Sevgili okurlarım, Türkiye’de her yıl aralık ayında bir asgari ücret tiyatrosu sahnelenir.
Daha doğrusu tiyatro değil, komedi ve hatta dramdır.
Ama bunun öyle sıradan bir oyun olduğunu sanmayın.
Milyonlarca izleyeni vardır, hepsi de tiyatronun nasıl biteceğini merakla bekler.
Beklenen şey sadece ve sadece bir tek rakamdır.
Bu rakam aralık ayı biterken açıklanır, çaresizliğe ve açlığa itilmiş olan milyonlarca asgari ücret mahkûmu, haklı olarak yine ana avrat sövmeye başlar.

★★★

Bu insafsız ve gaddar tiyatronun yönetmenleri, başrol oyuncuları ve figüranları bellidir. Bunlar yasayla belirlenmiştir.
Yönetmen: Hükümet.
Başrol oyuncuları: İşveren sendikaları ve Türk-İş gibi yandaş sendikalar.
Figüranlar: Asgari ücret biraz yükselsin diye çaba harcayan, ancak seslerini bir türlü duyuramayan emekçi sendikaları.
Bu inanılmaz oyunun nasıl, yani hangi rakamla biteceğine hükümetle birlikte işveren kesimi ve yandaş sendikalar karar verir.

★★★

Asgari ücretin önümüzdeki yıl ne kadar olacağına, başka bir deyişle ne kadar zam yapılacağına karar veren kuruluşun adı “Asgari Ücret Tespit Komisyonu”dur.
İlgili yasalar uyarınca bu komisyon 15 kişiden oluşur:
- Çeşitli bakanlıklardan beş adet hükümet temsilcisi.
- Beş adet işveren temsilcisi...
- Ve geri kalan beş kişi işçi temsilcileri.
Siz istediğiniz kadar yırtının, asgari ücretle çalışmakta olan 6 milyon 748 bin kişinin açlığa mahkûm edildiğini savunun, bu 15 kişilik heyette 5 kişiden oluşan emekçi sendikalarının sözü geçmez.
Hükümet ve işveren temsilcileri birlik ve beraberlik (!) ruhu içindedir ve çoğunluğa onlar sahiptir.
Hükümetin arka bahçesi olan ve emekçiler açısından hiçbir işe yaramayan Türk-İş göstermelik olarak biraz mızmızlanır, işverenleri ve hükümeti insafa çağırır ama sonuç hiçbir zaman değişmez...
Zira hükümet ve işveren kesimi kendi ceplerinden çıkacak parayı düşünür, hesabı ona göre yapıp sömürü çarkına katkıda bulunur.
Onlara göre işin açıklanmayan kuralı şudur:
“Bunlara mümkün olduğu kadar düşük zam yapılmalıdır! Daha fazlası çok gelir.”

★★★

Günümüzde asgari ücret 1.603 lira...
Bu paraya haftanın altı günü köle gibi çalışacaksın!..
Evin büyük olasılıkla kira... Kiranı ödeyeceksin!..
Elektrik, su faturaların, ısınma giderlerin de bu ücretten ödenecek!..
İşe gidip gelirken yol parası vereceksin!..
Daha da önemlisi, besleneceksin!..
Çocukların varsa onların eğitim harcamalarını karşılayacaksın!..
Her gün kafanda patlayan zamlarla, yine bu 1.603 lirayla baş etmeye çalışacaksın!..
Mümkün değil.
Zaten asgari ücretliler Türkiye’de bir mucizeyi gerçekleştiriyor, olmazı olur yapıyor.

★★★

Asgari ücretle çalışan ve isminin gizli tutulmasını isteyen okurumdan dün aldığım mektubu özetliyorum:
“...Sevgili Emin Bey, ellerinizden öper bir küçük kızım var. Üç yaşında. Hanım çalışmıyor, evde ona bakmak zorunda. Bir gecekonduda oturuyoruz, kiramız 350 lira.
Bizim asgari ücreti belirleyen komisyona yakın bir yerde çalışmaktayım. Her seferinde aynı şey olur. Hükümet temsilcileri, işveren patronlar ve Türk-İş ekibi o toplantılara son model lüks araçlarla gelir.
Toplantıya ara verildiğinde onlara dışarıdan en muhteşem yemekler getirilir. Yiyip içerler, devam ederler. Hizmet veren arkadaşlarımızın ağzının suyu akar. Biz o yemekleri çoktan unuttuk, sadece isimleri aklımızda.
Size faturalarımı gönderiyorum, bir bakın da bizim nasıl yaşadığımızı görün. Haşlanmış makarna ile ekmek yemekten anamız ağladı. Et yok. Şimdi ben ve eşim bu durumda ne yapalım, dilenelim mi?
Biz bu ücretin az olduğunu, bu parayla geçinmenin mümkün olmadığını ne zaman hatırlatsak, ağzımızı açtığımız anda karşımıza hep aynı cevap çıkarılır:
“Beğenmiyorsan çek git, ne duruyorsun. Bak, dışarıda senin beğenmediğin ücretle çalışmaya razı olan binlerce kişi kuyrukta bekliyor...”

★★★

Sevgili okurlarım, bu asgari ücret tablosu gerçekten çok feci...
Ve tiyatro her yıl sonunda olduğu gibi başlamak üzere...
Tiyatroda yine “Yoğun tartışmalar (!)” yapılacak ve tahminlere göre asgari ücrete 250-300 lira dolaylarında zam gelecek. Bozdur bozdur harca!
Bu rakamları saraylarda yaşayanlara, onların ekip elemanlarına, ya da patronlara önerseniz gülüp geçerler!..
Ayda 1.603 lirayla geçineceksin, kira vereceksin, karnını doyuracaksın, ısınacaksın, elektrik su faturalarını ödeyeceksin ve üstelik zamlarla boğuşacaksın!..
Bu bir mucize.
Karşımızda gerçekten de feci ve insanlık dışı bir tablo var.

★★★

Şunu da söyleyeyim, yılbaşından sonra asgari ücretin ne kadar olacağı o tiyatroda belirlenmiyor.
Orası sadece göstermelik.
Hükümetten gelecek rakam şimdiden belli ve kararlar sumen altında, resmen açıklanacağı günü bekliyor. 
Dikkat ediniz, asgari ücretle birlikte işçiye, memura ve emekliye yapılacak zamlar da  önümüzdeki yıl daha az olsun diye kasım ayı enflasyon rakamını düşük (eksi) çıkardılar.
Unutmayın ve umutlanmayın, aralık ayında da aynı oyunu oynayacaklar.
Milyonlarca insanımız mağdur olmuş ve eziliyormuş, kim takar!