Dionysos’un menüsü ödüllü şef Didem Şenol tarafından hazırlanıyor… Butik otellerdeki en büyük sıkıntı, bir zincir değilse menüsüne çok önem verilmiyor. Otelin sahibi de Didem Şefin babası…Tam bir baba kız dayanışması diyecekken annesi Avusturyalı ve babası Suriyeli 7 lisanı ana dili gibi konuşan Ahmet Bey’in eşi eşi Rim Şenol’un da tesise kattıkları yadsınamaz.
Kamera: Hasan Can Keskin
Otelde kendi ağaçlarından sezonluk kendilerine zeytinyağı üretiyorlar. Erken hasat ve soğuk sıkım… Sıkımhanede zeytinyağı tadımı da yapabilirsiniz.
Türkiye’nin seçilmiş en iyi 13 şarabından 5i yeni açtıkları şarap kavında mevcut…Haftada bir Nar restoranda tadım menüsü hazırlıyorlar. Aynı zamanda şarap tadımları da düzenliyorlar.
Denizden baktığınız zaman o kadar güzel yapılmış bir otel ki villaların sadece çatıları gözüküyor. Güneydeki bir çok mimara örnek bir proje diyebiliriz. Ahmet Şenol gibi yatırımcılar güneyde daha fazla olsa görüntü kirliliğinin önüne geçilmiş olur.
Akşam yemeğinde yediğimiz tüm yemekler bir harikaydı.
Minik karides kızartma, kendi yaptıkları pastırma, Akya balığı füme, ızgara levrek ve ekmek üzeri helva…
Gündüz de bence pideyi muhakkak tatmalısınız. Taş fırında pişen pideler incecik hamuru ve farklı harçları ile çok lezzetliydi. Benim favorim karamelize soğan, humus,peynir ve pastırma ile yapılan pide oldu…Belli ki bu menülerde çok titiz çalışılıyor.
Denize girdiğiniz yer ise tekne tutkunlarının değişmez adresi Hollandalı Ahmet…Egenin en başarılı Çin mutfağı diyebiliriz…Ahmet Bey etraftaki harika koyları düşünerek misafirleri için Ceviz ve Fındık adlı iki tane tekne inşa etmiş. Turizm işletme sahiplerinin üzerinde durması gereken yerel doğal ürünler ve milli ürünler konularak yerli ve yabancı turistin keyif alacağı bir dinlenme tesisi olarak Dionysos kendinizi hem evinizde hem de cennette hissettiriyor.
