Sevgili okurlarım, hepiniz evlerinizde ve iş yerlerinizde her gün onu izliyorsunuz...
Televizyonlarda 24 saat o var, gazete manşetlerinde yine o var.
Uyku saatlerimiz hariç karşımızda sürekli onu görmek zorunda kalıyoruz...
Medyamızın büyük çoğunluğu maşallah Recep Bey’in basın bülteni gibi...
O ne derse o!..
Her vesile ile konuşuyor. Konuştukça konuşuyor, medya elinde olduğu için her dakika yer bulmayı biliyor.
Ağzından çıkan lafların, imzaladığı belgelerin, ortaya attığı iddiaların falan önemi varmış ya da yokmuş, hiçbir şey fark etmiyor.
Üstelik Recep Bey son derece uyanık biri.
Ağzından çıkan her söz ülkenin gündemini değiştirmeye yönelik...
Ve itiraf edelim, bunu çoğu kez başarıyor!

★★★

Tepki almamak için Atatürk’e dokunamıyor.
Hedefinde sürekli olarak CHP ve ikinci cumhurbaşkanımız rahmetli İsmet İnönü var. Fırsat yaratıp hücuma geçiyor:
“Biz bunları iyi biliriz. Camilerimizi ahır yapan bunlar değil mi?”
Siz istediğiniz kadar “Yok böyle bir şey” deyin, sonuç değişmiyor.
Böyle bir olay gerçekten de yok.
Atatürk, İnönü ve CHP dönemlerinde bir tek cami bile ahır yapılmadı.

★★★

Yeri geldiğinde başka amaçla kullanılan camilerimiz yok muydu?
Elbette vardı,
Örneğin Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı gibi sıkışık yıllarında yaralı Mehmetçikleri, hastaları ve göçmenleri yatıracak yerimiz yoktu.
Hem de onca insanımıza kol kanat gerecek büyük binalara sahip değildik.
Ayasofya dahil pek çok camimiz ülkenin çeşitli yerlerinde bu amaçla kullanıldı.
Nedeni camilere saygısızlık değil, yersizlikti. On binlerce insanımızın hayatı bu yolla kurtarıldı.

★★★

Piyasada bulacağınızı sanmıyorum ama burada size bir kitap önereyim.
Din adamı, müftü İhsan Özkes’in “Dünden Bugüne Cami Yalanları” isimli kitabı. (Tekin Yayınevi)
Kitabı okuyunca hem bu konuda yakın tarihimizde yer alan bilgi ve belgeleri, hem de AKP döneminde yakılıp yıkılan, AVM yapılan, hatta ahıra dönüştürülen camilerimizi fotoğraflarıyla göreceksiniz.
Bir gün fırsat bulursam bu kitaptan daha ayrıntılı söz eder, içindeki bilgi ve belgeleri sizlerle paylaşırım.
Yani işin Türkçesi, Atatürk, İnönü ve CHP döneminde yakılıp yıkılan, ahır yapılan camiler yok.
O halde Recep Bey bu konuyu ısıtıp ısıtıp niçin önümüze getiriyor?
İç siyasette puan kazanmak için...
Ama yakışmıyor.
Hele bir cumhurbaşkanına hiç yakışmıyor.

★★★

Şimdi gelelim cumhurbaşkanına hiç yakışmayan bir başka olaya!.. Beyefendi bir süre önce durup dururken yine İsmet İnönü’yü suçlamaya kalkıştı.
ABD Başkanı Johnson yıllar önce Ankara’ya geldiğinde, İnönü’nün elinde bir ABD bayrağı varmış!
Hemen aldı sazı eline ve konuşmaya başladı:
Vay efendim, elinde ne arıyormuş ABD bayrağı!..

★★★

Kendisini bu konuda dolduruşa getiren danışmanlarıyla arasında çok büyük olasılıkla şöyle bir konuşma geçmişti:
- “Sayın cumhurbaşkanım muhteşem bir olay yakaladık.”
- “Neymiş o?”
- “İsmet Paşa Ankara’da Johnson’ı karşılarken elinde ABD bayrağı var!”
- “Deme yaa, hemen kullanayım ben onu. Fotoğrafı getirin bakalım.”
Fotoğraf zaten hazırdı.
Recep Bey fotoğrafı aldı, anında kullandı...
Ve ülkenin gündemi bir anda değiştirildi!
Vay namussuz İsmet Paşa vay!

★★★

Hemen ardından, birkaç saat içerisinde o anın başka fotoğrafları ortaya çıktı.
İnönü’nün elinde küçük boyda iki bayrak vardı. Türk ve ABD bayrakları...
Cumhurbaşkanı, danışmanları tarafından dolduruşa getirilmiş, Türk Bayrağı görmezden gelinmiş ve açıkça yanıltılmıştı.
Bizim gazetelerde bu ikinci fotoğraf yayınlandı.
Recep Bey bunları görünce acaba mahcup oldu mu?
Olduysa, kendisine dolduruşa getiren, yalan bilgi veren danışmanı hakkında herhangi bir işlem yaptırdı mı?
Ben olsam onu kovardım.

★★★

Bir cumhurbaşkanını tufaya getirmek böyle kolay olmamalı.
Ancak gerçek fotoğraflar ortaya çıktıktan sonra Recep Bey şöyle demiş de olabilir:
“Önemli olan mahcup olmak değil, gündemi değiştirmeyi başarmaktır. Ben onu yaptım!” Beyefendi bundan sonra da “CHP döneminde camilerimizi yakıp yıktılar, ahır yaptılar” lafını ettiği takdirde, İhsan Özkes’in yukarıda ismini verdiğim kitabındaki belge ve bilgileri burada daha ayrıntılı bir biçimde kullanacağım.

★★★

Zat-ı âliniz cumhurbaşkanısınız beyefendi!..
Yakın çevrenizdeki bir takım işgüzar kimselerin sizi daha fazla yanıltmasına izin vermeyiniz.
Makamınızın saygınlığına gölge düşürmeyiniz.