sözüne okurlardan da bir yorum geldi.

Bir okurum, Bakan Turhan’ın (bakanlığı öncesinde, Danıştay’dan emekli olduktan sonra)  KMO A.Ş.’de genel müdür olarak görev yaptığını anımsattı. Gerçekten 10 yıla yakın bir Karayolları Genel Müdürlüğü geçmişi bulunan Turhan’ın, Limak-Cengiz’in kurduğu KMO A.Ş.’de genel müdürlük yaptığı, bizzat biyografisinde -üstelik CEO olarak- yer alan açık bir bilgi.

Dolayısıyla? Dolayısıyla, “Sorularınızın cevapları, bürokrasi-siyaset-sermaye ilişkilerinde zaten mevcut” demek istiyor okurum.

Oysa asıl sorun, bu gibi durumların artık sorun olarak algılanmamasında.