Tarih: 25 Şubat 2015.
Yer: Ankara.
Katılımcılar: O günkü Başbakan Ahmet Davutoğlu ve o günkü Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker.
Törenin adı: Tarımsal İzleme ve Bilgi Sistemi (TARBİL) Tanıtımı Töreni.
Konuşmacıların sistemi anlatmak için kullandığı cümlelerden bazıları şöyle:

“Türk tarımına çağ atlatacak dev proje”
“Dünyada eşi benzeri olmayan proje.”
“Son yılların en büyük entegre sistemi”
“Tarımda yüzyılın projesi”
“Tamamıyla Türk yazılımcıların eseri”

“Soylu atlar gibi”

Bakan Eker sistemi şu cümleyle anlatıyor:
"Soylu atlar nasıl ki sessiz sedasız küheylan taylar doğururlar, kimse duymaz onu, yaklaşık 10 senedir Tarım Reformu Genel Müdürlüğümüzün çalışanları başta olmak üzere bütün çalışma arkadaşlarım aşkla, şevkle, sabırla, metanetle bu projeyi sessiz sedasız hazırladılar. Bugün o soylu tayın doğumuna şahit oluyoruz." 
İTÜ, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve TÜİK’in ortak olduğu projeyi inceledim.
Teoride, tam da Eker’in söylediği gibi, soylu bir proje. Bütün övgüleri ve sıfatları hak ediyor.
Teknoloji çözüm ortağı büyük bir GSM şirketiydi.
Anadolu’ya yayılmış bin 200 gözlem istasyonu ile topraktan sofraya, her türlü (bitkisel/hayvansal/meteorolojik) tarımsal veri “Tarım Bilişim Bulutu”nda toplanacaktı. Sistem tam 42 ayrı veri kaynağını entegre edecekti.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile TÜİK’e iletilip, orada değerlendirilecek verilerle elde edilecek istatistikler doğrultusunda doğru tarım ve hayvancılık stratejisi belirlenecekti.

O günün kuru ile 100 milyon dolar

Proje’nin maliyeti o günün kuru (1 dolar 2,5 TL) ile 100 milyon dolardı. Bugünkü dolar kuru ile hesaplandığında 533 milyon TL ediyor. Yani paramızdan 6 sıfır silinmeden önceki parayla 533 trilyon lira.
Faturanın büyüklüğünün farkında mısınız?
Yine de –teoride- bu kadar harcamayı hak eden bir proje.
Zira bir buzağının doğumundan, sofraya et ve et ürünleri olarak gelişine dek her aşamayla ilgili veriler o merkezde toplanacaktı.
Topraktaki su, tuz ve diğer minerallerin durumu, havadaki nem oranı, don ya da dolu ihtimali, hangi tarlaya ne ekildiği gibi veriler de anlık izlenecekti. İTÜ yerleşkesindeki merkezde oturan bir uzman, herhangi bir gözlem istasyonundaki anlık görüntüyü izleyebilecek, yine gözlem istasyonundaki hoparlörler sayesinde çevredeki çiftçilere seslenebilecekti.
Hasat ve tüketim istatistikleri ile piyasadaki fiyatlar öngörülecek, Enflasyon komitesine beklentiler iletilecekti. TÜİK daha piyasadan fiyat toplamadan gıda enflasyonunu tahmin edebilecekti. Tarımsal ürünlerin ithalat fiyatları, ithalat zamanlaması bu verilerle uyumlu hale getirilecekti.

17 Aydır Kapalı mı?

Peki ne oldu da yüzyılın projesine rağmen Türkiye’de kuru soğan hala 5 lira? Neden buğday mercimek, karkas et, canlı hayvan ithal eder hale geldik.
Merak edip, sistemin son durumuna bakmak istedim.
441 gözlem istasyonu tamamlanmış.
Tarbil.com sitesinden Doğup büyüdüğüm Kars’ın Susuz ilçesindeki istasyonun verilerini kontrol ettim.
8 Temmuz 2017 13:10’dan beri veri girişi olmamıştı.
Ana sayfaya dönünce Adana, Şanlıurfa ve Konya verileri ile karşılaştım. O istasyonlarda da en son veri girişi 7 Temmuz 2017 günü 22:16’da yapılmıştı.
O tarihlerde ne olmuştu dersiniz?
Kabine revizyonu sonunda oluşan yeni kabine 19 Temmuz 2017 günü açıklanmış ve göreve başlamıştı.
Belli ki Mehdi Eker’in başlattığı asrın projesi, halefi Faruk Çelik’in bakanlığı döneminde devam etmiş. Ancak Çelik görevi yeni bakan Ahmet Eşref Fakıbaba’ya devrettikten sonra sistem kapatılıp bir daha açılmamış. Bir yıl sonra 10 Temmuz 2018 günü göreve başlayan yeni kabinedeki Bakan da sistemi açmamış.
Şaşırdım kaldım.
Tüyü bitmemiş yetimin rızkını çoğaltmak için tüyü bitmemiş yetimin rızkından yüzlerce milyonluk harcamayla yapılmış bir proje.
O şaşalı törende abartılı cümlelerle tanıtılan o asrın projesi...
Tam 17 aydır veri iletmiyor.
Dilerim kurulan istasyonlar kaderine terk edilmez ve o devasa proje verilerin toplandığı sanal bilişim bulutu gibi bulut olup uçmaz.
Belki bugün ilgili bakanlıklar bizi aydınlatır.