Pek yakında milli gelirimizin 2017’de %7 dolayında büyüdüğü açıklanacak. Buna, hepimiz sevineceğiz. Yahut zaten bu büyüme geçen yıl fiilen gerçekleştiğine göre “sevinmiş olmamız gerektiğini” idrak edeceğiz. Rekor büyüme açıklamasından sonra, 7/24 çalışan AKP propaganda makinesi, devreye girecektir. Birçoğumuz, bardaktan boşanırcasına tepemize yağan propaganda tacizlerine maruz kalmaktan bizarız. Bu yüzden ülkemizde olan iyi şeylere sevinemiyoruz. AKP borazanları ötmeye başlamadan, milli gelir hesaplarının ne anlama geldiğini anlatmak istiyorum.

BÜYÜME HACİMSEL GELİR PARASALDIR

Milli gelir muhasebesi “farklı ölçü birimleri olan fiziksel katma değerlerin,  ortak ölçü birimi olarak paraya tercüme edilerek toplanması” dır. Bu yüzden her ne kadar TL veya dolar gibi para birimleriyle ifade edilse de açıklanacak olan büyüme oranı esasında  “parasal” değil “hacimsel” dir. Zaten bu yüzden adı GSMH “Gayri Safi Milli Hâsıla”dır. Milli gelir hesapları bir hayli karmaşıktır. Ben size kavramsal olarak “Parasal Gelir” ile “Hacimsel Hâsıla” arasındaki farkı bir örnekle açıklayım. Diyelim siz soğan üreten bir çiftçisiniz. 2016’da 10 ton soğan üretip kilosu 5 liradan sattınız ve 50 bin lira gelir elde ettiniz. Bundan, toplamı 20 bin lira tutan ve soğan üretmek için satın aldığınız mazot, tohum, gübre gibi maliyetleri düştünüz. Geriye kalan 30 bin lira sizin “parasal gelir”inizdir. 2017 yılında ise 11 ton soğan ürettiniz ve kilosu 4 liradan sattınız. Elinize 44 bin lira geçti. Bundan toplamı 22 bin lira tutan satın aldığınız malzemelerin maliyetini düştünüz. Geriye kalan 22 bin lira sizin “parasal gelir”inizdir. Yani geliriniz 8 bin azalmıştır. Gelelim “hacimsel hesaba”. Sizin 11 tonluk soğan üretiminiz geçen yılın fiyatı ile çarpılarak 55 bin lira bulunur. Bundan 22 bin liralık maliyet düşülür. Kalan 33 bin lira, 2016 fiyatıyla, sizin 2017’de yarattığınız “Gayri Safi Kişisel Hâsıla”dır. Yani parasal geliriniz azalırken, hacimsel hâsılanız 3 bin lira artmıştır. İşte bazılarımızın mademki ulus olarak zenginleştik; ben, birey olarak bu artıştan payımı niçin alamadım diye yakınmasının bir sebebi de budur.

2017 GSMH ARTIŞ HESABINDAKİ TUTARSIZLIK

2017 yılının GSMH artış hesaplarında (matematik olarak ne kadar doğru olursa olsun) içime sindiremediğim bir husus var. Genel ve temel bir kural olarak bir ulusal ekonomide “Cari açığının milli gelire oranı” büyürken, dış âlem gelirleri GSMH’ ya artı katkı yapamaz.  2017 GSMH’ nin 2016’ya göre %7 dolayında “hacimsel olarak arttığı” ilan edilince, görülecektir ki; döviz geliri yaratan cari işlemlerin TL cinsinden parasal toplamı, döviz harcaması gerektiren cari işlemlerin TL cinsinden toplamından çok artmıştır.  Bu da % 7’lik GSMH büyümesine en az % 1 dolayında katkı yapmıştır. Hâlbuki 2017’de “dolar olarak ölçülen” cari açığımız, hem mutlak hem de oransal olarak, 2016’ya göre büyümüştür. Yani cari açığımız, dolar cinsinden büyürken, TL cinsinden azalmış. Bu da, yukarıda soğan üreticisi örneğinde anlatmaya çalıştığım “parasal gelir artışı” ile “hacimsel hâsıla büyümesi” çelişkisinin, bir benzerinin 2017’nin büyüme hesaplarında oluştuğunu göstermektedir.

Son söz: Ben, gelire dönüşmeyen hasılaya gelir demem.